Norm Haber

Feridun Eyüpoğlu ile EkoDinamik’in konuğu Türkiye Tarihi Çarşılar Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım

Türkiye Tarihi Çarşılar Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım EkoDinamik’te Feridun Eyüpoğlu’nun sorularını yanıtladı.

Türkiye Tarihi Çarşılar Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım’ın açıklamaları şu şekilde;

“Büyüme rakamlarına baktığınız zaman toplamda 7,3 tabi ki küçümsenecek bir rakam değil Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir rakam.

Nüfus oranı ve hacmiyle 6’nın altı kabul görülmüyor. Geçen sene ki büyüme daha yüksekti bu 7.3 beklenen bir seviyeydi. Büyük işletmelerdeki büyüme ile çarşı esnafının büyümesi aynı oranda değil. Tabiatı gereği kolay da bir şey değil.

Pandemi hakikaten dünyayı ve bizleri çok fazla etkiledi. 80- 100 yılda başımıza gelebilecek bir şey 2 buçuk yıl sürdü daha yeni toparlanıyor. İlerideki kuşaklara anlatsak anlayamayacaklar. Pandemi sonrası dengeler bozuldu. Ufacık şeylere muhtaç olmaya kadar varıldı. Talep iyice durulurken, pandemi bitmesine yakın talep patlaması oldu, arz yeterli gelmedi ve arz talep dengesi nedeniyle fiyat artışı, enflasyon aldı başını gitti.

Ülkelerin ekonomi politikalarında belirledikleri para sıkılaştırması varlık alımları kararlarında doğru karar alan ülkeler olduğu gibi yanlış kararlar alan ülkeler de oldu. Her şeye rağmen bizim ülkemizin çarkları hiçbir dönem durmadı. Dinamik bir toplumuz bu sevindirici bir durum.

‘HİSSEDİLEN VE AÇIKLANAN AYNI DEĞİL’

Dövizin yükselmesiyle bütün fiyatlar uçtu gitti. Piyasalar canlansın diye önü açıldı ve enflasyon tutunamadı. Enflasyon sebebiyle gelir dağılımda dengesizlikler oldu fiyatlar bu kadar artınca da gelinen noktada gençlerin veya sabit gelirlilerin ev, araba alması hayal gibi oldu. Talihsizlik yaşanıyor ümit edilir ki bundan da aşılır ama kolay olmayacak.  Enflasyonu tutamadığını ölçüde çok olumsuz yerlere varıyor, toplum huzursuzluğu, sosyal dayanışma sorunu…  Hissedilen ile açıklananın aynı olmadığını herkes biliyor. Açıklanan bile yüksek, yüzde 73 az bir rakam mı?

Ulaşım ve enerji fiyatlarında ikiye üçe katlanan alanlar var. Çok acı gerçekler bunlar. Rakamların bu şekilde olması, enflasyonun gitmesi, gelirlerin yerinde sayması, insanlarımızın borçlanması işte esnafımız da bu şekilde hareketi var ama bereketi az.

Enflasyonun hızlı olduğu dönemlerde, perakendeci esnaf çok karlı olmaz. Kalem bazında satışlar azalır kar oranları düşer için için erir. Toplanan para bir önceki yıla göre iki, üç mislidir ama kasaya giren paranın değeri ile satın alma gücü değeri arasındaki fark giderek açıldı. Toplanan parayla yeni mal almaya gidiyorsunuz sattığınızdan daha pahalı ürün. Öyle vergiler, ödemeler, oluyor ki geriye bir şey kalmıyor.

‘İNSANLAR UCUZU ARIYOR’

Büyük parça alamayan insanlar bari yemek yiyelim, bir ayakkabı alalım diye harcayabiliyor. O nedenle bu harcama eğilimi çarşılarımıza ve perakendeye yansıyor. İnsanlar ucuzu arıyor, küçük parçalara yöneliyor. Büyük parça satan arkadaşlarımız zorlanıyorlar.

Satıcı yönünden esnafında iyi hesap yapması gerekiyor. Sektör değiştiren esnaf arkadaşlarımız oldu. Kira yüksekliği, eleman masrafı yüzünden dükkanlarını devreden esnaf arkadaşlarımız oldu.

