Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, temaslarda bulunmak üzere geldiği Pakistan’da Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshaq Dar ile ortak basın toplantısı düzenledi. Pakistanlı mevkidaşının ardından söz alan Fidan, birçok meselede iki ülke arasındaki görüş birliğine dikkat çekerek Dışişleri Bakanı Dar’ın yaptığı konuşmanın kendi söyleyeceklerini zaten aktardığına dikkat çekti. Fidan, “Değerli kardeşim, bu ifadeleriniz için çok teşekkür ederim. Gerçekten benim konuşmamın hemen hemen tamamını siz de söylemiş oldunuz. İki ülke adına tek bir metin gibi oldu” diye konuştu. Bugün İslamabad’da Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile çok verimli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini vurgulayan Fidan, Dışişleri Bakanı İshaq Dar ile de çok verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini ve bugün öğleden sonra ayrıca Başbakan Şahbaz Şerif ile bir araya geleceklerini duyurdu.
Türkiye ile Pakistan arasındaki müstesna ilişkiler bulunduğunu ve bunların liderler ve halklar arasındaki güçlü bağları temel aldığını vurgulayan Fidan, “Hükümetler olarak bizlere düşen görev, kardeşlik ilişkimizi kurumsal bir ortaklığa dönüştürmektir. Bu yöndeki adımları son derece güçlü ve kararlı bir biçimde atıyoruz. Ekonomi, enerji, savunma sanayi, eğitim ve kültür alanlarındaki iş birliğimizi çok şükür her geçen gün daha da ilerletiyoruz. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin (YDSK) 7’inci toplantısını Sayın Cumhurbaşkanımız ve Pakistan Başbakanı Sayın Şerif’in başkanlıklarında geçtiğimiz Şubat ayında İslamabad’da yaptık. Konseyimizin müteakip toplantısına 2026 yılında ülkemiz ev sahibi yapacak liderlerimizin talimatları doğrultusunda ilgili tüm kurumlarımız YDSK ile çizilen bir çerçevede şu anda çalışmalarını sürdürüyor” dedi.
“Pakistan açıklarında birlikte petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri gerçekleştirilecek”
YDSK çerçevesinde savunmadan enerji ve eğitime kadar çeşitli alanlarda büyük bir verimlilikle çalışmaların devam ettirildiğini vurgulayan ve Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaretin 5 milyar dolar seviyesine çıkarmaya yönelik çalışmaların yoğunlaştırıldığını ifade eden Fidan, “Madencilik, doğalgaz ile petrol ve nadir elementler konusunda da işbirliği mekanizmalarımızı değerlendirmekteyiz. Bu çerçevede Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ile Pakistan’ın milli petrol şirketleri arasında, bu yıl Nisan ayında imzalanmış olan anlaşma son derece önemli bir adım teşkil etmektedir. Bu anlaşma sayesinde şirketlerimiz Pakistan açıklarında birlikte petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerini gerçekleştirebilecek. Bu da bir ilk olacak. Ortaya koyduğumuz daha yapısallaştırılmış sistemli çalışmanın ürünlerinden biri de bu olacak” ifadelerini kullandı.
İki ülke arasındaki hava yolu bağlantısının verimli bir şekilde işlemeye devam ettiğini belirten Fidan, “Bununla birlikte ticaretimiz için önem arz eden deniz, kara ve demiryolu bağlantılarımızı daha da güçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda da teknik çalışmalarımız devam ediyor. Bizim için son derece kritik bir diğer konu da eğitim başlığı. Türkiye Maarif Vakfı’nın Pakistan’da 80’den fazla okulu bulunmaktadır. Bu eğitim ağını daha da genişleteceğiz. Ben değerli kardeşime ve kıymetli hükümetine, devletine bu konuda verdikleri destek için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Türkiye ve Pakistan’ın savunma sanayi alanında önemli hamleler yaptıklarını vurgulayan Fidan, “Bu başarılar hepimiz için bir gurur kaynağı. Önümüzdeki dönemde savunma sanayi alandaki iş birliğimizi kuvvetlendirmek istiyoruz. Bu, ülkelerimizin güvenliği bakımından da son derece stratejik bir adım olacaktır. Bu konuda birçok alanda devam eden projelerimiz vardır. Ülkelerimiz uzun yıllardır terörle mücadelede güçlü bir irade ortaya koymaktadır. Bu konuda birbirimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
“Pakistan ve KKTC arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğine yürekten inanıyorum”
Fidan, “Pakistan’ın Hayber-Pahtunhva eyaletinde 28 Haziran günü gerçekleşen menfur terör saldırısını bir kez daha lanetliyorum. Pakistan’ın FETÖ, PKK-YPG, DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadelemizde her daim yanımızda olması bizim için son derece önemli olmuştur. Bunun yanı sıra kardeş Pakistan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) konusundaki duruşuna ve desteğine de değinmeden geçemeyeceğim. Bugüne kadar verilen destek için kendilerine teşekkür ediyorum. Önümüzdeki dönemde Pakistan ve KKTC arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğine yürekten inanıyorum” diye konuştu.
