Haber: Ebru TAŞDEMİR / Kamera: Fikret TURAN
Adalet Bakanlığının 10. yılında Türk Ticaret Kanunu Sempozyumu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın katılımıyla Bursa’da gerçekleşti.
Sempozyuma Bakan Bozdağ’ın beraberinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Valisi Yakup Canbolat, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz da katıldı.
‘CİDDİ REFORMLARA İMZA ATTIK’
Sempozyumda konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Cumhuriyet dönemimizin en önemli anayasa reformlarından birini hayata geçirdik. Bir yandan anayasal düzeyde hukuk devletiyle bağdaşmayan pek çok şeyi anayasamızdan çıkarırken yeni pek çok hukuk müessesesini anayasa düzeyinde ihdas edip vatandaşlarımızın aziz milletimizin hizmetine sunarken öte yandan temel yasayla ilgili de çok ciddi reformlara imza attık. Geriye baktığımızda Türkiye son yirmi yıl içerisinde Türk Medeni Kanunu’nu yeniden yazan bir ülke. Kendi meclisinde kendi akademisyenlerinin kendi yargı mensuplarının, kendi hukukçularının alın teri ve tecrübesiyle Türk Medeni Kanunumuzu yeniledik. Yani yeni yaptık, biz yaptık, bize ait bir medeni kanun olarak yaptık. Türk Ceza Kanunu ceza mahkemesi kanunu, hukuk muhakemesi kanunu, borçlar. Kanunu ve bugün çalıştayını yapmakta olduğumuz Türk Ticaret Kanunu gibi temel yasaların tamamını bu milletin evlatları kendi ilmi birikimiyle kendi tecrübesiyle, kendi kazanımlarıyla hazırladığı yasaları değerlendirerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul ederek milletimize sunduk.” dedi.
‘SORMAZLAR MI NEDEN KENDİ KANUNLARINIZI YAPAMIYORSUNUZ?
Kanun yapmanın kolay gözüksede zor olduğunu söyleyen Bozdağ, ” Çünkü başlangıçta tercüme yoluyla alınan pek çok kanun olduğu kanunlarımıza dönük ilim insanlarımıza dönük hukukçularımıza dönük yargımızı nice haksız eleştiriler yapıldı. “Bunlar bunu yapabilirler mi, yapamazlar mı?” tartışmasını dahi yapacak akademisyenlerin hukukçuların olduğu bir Türkiye’de Kanunu’nu Türk vatandaşlarının, Türk ilim insanlarının, Türk hukukçularının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yapması ve uygulamaya koyması son derece büyük bir başarıdır. Bazen ortaya konan eserleri kıymetiyle takdir edemiyorsun. Ama çok net söylüyorum. Bir ülke düşünün, Ceza Kanunu tercüme, Medeni Kanunu tercüme Ticaret Kanunu tercüme veya alıntılarla dolu. Sormazlar mı siz neredesiniz? Neden siz kendi kanunlarınızı yapamıyorsunuz? Ve son 20 yıl Cumhuriyetimizin ülkemize kazandırdığı kazanımların içerisine onurla ve gururla koyacağımız en büyük başarı hikayelerinin başında hiç şüpheniz olmasın hem anayasamızda hem de temel yasalarımızda yaptığımız yenileşmeler, değişiklikler ve dönüşümlerle beraber yasalarımızı yeniden bizim kendimizin yazması meclisimizde kabul edip uygulamaya koymasıdır. O yüzden son 20 yıl içerisinde bu temel yasalarla ilişkin reforma esasında Türkiye’nin geliştiğinin, kalkındığının dönüştüğünün ve büyük Türkiye yolunda güçlü adımlarla, hukuk alanında da ilerlediğinin en somut göstergelerinden bir tanesidir.” ifadesini kullandı.