Hesabını iyi yapan, dikkatli davranan ve sabırlı olan uzun ömürlü olabilir. Borçlarımız var, yapılandırmalarımız var bu borçlar hemen kapatılmıyor. Şimdi insanlar nefes almak eşiyle dostlarıyla buluşmak için hanlarımıza, çarşılarımıza geliyor bu sayede küçük alışverişler yapabiliyorlar, yemek yiyebiliyorlar, kahve içiyorlar ama herkes bir tasarrufa girdi bu belli.

Bizim çarşılarımızın şöyle bir özelliği var, özellikle emekli ve orta yaş kesim daha sıklıkla geliyor. Kültürel ve turizm değerimiz anlamında son günlerde tarihi çarşılarımız ve hanlarımız da gençlerimizi görebiliyoruz bu da bizi mutlu ediyor.

Turizmden beklentimiz çok. Bütün her şeyi turizme ihracata bağlamak da doğru değil. İş ve dış ticaretin birbiriyle dengeli gitmesi lazım. Turizmde yerli insanımızın da alışveriş yapabiliyor olmaları lazım. Maalesef bazı ufak ve sadece turiste yönelik çarşılarımız oradaki ürün yelpazesinden fiyat politikasına kadar yerliyle buluşamayan bir çizgideler. Sahil kentlerindeki rakamlar da beklediğimiz rakamlar gibi değil. Turizmden bizim tarihi çarşılarımız da nasibini alacak. Yeter ki seyahat acenteleriyle çarşılarımıza gelirse misafirlerimiz daha da hacmi artacak. Hanutçuluk var hepimizi üzen komisyon bekleyen uygulama var biz bunun minimize edilmesini arzuluyoruz.

‘HİZMET SÜRELERİ UZAMALI HANLAR PAZAR GÜNÜ AÇIK KALMALI’

“Özellikle bahar mevsiminde çok iyiydi. Pazar günleri de bazı hanların açık kalmasını çok arzu ediyoruz. 19.30’da han kapanır mı? Hizmet sürelerini uzatmamız lazım, pazar günü hiç kapanmaması lazım hanların. Özellikle kuyumcu arkadaşlarımız güvenlik nedeniyle çekinceli davranıyorlar ama teknolojinin geldiği noktada güvenlik kameraları ve alarmlar güvenlik görevlileri var dükkanlar açık kalsın demiyoruz hanlar çarşımız açık kalsın diyoruz.

Satıcı açısından bu dönem sıkıntılı olmasına rağmen hareketliliğin getirdiği bir bütçe yapabilme kabiliyetimiz var. Ancak eğer bu fiyatlar burada durmaz ise ki durmuyor, bu fiyatlara paralel olarak gelirler artmaz ise yazın sonunda sıkıntılar başlar.

Harcamalarda kışın dikkatli olmak lazım, bütçeniz el vermiyorsa 2 ay vadeli tatil kredisi olmaz. Cebindeki paraya uygun bir tatil yap. Bu kadar borçlanarak harcamalar yapmak israfa neden olarak yarın sizi de üzer etrafınızı da üzer.”

Belediyelerimizin, odalarımızın destekleri oluyor tabi ki ancak ticari krediler yüksek. Bizi üzen konulardan biri de kiralar. Çarşıda bazı kişilerle kullanıcılar arasında davalar arttı. İki tarafta kendince haklı. Devletimizin konut kiralarıyla ilgili bir gayreti var ama iş yeri kiralarıyla ilgili de sıkıntılarımız var. Kira ya da ticari krediler konusunda devletin esnafa desteği olmalı. Mal sahibine mahcup olmayalım devlete borçlanalım dedik olmadı. Devletimiz o dönemde bir miktar desteği oldu fakat yeterli olmadı. Sıradan verilen hibe kimseye yetmedi. Ciro bazlı geri ödemeli kredi daha uygun olurdu.  Hibe olayına sıcak bakmıyorum ticaret adamı borçlanmayı da ödemeyi de bilecek, hesabını bilecek.

