KAMERAMAN: MESUT ERDOĞAN
Cumhuriyet’in 100. Yılından ilham alarak 2023 yılını “İkinci yüzyıl için tasarım yılı” ilan eden Nilüfer Belediyesi, bu temanın sembolü olacak bir projeyi hayata geçirdi. Nilüfer’de “ortak aklım ürünü” olan ve Cumhuriyetin ikinci yüzyılına çok yakışan Pancar Deposu, yeni kimliğiyle kapılarını açtı.
Uzun yıllar Pancar Kooperatifi’ne ev sahipliği yaptığı için bu yönüyle kent belleğine yer eden, ancak 25 yıldır atıl vaziyette duran Pancar Deposu’na yeni işlevler yükleyerek kente kazandırmak isteyen Nilüfer Belediyesi, katılımcı bir süreçle proje geliştirdi.
Eskiden Susurluk Şeker Fabrikası tarafından kantar binası olarak kullanılan bir bina ile depo olarak kullanılan ana binanın bulunduğu alana nasıl bir kimlik kazandırılacağını planlarken önce bölge halkına fikrini soran Nilüfer Belediyesi, farklı gruplarla çalıştaylar yaparak ortak akılla alana yeni kimlikler kazandırdı. Pancar üretimi azaldığı için 25 yıldır kullanılmayan ve metruk hale gelen alanın, halktan gelen talepler doğrultusunda; toplumun farklı kesimlerini yaratım ve tasarım süreçlerinde bir araya getirecek çok amaçlı bir etkileşim atölyesine dönüştürülmesine karar verildi.
Kamulaştırma çalışmalarını yaparak alandaki inşaat çalışmalarına başlayan Nilüfer Belediyesi, yaklaşık 10 dönüm alan üzerinde hayata geçirilen proje kapsamında Pancar Deposu’nu ek üniteleriyle birlikte yeniden inşa etti.
Mimari tasarımı Doğu Kaptan tarafından yapılan Pancar Deposu’nun 1600 metrekarelik kapalı mekanında; etkinlik alanı, beceri-kodlama ve tasarım atölyeleri, ortak çalışma mekanları, Podcast Stüdyosu, toplantı salonları, sergi alanları gibi bölümler yer alıyor. Gençler ve çocuklar için tasarım odaklı düşünmeyi yaygınlaştıracak eğitim programlarının yapılacağı bu mekan, farklı sanat dallarına da ev sahipliği yapacak.
Alanın 6300 metrekarelik bölümü ise yeşil alan olarak düzenlenerek vatandaşların kullanımına sunuldu. Nilüfer Belediyesi’nin tarım ve gıda alanındaki çalışmalarının devamı niteliğinde bir işlev de görecek olan bu alanda; bir bostan ile kafeterya da bulunuyor.
Pancar Deposu çatısı altında; kooperatif mantığından hareketle yaratıcı fikirleri, projeleri olan farklı disiplinlerden profesyonel ve gönüllü tasarımcıların ortak bir platformda buluşturulması ve yeni nesil ekonomilerin çeşitlenmesine katkı sağlanması amaçlanıyor.
Açılış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Tugay Erdem, “Şu anda, Nilüfer’de “ortak aklın ürünü” olan ve Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına çok yakışan bir projenin gerçekleşmesine tanık oluyorsunuz. İçinde bulunduğumuz bu alan uzun yıllar Pancar Kooperatifi’ne ev sahipliği yaptığı için bu yönüyle kent belleğine yer eden, ancak 25 yıldır atıl vaziyette duran bir alandı. Bu alanda Susurluk Şeker Fabrikası tarafından kantar binası olarak kullanılan bir bina ile depo olarak kullanılan bir ana bina bulunmaktaydı. Ancak pancar üretimi azaldığı için yıllardır kullanılmayan bu alan metruk hale gelmişti. Bu alanı, biz yeni işlevler yükleyerek kente kazandırmak, yaşayan bir etkileşim mekanına dönüştürmek istedik. O nedenle alanı kamulaştırdık ve katılımcı bir süreçle proje geliştirdik. Bu alana nasıl bir kimlik kazandıracağımızı planlarken biz öncelikle bölge halkına fikirlerini sorduk, farklı gruplarla çalıştaylar yaptık. Sonuç olarak atıl vaziyetteki Pancar Deposu’nu, toplumun farklı kesimlerini yaratım ve tasarım süreçlerinde biraraya getirecek çok amaçlı bir ‘’etkileşim atölyesi’’ne dönüştürmeye karar verdik. Yaklaşık 10 dönüm alan üzerinde hayata geçirilen proje kapsamında Pancar Deposu’nu ek üniteleriyle birlikte yeniden inşa ettik. Burada; 1600 metrekarelik kapalı mekanda; etkinlik alanı, beceri-kodlama ve tasarım atölyeleri, ortak çalışma mekanları, podcast stüdyosu, toplantı salonları, sergi alanları gibi bölümler yer alıyor. Gençler ve çocuklar için tasarım odaklı düşünmeyi yaygınlaştıracak eğitim programlarının yapılacağı bu mekan, farklı sanat dallarına da evsahipliği yapacak. Alanın 6300 metrekarelik bölümünü de yeşil alan olarak düzenleyip vatandaşların kullanımına sunduk. Tarım ve gıda alanındaki çalışmalarımızın devamı niteliğinde bir işlev de görecek olan bu alanda; bir bostan ile kafeterya da bulunuyor.
