Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Koordinatörü ve Bursa Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sinan Tunç’un açıklamaları şu şekilde;
‘YILLARDIR İNTERNET MEDYASININ GAZETECİ SAYILMASINI SAVUNDUK’
“Tek bir yasa çıkmadı 20 yasaya değişiklikler yapan bir düzenleme olarak çıktı, içerisinde dijital mecralar, basın ilan kurumu, basın kartları komisyonu var torba yasa niteliğinde bir yasa çıktı. Dijital mecralar komisyonunda TBMM’de görüşmeye başlanıldı. Haberimiz oldu ve taslak üzerinde başladık çalışmaya Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak yürüttük bu çalışmayı. Genel Başkanımız Bursa Gazeteciler Cemiyeti başkanı Nuri Kolaylı. 40 maddeye komisyon kurduk aramızda ve çalışmaya başladık ve en az 30’undaki düzenlemelerin hiç beklemediğimiz içerikte olduğunu fark ettik. Yıllardır internet medyasının gazeteci sayılmasını savunduk, arkadaşlarımızın basın kartı alması gerektiğini ve özlük haklarına kavuşmasını savunduk, ayrıca merdiven altı olmayan gerçekten haberciliği objektif ve doğru yapan internet haber sitesi kurumlarının desteklenmesi gerektiğini yıllardır savunuyoruz ve ihtiyaçtır bu Türkiye için.
Ama bu yasa bunların tamamını karşılamaktan uzak. Bazı maddelerde bizim desteklediğimiz maddeler olsa da, özellikle 29. madde gibi basın özgürlüğünü tehlikeye sokan yoruma açık bırakan düzenlemeler içerdiği için çalışmalara başladık dijital mecralar komisyonuna başvurduk görüşlerimizi sormak için bizleri davet ettiler. Bizim yanımız sıra Ankara, İstanbul, İzmir Gazeteciler Cemiyetleri vardı, Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti, Parlamento Muhabirleri Derneği vardı paralel çalışmalar yürüttük hep birlikte. Gece gündüz Ankara’da yatıp kalktık 1 ay boyunca.
Parti ayrımı yapmadan tamamına anlattık, neden karşı çıktığımızı da delilleri ve ispatlarıyla gösterdiğimiz için onlarda anlayışla karşıladılar. Adalet Komisyonuna gelmeden önce bazı maddelerde değişiklik yapacaklarını bize ilettiler.
29. madde geliyor itirazlarımızın başında. Dezenformasyon’-u baştan beri toplumu olumsuz etkilediğini söylüyorduk ve internet yasası kapsamında çıkması gerektiğini, önlem alınması gerektiğini söylüyorduk.
Doktora düzeyinde bir hukukçu, yasal olarak neden yanlış olduğunu çok güzel ifade etti. Doktor İhsan Baştürk; “Şuç ve ceza da kanunilik ilkesi vardır hem anayasamızda hem ceza kanunlarında vurgulanan temel hak ve hürriyetlere ilişkin çok önemli bir maddedir. Bireyin hak ve özgürlüklerini güvence altına alırken diğer taraftan hukuki güvenlik ilkesini bireyin serbestçe özgürce hukuk devletinde toplum içinde kendini ifade etmesine imkan tanır” diyor.
Gelen maddede bunlar tanımlı değil, kamu düzeni kavramı var, nedir kamu düzeni? Hangi hakim kamu düzenini neye göre belirleyecek, ülkenin iç ve dış güvenliği var, ekonomik mi ? Siyasi mi? Askeri mi?
Kamu barışını bozma var, ne yaparsam kamu düzenini bozmuş olurum ne yaparsam bozmuş olmam. Tamamen muallak bir sözcük. Bunların hepsinin içeriği belirlenecek ki bu madde geçsin ve gerçekten yalan haberi yayan, dağıtan cezasını alsın, ama bunların hepsi muallak ifadeler. Alenen yayma var nedir bu? Tweet atarak mı, Facebook’tan mı? açık bir şekilde belli değil.
Önemli madde vardı haberin kaynağını açıklama maddesi. Komisyonlardaki çalışmalarımız sonucu gazetecilerin haber kaynağını açıklamama güvencesi anayasal bir güvence olacağını ifade ettik, bunu kabul ettiler en azından bunu sağlamış olduk.
Tek bir yargı İstanbul’da bulunan asliye ceza mahkemelerinde görülür diyorlardı. Koskoca Türkiye’deki bütün davalar İstanbul’a sıkıştırılamaz, bunu değiştirdiler. 7. maddede İnternet Haber Sitelerinin işleyişi göz önünde bulundurularak, 7 gün boyunca ana sayfada yayınlanması öngörülen cevap ve düzeltme metni 1 güne indirildi.
Medya sektöründe faaliyet gösteren kamu yararına statüsü kazanmış basın meslek kuruluşlarının yöneticileri basın kartı taşıma hakkına sahip, bu yasa bunu ortadan kaldırıyordu bunu ortadan kaldırdık. Bu tip iyileştirmeler yaptık, ama yapamadığımız maddeler de var. 24-25-26 ve 27. maddeler
İnternet medyasını bir yandan desteklerken yerel yazılı basını zor durumda bırakacak maddeler. Bu yasalarda destek maliyeti büyümeden hem yerel hem internet medyasına dağıtılacak. Bizim amacımız pastayı büyütmek. İnternete ve yerel basına hak ettikleri ölçüde dağıtımı sağlansın.
Basın meslek kuruluşları, siyasetçiler, hukukçular, basın sendikaları, bürokratlar ve akademisyenler olarak bir komisyon oluşturalım dedik. Türkiye’nin ihtiyacı olan bir dezenformasyon yasası çıkaralım, bizlerde mağduruz.
Yasa da 15 gün beklemeye alındı. Ak Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç bu açıklamayı yaptı, kanun gündemden kalkmadı ertelendi, bu süre içerisinde başka görüşler ortaya çıkarsa dikkate alınır bu şekilde daha iyi olur denirse genel kurul aşamasında önergelerle düzeltiriz diyor, bu olumlu bir adım. Bütün partilere anlattık, derdimizi doğru anlattığımıza inanıyorum, hak verip not alıyorlar dosyamızı inceliyorlar.”
’15 GÜNLÜK DÖNEMDEN UMUTLUYUZ’
“Genel Başkanımız aldı raporumuzu bütün cemiyet başkanlarına gönderdi. İllerdeki bütün milletvekillerine bu raporu ulaştırmalarını istedi. Hemen hemen meclisteki bütün milletvekilleri bu yasayı biliyorlar, onun için bu 15 günlük dönemden umutluyuz. Dünyanın her yerinde yerel medya destekleniyor. Bugün büyükşehir belediye başkanı 10 hizmet üretiyorsa yerel internet siteleri ve yerel gazeteler veriyor. Yerelin sorununu yerel çözer, sosyal medyada bunu ne kadar başarabilirsin. Yerel medya bu görevi üstlendiği için desteklenmek zorunda. Bunun yolu var pastayı büyüterek sağlanması lazım. Mevcut maddede ne diyor İcra ilanı yerel gazetede veya internet sitesinde yer alır diyor veya yerine ve koysak hem yerel gazetede hem internet sitesinde yayınlanır derseniz hakkaniyetli bölüşüm sağlanacak.”