İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu‘nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak“, “suç örgütüne üye olmak“, “irtikap“, “rüşvet“, “nitelikli dolandırıcılık“, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması sürüyor. Bu sabah Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş.’deki ihalelerde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla 22 kişi hakkında ihaleye fesat karıştırma suçlamasıyla gözaltı kararı verildi.
İMAMOĞLU’NDAN İLK TEPKİ
Soruşturma kapsamında tutuklanıp İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun mesjaı, üçüncü dalga operasyonun ardından “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” sosyal medya hesabından paylaşıldı.
“SAĞLAM DELİL VAR DEDİLER, HAYAL MAHSÜLÜ TANIKLAR ÇIKTI”
Mesajında “İbretiâlem için paylaşın saygıdeğer vatandaşlarım” notuyla başlayan İmamoğlu şunları kaydetti:
“560 milyar yolsuzluk var dediler, İBB’nin 6 yıllık bütçesinin bile o kadar olmadığı açığa çıktı.
Terör bağlantısı var dediler, fos çıktı.
Evlerde para var dediler, çocukların kumbaraları çıktı.
Bedavaya villa aldı dediler, kapora çıktı.
Belediyeden vinçle kasa çıkardılar dediler, yalan çıktı.
Cenaze aracıyla rüşvet parasını yurt dışına kaçırdılar dediler, araçların yurt dışına çıkamadığı açığa çıktı.
Lüks villa dediler, konut çıktı.
Çöp kamyonu ile para taşıdılar dediler, iddianın kendisi çöp çıktı.
Parkelerin altına para koydular dediler, hayal ürünü çıktı.
1200 telefon dağıttılar dediler, yalan çıktı.
Kiptaş’tan daire dağıttılar dediler, yine yalan çıktı.
Lüks araçlar garajda dediler, arabalar başkasının çıktı.
Şirkete ihale yağdırıldı dediler, hiç ihale almadığı açığa çıktı.
Sağlam delil var dediler, hayal mahsülü tanıklar çıktı.
Ciddi belgeler var dediler “..duymuştum” “sanırım” çıktı.
MASAK raporu var dediler, 5 günde uyduruk rapor hazırlattıkları açığa çıktı.
Ciddi rapor var dediler, raporu imzalayacak uzman bulamadıkları ortaya çıktı.
Büyük yağma var dediler, kendi dönemlerindeki işler çıktı.
Aynı kurumda çalışan kişilere neden birbirinizle görüşüyorsunuz dediler, güzel bir komedi çıktı.
Veriler çalınıyor dediler, kuyruklu yalan çıktı.
İBB Berkay Gezgin’e para yolladı dediler, yalan çıktı.
Hepsi zenginleşti dediler, mal varlıklarında artış olmadığı ortaya çıktı.
Valizlerde para taşınıyor dediler, sinyal kesiciler çıktı.
Şikayet edenler CHP’li dediler, hepsi kendi adamları çıktı.
Müdür bizi tehdit etti dediler, tam tersi çıktı.
Kamuyu zarara uğrattılar dediler, yine tam tersi çıktı.
“‘RÜŞVET İSTEDİLER’ DEDİLER, KENDİ DÖNEMLERİNDEKİ İŞLER ÇIKTI”
Şikayetçiler suç makinesi çıktı.
Şahitler husumetli, kamudan rantları kesilen yağmacı çıktı.
Gizli gizli niye görüştünüz dedikleri insanların orada olmadığı açığa çıktı.
Birilerinden rüşvet istediler dediler, kendi dönemlerindeki işler çıktı.
Naylon fatura işi yapıyorlar dediler, kendi adamları çıktı.
Dosyada gizlilik var deyip her şeyi kendileri sızdırdılar, boy boy haberler çıktı.
Bunlar dış destekli dediler, darbe öncesi kendilerini dışarıdan icazet aldığı açığa çıktı.
“ELLERİNDE KALA KALA TEHDİTLE VE ŞANTAJLA ALDIKLARI TUTUKLU BEYANLARI KALDI”
Hasılı kelam; örgüt dediler örgüt çıkmadı, suç dediler suç çıkmadı.
Son birkaç günde yaşananlara bakınca şimdi de tutkuluları, şantaj ve tehditle yalancı şahitliğe zorladıkları ayyuka çıkıyor.
“Daha neler neler var, turpun büyüğü, dananın kuyruğu, ahtapotun kolları var” diye konuşanların, şimdi ellerinde kala kala sadece tehditle ve şantajla aldıkları tutuklu beyanları kaldı.
“BU MİLLET ZORLA ALINMIŞ BEYANLARA DA KANMAZ”
Bu millet sizin uyduruk dosyanıza nasıl kanmadıysa, tutuklayıp hiç utanmadan çoluğu çocuğuyla, malı mülküyle tehdit ettiklerinizin zorla alınmış beyanlarına da kanmaz.
Bu satırlar 155 yıl önce sizin için yazılmış:
“Hâlî ne zaman kaldı cihân ehl-i tama’dan,
Sen zâtını bu âleme elzem mi sanırsın?
En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,
Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?”