Biz bu projeyle; kooperatif mantığından hareketle yaratıcı fikirleri, projeleri olan farklı disiplinlerden profesyonel ve gönüllü tasarımcıları ortak bir platformda buluşturarak, yeni nesil ekonomilerin çeşitlenmesine katkı sunmayı amaçlıyoruz. Nilüfer Belediyesi olarak biz, Cumhuriyetimizin tasarımcısı Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürüyoruz. O’nun tasarım ilkelerini yeni yüzyılın beklentileriyle harmanlayarak kurduğumuz Pancar Deposu, Cumhuriyetimizin efsane projesi Köy Enstitüleri ruhunu nesilden nesile aşılayacak, yeni proje ve fikirlere ev sahipliği yapacak çok renkli bir kültür ve etkileşim mekanı olacak. Pancar Deposu’na çocukları, gençleri ve kadınları, yaratıcı fikirleri olan girişimcileri, geleceğin dijital liderlerini ve özellikle de toplumsal ve çevresel sorunlara duyarlı herkesi bekliyoruz.” dedi.
Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Mustafa Bozbey ise, “Gerçekten burası uzun zamandır önce şeker fabrikalarından kamulaştırdığımız yerdi. Fakat birkaç kez müracaat etmiştik ama vermemişlerdi. Sonunda bira zorlayarak da olsa burasını kapılaştırdı. Sonrasında gerçekten ben emeği geçen tüm arkadaşlarımızın yürekten kutluyorum. Güzel bir tesis olmuş. Bu tesisin bundan sonra en iyi şekilde hem mahallemize aynı zamanda da virüs vergileri hizmet edecek ve nilüferlerin uğrak noktası olacak bir konuma dönüşmesi Son derece önemli. Onun için de nilüferlerin buradan faydalanması, buraya gelerek hem fikir atölyesinden, hem yaşam atölyelerinden, hem diğer atölyelerden en iyi şekilde yararlanması gerekiyor. Bu anlamda da ben belediyemizi kutluyorum. Sayın başkanımızı kutluyorum. Ben değerli başkası Bina güzel olur. Tabii burasının pancar deposu olarak anılması böyle bir ismin verilmesi de önemli. Neden? Bizim de çocukluğumuzda gençliğimizde Özlüce’de pancar ekerdik. Pancar koyar, bazen de buraya gelir pancarı yıkardık. Böyle bir hikayesi var. Benim önerim yani pancar deposunun hikayesini eğer burada bir yerde anlatırsak daha bu mekanın daha işlevselliğine katkı sunacak diye düşünüyorum. Bir seçime gidiyoruz Nilüferliler geçmiş dönemde de, 2019’da da, daha önceki dönemlerde de inanılmaz destek verdiler bizlere. Şimdi 2024’te 31 Mart’ta da nilüferlerin daha fazla desteğine ihtiyacımız var. Bunu da yapacağınıza, bunu da göstereceğinize inanıyorum.” dedi.