“Pakistan ve Hindistan arasında yaşanan gerilimi çok yakından takip ettik”
Bölgede yaşanan krizlerin Türkiye ve Pakistan arasındaki dayanışmanın kritik önemini bir kez daha ortaya koyduğuna dikkat çeken Fidan, “Bölgemizde barış, huzur ve istikrar için atılması gereken çok önemli adımlar var. Bu yönde Pakistan’la birlikte çalışmamız gerektiğine samimiyetle inanıyoruz. Nitekim Türkiye-Pakistan-Azerbaycan üçlü istişare mekanizması vasıtasıyla bölgemizde diploması ve diyaloğu öncelik verilmesi için liderlerimiz büyük bir gayret göstermekte. Sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman belirttiği gibi savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz. Güney Asya’daki sorunlara bakışımızı bu anlayış şekillendirmektedir. Nisan-Mayıs aylarında Pakistan ve Hindistan arasında yaşanan gerilimi çok yakından takip ettik.
Tüm uluslararası toplum Pakistan’ın soğukkanlı ve sağduyulu tutumunu görmüştür. Bu gerilim, iki nükleer gücün karşı karşıya geleceği bir senaryonun ağır sonuçları olacağını göstermiştir. Biz ateşkes kararını memnuniyetle karşıladık. Benzer hadiselerin önlenmesi için taraflar arasında anlamlı ve etkin diyaloğun artmasına ihtiyaç bulunmakta. Türkiye olarak gerekli desteği vermeye her zaman hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Yeter ki barış olsun, çatışma olmasın” dedi.
“İsrail saldırganlığı sadece bölge ülkeleri değil, tüm dünya için risk oluşturuyor”
İsrail ile İran arasındaki çatışmalara da değinen Fidan, “İsrail’in İran’a yönelik uluslararası hukuku hiçe sayan saldırılarını İran’a komşu iki ülke olarak, Pakistan ve Türkiye olarak, en üst düzeyde kınadık. İsrail saldırganlığını sadece bölge ülkeleri değil, tüm dünya için risk oluşturduğuna inanıyoruz. Gelinen noktada ateşkesin kalıcı olmasını umut ediyoruz. Saldırılar maalesef nükleer yayılmanın önlenmesine dair uluslararası rejime olan güveni de derinden sarsmıştır. Nükleer müzakerelerin yeniden başlaması için değerlendirmelerimizi taraflara aktarıyoruz. Bu konuda Pakistan’la da görüş birliği içerisindeyiz. Her iki ülke de
bu konuda İran’la ve ilgili taraflarla gerekli teması sürdürmekte. Türkiye meseleye müzakereler yoluyla barışçıl çözüm bulunması için yapıcı katkı vermeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.
“Filistin davasının savunucusu olmaya devam edeceğiz”
Konuşmasında Gazze’de uluslararası toplumun gözü önünde gerçekleşen soykırıma da değinen Fidan, “İsrail’in İran’a saldırılarının uluslararası kamuoyunun dikkatini Gazze’de yaşanan soykırımdan başka yöne çekmesine müsaade edilmemelidir. Bugün değerli mevkidaşımla Filistinli kardeşlerimizin acılarının dindirmesi için beraber atılabilecek adımları da görüştük. Masada kalıcı ateşkes ve Gazze’ye insani yardımların kesintisiz olarak girişini sağlamasına ilişkin şu anda malumunuz bir plan bulunmakta. Bu doğrultuda arabulucu ülkelerle de sürekli temas halindeyiz. Sürecin ilerlemesine katkı sağlamaya da devam ediyoruz. Bu plan çerçevesinde İsrail’in saldırılarını son bulmasını ve Gazze’de sükunetin tesis edilmesini destekliyoruz. Türkiye olarak Filistin halkının ve Filistin davasının savunucusu olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Türkiye’nin Pakistan’la her konuda yakın temasta olmaya devam edeceğini vurgulayan Fidan, “İlişkilerimizi köklü dayanışma ruhu ve iş birliği iradesiyle inşallah yeni ufuklara taşıyacağız. Türkiye-Pakistan dostluğu ilelebet devam edecektir” dedi.