Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında 156 yıllık köklü geçmişiyle insani yardım faaliyetlerini sürdüren Türk Kızılay’ın 105’inci Olağan Genel Kurul’u, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla ATO Congresium’da başladı.
“Benim Kızılay’ım Hepimizin Kızılay’ı” sloganıyla gerçekleştirilen Kurul, tanıtım filmi gösterisi ve sanatçı Sinan Akçıl’ın ‘Kızılay’ adlı şarkıyı seslendirmesi ile devam etti.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, 157’nci yaşına yaklaşan Kızılay’ın, Türkiye’nin dört bir yanındaki 513 şube ve temsilcilik, 46 aşevi, 199 Kızılay Butiği, 400 bine yaklaşan gönüllü ve 1 milyonu aşkın bağışçısıyla iyiliğin omuz omuza verilmiş bir seferberlik yürüttüğünü kaydetti.
Yılmaz, 13 ülkede sınırları aşan bir vicdanın temsilcisi olarak al bayrağı ve Türkiye hilalini birlikte dalgalandırdıklarını ifade ederek, “2024 yılı itibarıyla, yurt içinde ve yurt dışında toplam 47 milyondan fazla insanın hayatına dokunmuş olmanın gururunu yaşıyoruz. Tüm milletimize bize bu gücü verdiği için çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği “Dünya beşten büyüktür” söylemini bir insani duruşa dönüştürdüklerini belirten Genel Başkan Yılmaz, “Bugün Gazze’deyiz; o savaşın olduğu ortamda, yıkıntıların arasında çaresiz çocukların gözünün önünde kaynayan bir çorba varsa, o kazanın başında Türk Kızılay var. Bugün Suriye’de, Ukrayna’da, Somali’de, Afganistan’da bir yetimin başı okşanıyorsa orada milletimizin yardım eli var. Gazze’de çok ağır şartlara rağmen, her gün on binlerce sıcak yemek hizmeti vermeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Yılmaz, dünyada 122 milyon insanın zorunlu göçe maruz bırakıldığını, 74 ülkede 343 milyon insanın ise açlıkla mücadele ettiğine dikkati çekerek, “Böyle bir dönemde bütün zorluklara rağmen, bütün gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Hamdolsun Türkiye var, Türk milleti var, Kızılay var diyoruz. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderliğiyle, Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundadır. 2024 yılında 192 Kızılay-Kızılhaç hareketi içerisinde Türk Kızılay, gerek en fazla ülkeye ve insana yardım ulaştıran gerekse de en fazla maddi yardımı yapan birinci cemiyet seçilmiştir” açıklamasında bulundu.
Yılmaz, yılda yaklaşık 3 milyon ünite kan bağışı aldıklarına değinerek, Türkiye’deki kan ihtiyacının yüzde 90’ını karşılayarak bir milletin birbirine can verdiği büyük bir iyilik zinciri sürdürdüklerini de sözlerine ekledi.
Yurt dışından ithal edilen kan torbalarını artık yerli ve milli olarak üretmek istediklerine değinen Kızılay Genel Başkanı Yılmaz, “İstanbul Silivri’de hızlıca yükselen bir kan torbası fabrikamız var, 3’üncü katı da tamamlanmış durumda. Dış cephesini yapıyoruz. Gelecek seneden itibaren artık Türkiye olarak kan torbası ile ilgili herhangi bir ithalata ihtiyacımız olmayacak. Kendi kan torbalarımızın tamamını kendimiz üretiyor olacağız. Türk Kızılay’ın bünyesinde oluşturduğumuz Bilim Kurulu’nun ve elbette ki Sağlık Bakanlığımızın rehberliğiyle, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının teşvikiyle ve Cumhurbaşkanımızın kuvvetli iradesiyle artık insan plazmasından yerli ve stratejik ilaçların üretimine başlayacağız. Bu teknoloji dünyada çok sayılı ülkede var. Bu teknolojiyi ülkemize getirdiğimiz andan itibaren bu alanda en üst lige çıkmış olacağız. Mayıs ayının sonunda inşallah temelimizi atmak üzere haber bekliyoruz. Sonrasında 1,5 yıl içerisinde deneme üretimlerini başlatacak şekilde açılışımızı yapmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Yılmaz, beklenmedik afetlerde Türk milletinin yanında olma şuuruyla 820 gündür deprem bölgesinde faaliyet gösterdiklerini söyleyerek, deprem bölgesinde sadece acil ihtiyaçları karşılamayı hedeflemediklerini, bölge halkının yeniden ayağa kalkması için destek olduklarını söyledi.