Bozdağ, “Medeni Kanun, Ceza Kanunu, hukuk mahkemesi, ceza mahkemesi kanunu nasıl yapılır diye uzman gönderen bir Türkiye’ye geldik. Çok net söylüyorum pek çok ülke temel yasalarını değiştirirken siz yasalarınızı değiştirdiniz. Yenisini kendi elinizle yaptınız. Bize yardımcı olun diyen nice ülke var ve uzman gönderdiğimiz nice ülke var. Bunu düşünürken geçmişten bugüne aldığımız mesafeyle beraber değerlendirmekte fayda var. Gelinen noktayı takdir etmek için fayda var. O yüzden de kıymetli ticaret hukukumuzun akademisyenlerine Tabii Yargıtay’ımızın çok değerli hukuk genel kurulu başkanı, daire başkanı ve üyelerine ilk derece mahkemelerimizdeki hakimlerimize Ticaret hukuku alanında emek veren her bir insanımıza ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’Yİ HUKUKLA İNŞA EDECEĞİZ’
Bakan Bozdağ, “Senin hukuk alanında da ihraç yaptığını ve başka ülkelere rehberlik ettiğini, destek verdiğini gururla anlatırken bu gururu bize yaşatanlar elbette ki bu alanda çalışan alın teri döken siz değerli hukukçularımızdır. Çok kıymetli misafirler, tabii iki gün sürecek çalıştay içerisinde ben eminim ki pek çok konu enine boyuna tartışılacak istediğimiz de bu konu tartışılsın sorunlar görüşülsün. Yasadan kaynaklı ya da uygulamadan kaynaklı problemler varsa tespit edilsin. Bunları nasıl çözeceğimize formüller ortak akılla üretilsin. Teknolojinin bu kadar etkin olduğu artık ticari hayatın da teknolojiyle at başı gittiği bir dönemde ticaret hukukunun bu hızla gelişen teknolojiyle at başı yürümesi nasıl olacak? Onun üzerinde de bizim enine boyuna durmamız da çok çok büyük fayda var. Ticaretin mahiyeti de pek çok usulde hızla değişiyor. Bizim kontrolümüz dışında değişiyor. Kontrol içinde değişenler bakımından sorun yok ama kontrol dışı da çok büyük değişiklikleri yaşıyor. Ve biz de bu değişiklikleri yakından takip ediyoruz. Elbette ki Türkiye’nin ticari alanda bütün dünyayla güçlü bir biçimde rekabet edebilmesi için hukuk altyapımızın da bu rekabete uygun olması. Sorun yaratan değil, sorun çözen vatandaşları mahkeme kapılarında bayıltan değil, iyi ki mahkeme var dedirten bir uygulamayla bizim yol almamıza büyük ihtiyaç vardır.. Türkiye’yi sadece altyapı, üstyapıyla inşa edemeyiz. Aynı zamanda hukukla inşa edeceğiz. Hukukun gücüyle, hukukun temelleri üzerinde inşa edeceğiz. O yüzden de hukuk alanındaki çalışmalara bakanlık olarak çok büyük önem verdiğimizi buradan bir kez daha ifade etmek isterim. 2002’de 35 milyar ihracatı olan bir Türkiye’den 2022’de 150 milyar doların üzerinde ihracatı olan 208 civarında ülkeye ihracat yapan büyük bir Türkiye’ye geldiniz. Sadece üretimle gelmedik buraya. Hukukla da buraya geldik. Hukuk uygulamalarımızda da buraya geldik. O yüzden yeni dönemde de Türkiye’nin takip eden ülke değil Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle takip edilen ülkelerden. Olması için bizim ticaret hukuku alanında ve pek çok alanda öncü rol oynamaya devam etmemiz gerekiyor. Bunun yolu da çok çalışmak, bunun yolu da vazgeçmeden yola devam etmekten geçiyor.” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuşmasını şöyle tamamladı:
“Biz dünyayla rekabet ediyoruz. Dünyayla rekabet ettiğimizde de herkes kurallarla bizimle iş yapmak istiyor. Hukuk güvenliği istiyor. Hukuk güvenliğinin bir tanesi. Kanunlarınızda yazmasıysa öbürü o kanunların tam ve eksiksiz uygulanmasıdır. Sadece devletin uygulaması yetmez. Şirketleri de buna uyması, uygulaması son derece önem arz eden bir konudur. Bu hususun altını özellikle çizmekte fayda görüyorum. Umarım iş dünyamız, bu eleştirimi farklı değerlendirmez. Ama ben istiyorum ki Türkiye bu alanda daha. iyi noktaya gitsin ve dünyada da parmakla gösterilen bir ülke haline gelsin.
