Diken Yazarı Altan Sancar, CHP’deki değişim çağrısından hareketle il bazında yaptığı değerlendirmeler kapsamında bugün Bursa’yı ele aldı. Sancar, Bursa’da CHP adaylarının dayatma ile seçildiğini öne süren partililerin küskünlük içerisinde olduğunu ve değişim için Bursa’ya gelinerek araştırma yapılması gerektiğinin beklendiğini ifade etti.
Sancar, Bursa değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:
“Kurultaya 40 seçilmiş ve dört doğal olmak üzere 44 delege gönderecek kentte, ‘değişim’ tartışması genelden ziyade yerel özelinde tartışılıyor. Kentte özellikle ittifak adaylarıyla birlikte CHP adaylarının belirlenmesi sürecinde örgütün ve yerelin dengelerin gözetilmediği konuşuluyor.
Öne çıkan aktörler arasında CHP Milletvekili Orhan Sarıbal, eski il başkanı İsmet Karaca, Nilüfer Belediyesi’nin önceki dönem başkanı ve CHP’nin 2019 Bursa Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem gibi isimler öne çıkıyor. Delege dağılımında özellikle Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım öne çıkarken arkasından Mudanya ve İnegöl geliyor.
CHP’NİN DÖRT VEKİLİ VAR
Kenti Meclis’te dört CHP’li, iki İYİ Partili, iki MHP’li, 10 AKP’li, bir Gelecek Partili ve bir Saadet Partili isim temsil ediliyor. Gelecek ve Saadet Partili isimler CHP listelerinden seçime katılarak Meclis’e girdi. Kentte Mudanya, Nilüfer ve Gemlik belediyeleri CHP yönetiminde bulunuyor.
Kılıçdaroğlu seçimlerde aynı ilçelerde yarışı önde kapatabildi. Kılıçdaroğlu ilk turda yüzde 40,61 oy alırken, ikinci turda yüzde 45,34 oy aldı. Partisi ise yüzde 24,40 oy alabildi. Birinci bitirdiği ilçeler ise Mudanya ve Nilüfer oldu.
2019’daki yerel seçimlerde AKP’li Alinur Aktaş yarışı kazanırken, CHP’nin adayı olan, muhalefet ve İYİ Parti’nin de desteklediği Mustafa Bozbey 50 binden az bir oyla yarışı kaybetti.
BOZBEY KAYBETTİYSE PARTİDEKİLER SEBEP OLDU
Kentteki CHP’lilere göre CHP’li adayın yarışı geride bitirmesinde örgüt ve milletvekilleri arasında yaşanan problemler etkili oldu. CHP’liler sık sık “Bozbey kaybettiyse bunu partimizdekiler sebep oldu” cümlesini kuruyor.
Bu durum CHP örgütlerinin dağınıklığını gözler önüne seriyor. Zira o dönem oylara yeteri kadar sahip çıkılmadığı düşüncesi öne çıkıyor. Bu durum da örgüt içinde derin ayrışmalara yol açıyor.
Kenti Meclis’te Hasan Öztürk, Orhan Sarıbal, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Kayıhan Pala CHP kimliğiyle temsil ediyor. Kentteki CHP’liler adayların belirlenmesi sürecinde Bursa dengelerinin göz önünde bulundurulmadığı, genel merkez yönetiminin ‘aday dayattığını’ düşünüyor.
Kentte Erzurum ve Muş gibi kentlerden göç edenlere hitap edecek, yerelden bir aday belirlenmediği konuşuluyor. Sarıbal’ın seçim sürecinde bazı toplantılarda farklı gruplarla bir araya geldiği ve bu toplantıların yapıldığı yerlerde oy oranının arttığı inkâr edilmiyor. Ancak bazı etkinliklere katılımların aksatıldığı için özellikle Balkan göçmenleri ile muhafazakâr seçmenden uzaklaşıldığı vurgulanıyor.
