Enflasyon verilerini Cumhuriyet’e değerlendiren Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy, “İki veri arasındaki mesafe, sokağın da hissettiği mesafenin ta kendisi” dedi.
Artık hiçbir üründe, 1 yıllık artışın yüzde 150’nin, yüzde 200’ün altında gözlemlenmediğinin altını çizen Ulusoy, “Bunu, sadece sokakta, pazarda veya markette gözlemlemiyoruz. İnternette, ürünü üreten mecralarda, fabrikalarda ve daha önemlisi, ürünü üreten kişilerin ta kendisinde, ilk ağızdan dinliyoruz.”
‘YÜZDE 200 OLDUĞUNU HERKES BİLİYOR’
“Örneğin, sanayicilerin ya da tüketim ürünleri üreten üreticilerin birebir veya toplu konuşmalarda zikrettikleri enflasyon oranının, yani daha açıkçası kendilerinin rafa yansıttıkları enflasyon oranının yüzde 200’ler civarında olduğunu herkes biliyor” diye konuştu.
‘KAMUDAKİ KARAR VERİCİLER DE BİLİYOR’
“Bunu bence kamudaki karar vericiler de biliyor” diyen Ulusoy, “Ama devlet her zaman olumsuz verilerde cimridir. Zannedersem bu cimriliğini de kullanmaya devam etmek istiyor ama hissedilen enflasyon ile maaş artışlarının da paralel olması gerektiğini benden daha iyi bildiklerini sanıyorum” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE EKONOMİSİ ŞUBAT 2018’DEN BERİ KRİZDE’
Ulusoy, şöyle konuştu:
“Türkiye ekonomisi, Şubat 2018’den bu yana derin kriz ve 2020’den beri derin buhran içinde. Bundan çıkışın temel yolunun; milli gelirin en az yüzde 65’ini oluşturan tüketim harcamalarından geçtiğini ve bunun için de ücretlerin, hissedilen enflasyonun üzerinde artması gerektiğini kanıksamaları gerekiyor Ankara’daki arkadaşların.”
‘TÜİK’İN SİTESİNE GİRDİKLERİNDE GÖREBİLİYORLAR…’
Ulusoy, “Kim ne derse desin, ne Maliye Bakanı ne de Dışişleri Bakanı, ne de başka bir bakan… Şunu bilsinler; TÜİK’in sayfasına girdiklerinde endekslerin yüzde artışlarını koyduklarında endeksin nereye kadar yükseleceğini, nerede en üst noktaya ulaşacağını, ondan sonra da nerede aşağı doğru gideceğini görebiliyorlar” dedi.
TARİH VERDİ: TÜİK’E GÖRE ÜÇ HANEYİ GÖRECEK
2022 yılının devamı için değerlendirmelerde bulunan Ulusoy, “Türkiye ekonomisi, ekim ve kasım aylarında, TÜİK’e göre ya yüzde 90’ları ya da yüzde 100’ü, yani üç haneyi bulacak. Ondan sonra aralık ayındaki enflasyon oranına göre ya da vergilerde, asgari ücrettteki artış oranına göre, yüzde 13’ün altında kalan bir aylık enflasyon oranı olduğunda, aşağı doğru gidecek” ifadelerini kullandı.
Ulusoy, “Ama bu hayat pahalılığının artmayacağını göstermiyor. Hayat pahalılığı Türkiye’de devamlı artacak ve en az 3 yıl daha inanılmaz bir şekilde hayat pahalılığını hissedeceğiz” dedi.
ANKARA’YA ÇAĞRI YAPTI
Ulusoy, sözlerini şöyle noktaladı:
“Dolayısıyla, yine vurguluyorum; reel ücretleri, hissedilen enflasyonun üzerinde artırılması gerektiğini bir grubun Ankara’da artık haykırması gerekiyor, karar verici olarak.”