‘HEPİMİZİN BURADA KUSURU VAR’
“Çok kıymetli katılımcılar Türkiye’de adaletin vaktinde tecelli hepimizin ortak arzusudur. Geciken adaletin, adalet olmadığı herkesin yüksek sesle söylediği bir şeydir. Her iş vaktinde olursa güzel olur. Ama buradan şunu da görmemek lazım her suçun soruşturmasıyla her davanın yargılaması aynı süreyi gerektirir. Aynı sürede olur dersek çok büyük bir yanlışa düşeriz, hızlandırarak yargılama yaparsak o zaman adaletin terazisi bozulma tehdidiyle de karşı karşıya kalabilir. Yetersiz deliller ya da eksik delillerle hakkın doğru tespiti sahibine teslimi konusunda da daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliriz. Onun için makul sürede yargılama yapmak makul sürede soruşturmayı tamamlamak doğru, makulün dışına çıktığımızda biz sıkıntıya düşeriz. Onun için de bakanlık olarak makul sürede soruşturmaların tamamlanması ve makul sürede yargılamaların bitmesi için hedef süreler konusunda uyguladığımız süreleri sürekli gözden geçiriyor ve bunun üzerinde ayrı ayrı duruyoruz. Ve yıllara sadece 50-60 yıldır devam eden kimi davalar var bazı illerimizde. Buradan Türkiye’de ilan ediyorum. Bu uzun süren davalarla ilgili bakanlık olarak özel bazı düzenlemeler yapacağız.. 50 sene altmış sene bir davanın sürdüğü bir Türkiye olmaktan ülkemizi çıkaracağız. Bununla ilgili bakanlığımızın bazı hazırlıkları olduğunu ve önümüzdeki zaman içerisinde bu hazırlıkları somuta dönüştürerek babasından, onun dedesinden kalan davaların tamamını kısa bir süre sonra Türkiye’nin gündeminden tasfiye edecek adımlar olacak buradan ifade etmek isterim. Hızlandırarak değil hızlı yaparak değil, zaten 50 yıldır devam ediyor. Bunun artık hızlandırılması, hızlandırılmaması diye bir şey olabilir mi? Bu bizim ülkemiz için de yargımız için de hukuk devletimiz için de büyük bir ayıptır. Bu ayıptan ben Adalet Bakanı olarak buradan hicap duyduğumu ifade etmek isterim. Hepimizin burada kusuru var. Onun için de ben görev yapan hakim ve savcılarımıza buradan vatandaşlarımızın hak arayışları konusunda açtıkları davaların veya yaptıkları şikayetlerin makul süre içerisinde sonuçlandırılması yargıya güveni de, adalete güveni de yükseltecek önemli adımlardan bir tanesidir. Ama bazıları işinden çıkılmaz hale gelmiş. Onun için yasayla biz bu konuda bu işin içinde daha doğrusu içinden çıkılmaz hale gelen ve ihtilafları karara bağlamaktan çekinen arkadaşlarımız nedeniyle bir adım atacağız. Ve bunları milletimizin gözü önünde makul ve adil şekilde sonuçlandıracak yasal düzenlemeleri hayata geçireceğimizi buradan ifade etmek isterim.”
Bakan Bozdağ programının ardından, Osmangazi Hamitler TOKİ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi‘ni ziyaret edecek.
