Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Kritik bir dönemde icra edilen bu önemli zirveyi az önce tamamladık. Her açıdan yoğun içerikli ve verimli toplantıların olduğu bir gün geçirdik. Genel oturumların yanı sıra liderlerle barış, güvenlik, enerji, iklim ve yuvarlak masa toplantılarında Avrupa’yı da etkileyen küresel konuları ele aldık. Türkiye’nin bu meselelere yaklaşımını ve birliğe katılım sürecini muhataplarımıza anlattık. Zirve marjında Çekya Başbakanı ve Leyen ile üçlü bir görüşme gerçekleştirdik. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Bulgaristan Başkanı ve İspanya Başbakanı ile bir araya geldik. Görüşmelerde ikili meselelerle birlikte, Avrupa’nın geleceği, güvenliği ve refahı dahil olmak üzere küresel konuları masaya yatırdık.
PAŞİNYAN İLE GÖRÜŞME
Ermenistan Başbakanı Paşinyan’la da bir görüşmemiz oldu. Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde tam normalleşme hedefine ulaşabileceğimize samimiyetle inanıyorum. Avrupa Siyasi topluluğunun kıtamızdaki sorunları ele alınması ve ortak sorunları çözümü için tam zamanı olduğu kanaatindeyim. Bununla birlikte bu platformu AB genişleme politikasına bir alternatif olmadığını belirtmek istiyorum. Bu platformumuzun üyelik sürecimize halel getirmemesini vurguladık. Bu görüşlerimi zirvede ve ikili görüşmede ifade ettim. Zirvede genel kanaattin de bu yönde olduğunu müşahade ettim. Ülkemiz güvenlik, savunma, göç, terör, sağlık ve tedarik zincirleri gibi temel sıkıntıların aşılmasında hayati öneme sahiptir. AB’nin karşılaştığı meydan okumaların üstesinden gelinmesinde Türkiye’nin yeri doldurulamaz. Bu hakikatin Avrupalı dostlarımız tarafından da kabul edilmeye başlandığını gördüm. Türkiye’nin önüne çıkartılan engellerin adil olmadığını, dahası bunun Avrupa Birliği’nin menfaatlerine de zarar verdiğinin altını çizdim.
“TAHIL KORİDORU VE ESİR TAKASI ÖNEMLİ BİR DİPLOMATİK BAŞARI”
Bu konuda artık daha vizyonel ve stratejik kararların alınması gerektiğine inanıyoruz. AB’nin bazı ülkelerin çıkarlarına ve ihtiraslarına teslim olmadan, Türkiye’nin katılım perspektifi yönünde ilerletmesini bekliyoruz. Yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin anahtar bir gerçek olduğunu gözler önüne seriyor. Zirvede bu husus muhataplarımız tarafınca da teslim edilmiştir. Özellikle ülkemizin Rusya- Ukrayna savaşındaki arabulucu rolü takdirle karşılanıyor. Savaşın ilk gününde itibaren akan kanı durdurmak, ölümlerin ve yıkımların önüne geçmek için çok çaba sarf ettik. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını her fırsatta muhataplarımızın dikkatine getirdik. Tüm zorluklarına rağmen tahıl koridorunun açılması ve eseri takasının sağlanmasını önemli bir diplomatik başarı olarak nitelendiriyoruz. Şu ana kadar dünya pazarlarına 6 milyon tonun üzerinde tahıl ve gıda ürününün sevkiyatı gerçekleşti. Bu arada Rusya’nın gübresini de yine alıp Türkiye üzerinden ihtiyacı olan ülkelere gönderme gayreti içinde olacağız. Türkiye’nin her iki tarafla da konuşabilen iki ülkenin de güven duyduğu bir konumda olabilmesi giderek daha iyi anlaşılıyor. Bugünkü temaslarımızda pek çok Avrupalı lider Türkiye’nin hamlelerinden bahsetti. Sahada yaşanan kabul edilemez gelişmeler, işimizi zorlaştırsa da en kötü barışın bile savaştan daha iyi olduğu inancıyla gayretlerimizi sürdürüyoruz.