CHP Nilüfer İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ise konuşmasında, “Öncelikle kahraman Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, yakınlarımıza ve ülkemize baş sağlığı diliyorum. Evet bugün bize bu tecrübeyi kazandıran başta belediye başkanımız Turgay Erdem olmak üzere tüm belediye emekçilerine teşekkür ediyorum. Çok önemli bir tesis kazandırmışlar. Emeklerine sağlık. Şimdi biraz önce Osmangazi’de idik buraya geldik. Osmangazi’de bir mağduriyet var, mağduriyet yaşanmıştır. İnanın 75 yaşındaki annemizin gözyaşlarını silerek buraya geldik. 2 kentin iki yakasının içinde olduğu durumu o kadar çok şu anki ortam özetledi ki. Şu anda Nilüfer’deki Bizler burada inanın. Yüzünüz gülüyor. Bunu sağlayan yüzünüzün gülmesini sağlayan bizim o sosyal demokrat belediyecilik anlayışını tekrar bir kez daha kutluyorum. Ama bir taraftan da bir taraftan da o mağduriyetten dolayı, o gözyaşlarını için uğraştığımız o annemizin de mutlaka o gözyaşlarını dindireceğiz. 31 Mart’ta burada yaşanan bütün olumlu şeyleri Bursa’nın tamamına yayacağız. Bunun için hepimiz iş yerimize ne düşüyorsa ne yapacağımızı ne yapabileceğimiz ne varsa bunu mutlaka 3 aylık bir sürecinde bunu yaparak bu kentin tamamının yüzünü güldürmemiz gerekiyor. Bir taraftan dediğimiz gibi sosyal belediyecilik yani merkezine, insanı alan bir belediyecilik, bir taraftan da sadece rantın, sadece kendi yakın yandaşlarına nasıl para kazandırırız, kendi yandaşlarının nasıl daha zengin ederiz onları nasıl zenginleştiririz diye fakirin fukaranın malına kökenlik üretecek bir anlayış var. Bu kenti bu anlayıştan kurtaracağız. Bunu sadece tabii bir yerel seçim olarak da görmüyoruz, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu kabuslar yani her gün bir bakanın gündemi değiştirmek için bu toplumun en önemli değerlerini zedeleyen oynayan o anlayıştan kurtarmak için yerel seçimlerdeki üçüncü iktidar üzerinizdeki anlayışı bu. Yılgınlığa bu endişeyi doldurmak için bu ablukayı dağıtmak için biz önce bu yerel seçimleri mutlaka bunların eline almak zorundayız. Bursa’yı kurtaracağız. Bursa kurtulduğu zaman Türkiye kurtulacak. Bunun için hepimizin daha gayretli olması önümüzdeki süreci daha iyi değerlendirip, zamanımızın alanlarda ve sokaklarda geçirmek zorundayız. O yüzden sizden tekrar ricam bunu birlikte omuz omuza, bir yoldaşlık anlayışıyla, hiçbir arkadaşınızı kırmadan rica itibarsızlaştırmadan, dört sefer omuz omuza bu kenti bunların elinden kurtaralım. Bir kere öyle bir ara geldi ki hani diyoruz ki işte Avrupa seni kıskanıyor Avrupa bizi kurtarıyor. Yazıklar olsun. Daha pis. Bayan voleybol takımı birden alamadığı için yurt dışına gelmedi. Yani böyle bir ülkeyi bu duruma getirmişler. Hala başka hikayeler anlatıyorlar. Hala başka bir algılar üzerinden yönetiyorlar. Onun için bu ülkeyi mutlaka bu anlayışın elinden çalmak zorundayız. O yüzden 31 Mart’a bu genci kurtarıp sonra bu ülkeyi bunların elinden kurtaracağız diyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. Geçmişte emeği geçen tekrar tekrar belediye başkanı sayın Nurdağı Ercan olmak üzere belediye meclis üyelerimize, çalışanlara, hepsinin emeklerine sağlık çok önemli bir kazandırmışlar. Neden biliyor musunuz? Bu ülkede üretimi ortadan kaldırdılar. Önce şeker fabrikalarını kapattılar. Sonra işte pancarın o üretimin yani biraz önce ilçe başkanımız da söyledi. Birçok alanda çok önemli bir ürün olan şeker pancarını yok tanımıyor dediler. Bitirdiler. Dolayısıyla bu halkı kanserojen madde içeren limitoz grubuna mahkum ettiler. O yüzden biz bu toplumun sağlığını, bu toplumun geleceğini kurtarmak için hep birlikte en yüce omuz omuza hazırlanacağız diyorum.” ifadelerini kullandı.