DEVLETİMİZ FAİZ KONUSUNDA CÖMERT OLMALI’

Kıştan çıkalı güzel bir canlılık başladı güzel bir hareketlilik var. Ama giderek bazı kalemlerde azalan bir trend görmeye başladık, umarız durgunluğa gitmez bu durum.

Döviz bu kadar yükselmeseydi bu kadar yüksek enflasyon yaşamıyor olabilirdik. Devlet politikası olarak bir tercih kur korumalı şeylerle giderilmeye çalışıyorlar ama o da farklı bir risk alınıyor kumar gibi görüyorum ben. Devletimizin faiz konusunda cömert olması lazım.

‘TARİHİ ÇARŞI VE HANLAR BÖLGESİ’NDE BURSA GÜZEL ÖRNEKLER VERDİ’

“Tarihi çarşılar tarihi kentlerin merkezlerinde konuşlanmış iktisadi alanlar. Ülkemizde de Tarihi Kentler Birliği üyesi olan 565 belediyemiz var. O il ve ilçelerde bir bu kadarda iktisadi yer altı ya da yer üstü var demektir. Özellikle ülkemizde asırlardır devam eden çarşılarımızla buluşmaya çalıştık, federasyonlaşmaya geldik genel dertleri merkeze hükümete iletebilmek adına.  2016 yılında kuruldu federasyonumuz  97 il ve ilçe bazında temsilcimiz ve üyemiz var, 100 bine yaklaşan esnaf kitlemiz var. 565’in içeriisnde yarısı kadar faaliyette olan çarşılarımız var irtibatı artırıyoruz. Kentlerin doğal vitrinidir çarşılar ve hanlar bölgesi. Çarşılar doğal vitrin olmasının yanı sıra ulaşımının kolay yerler olması, kentin merkezinde olması nedeniyle aidiyet duygusu nedeniyle insanlar dolu dolu geliyorlar bizlerde hata yapmadığımız ölçüde ürünlerin mesleklerin dağılımında ürün ve fiyat konusunda restorasyonların yapımında ki Bursa güzel bir örnekler verdi 2000’li yıllardan bu yana.

Geleneksel ticarette İstihdam imkanı çok fazla. Perakende sektörünün istihdam oranında yüzde 17 civarındaydı. Bizim tarihi çarşılarımızda yeme içme mekanları giderek arttı, hizmet kurumu da arttı. Biz çarşılarda olmaktan mutluyuz sıkıntılarımız var, bu konuda yerel ve ulusal yöneticilerle ciddi ilişkilerimiz var. 

3. Genel Kurulu’nu Ankara’da yaptık. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı ziyaret ettik gerekli desteği veriyorlar sağ olsunlar. Ulaşımdan konaklamaya kadar her konuda yardımcı oldular. İkincisi Ticaret Bakanlığımız, üçüncüsü Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız var. Yerel yöneticilerimizin çarşı civarındaki otopark tuvalet restorasyonda onların desteği ile biliyorsunuz Bursa’da da Çarşı Başı Projemiz var Bakanlığımız doğrultusunda ilerliyor.

Senelerdir uğraştığımız özel bir talebimiz var, her programda paylaşıyorum. Tarihi çarşıların dğzenli ve dsiplinli hale elmesi ve doğru biçimde yönetilmesi için yaptırım güçlerimi az. Belediyelerimizle kol kola daha güçlü bir yönetim modeli istemiştik, yönetim yasa taslağı hazırlamıştık. Bu taslağın bir an önce sonlanması için Kültür ve Turizm Bakanımızdan ve Ticaret Bakanımızdan ricacı olduk sözü de aldık. Taslağın son hali parlamentoya iletilecek kadar Kültür Bakanlığımızın mutfağında hazırlığı bitiyor son olarak. Son olarak çarşılarımızın alanlarının belirtilmesi koşuluyla turizm alanı olsun istedik. Turizm ajandalarına girecek ve gelecek turist bunu görecek ve gelmek isteyecek. Turizm alanı olarak tescillenmesi bizim bölge içerisindeki taleplerimizi daha rasyonel bir hale getirilecek. Ankara’dan güzel döndük, gidişatımız iyi.”