Vekillerden Sarıbal özellikle Yıldırım, Gürsu, İnegöl ve kısmen Gemlik delegesi üzerinde etkili isim olarak öne çıkıyor. En fazla delegeye sahip Osmangazi ilçesi ise dengeli bir profil sergiliyor. Farklı gruplar ilçede etkinlik gösterebiliyor.
NİLÜFER VE MUDANYA’DA ‘İZLE GÖR’ POLİTİKASI
İkinci büyük delege sayısına sahip Nilüfer ise ağırlıklı olarak mevcut ilçe başkanı Fırat Yılmaz ile belediye başkanı Turgay Erdem etkili oluyor. Erdem ve Yılmaz birlikte çalışarak delegeyi etkiliyor, aynı görevlerde devam arzulanıyor. Mudanya’daysa belediye başkanı Hayri Türkyılmaz’ın etkisi görülüyor.
Nilüfer ve Mudanya’da yer alan CHP’nin önde gelen isimleri partide değişimin gerektiği fikirlerini kapalı görüşmelerde dile getiriyor. Lakin yerel seçim süreci yaklaştığı ve tarafların nasıl bir yol izleyeceği bilinmediğinden ‘izle gör’ politikası öne çıkıyor.
BOZBEY ETKİLİ OLACAK
Bursa il başkanlığı görevinde ise Turgut Özkan bulunuyor. Özkan, eski il başkanı İsmet Karaca görevinden istifa ederek milletvekili adayı olunca bu göreve getirilmiş bir isim. Delege dengesinin belirlenmesi halinde il başkanlığına aday olma ihtimali göz ardı edilmiyor. Ancak Karaca’nın yeniden il başkanlığına aday olma ya da kendisine yakın bir ismi aday göstererek parti meclisine girmeye çalışma ihtimali kentteki CHP’liler arasında kesin bir dille konuşuluyor.
Lakin delege seçimlerinde kimi noktalarda kendisinin desteklediği isimlerin yarışta geride kalması, Bozbey’in yeniden büyükşehir belediyesine aday gösterilmesine kesin gözüyle bakılması nedeni ile örgüt içi başka ittifaklara açık hale gelebileceği belirtiliyor. Bu durumda 2019 seçimleri nedeni ile Karaca ve Özkan dışında üçüncü bir ismin öne çıkması ihtimali üzerinde duruluyor. Öyle ki il başkanı adayı belirlenirken parti genel merkezinin Bozbey’in görüşünü almasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu nedenle Bozbey’in süreçte etkin olması, sözünün dinlenmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Kılıçdaroğlu Bozbey’i 2019’daki seçimlerin ardından neredeyse 2024 adaylığını ilk ilan ettiği isim olarak görüyor. Özellikle Bursa’nın kaybedilmesine üzüldüğünü sık sık dile getiren Kılıçdaroğlu bu nedenle Bozbey üzerinden kente büyük önem veriyor. Bu sebeple yerelde Bozbey’le delege üzerinde etkili olan isimler ve milletvekilleri arasında adı konulmamış bir güç mücadelesi meydana geliyor.
BÜTÇELERİNİN OLMADIĞINI ÖĞRENDİM
Kentte partinin önde gelen isimleri ve medya temsilcileri, CHP’nin aday stratejisinin yanlış olmasına ek olarak yeteri kadar propaganda çalışması yürütülmediğinin altını çiziyor. Parti yönetimi ise kente yalnızca 2 milyon liralık destek geldiğini ve bunun yetersiz kaldığının altını çiziyor. Kentte etkili olan bir medya kuruluşunun yazarı, “Kentin doğusundan batıya gezdiğimde cumhurbaşkanının afişlerini gördüm. İl yönetimine sorunca bütçelerinin olmadığını öğrendim” diyor.
Bursa genelinde parti örgütünde dağınıklık ve iletişim eksikliği hızlı biçimde görülüyor. Farklı grupların delege çalışması, bulunan konumları koruma çabası ve genel merkezde yürüyen tartışmaların nereye gideceğine dair netleşmeye duruş dağınıklığı besliyor. Ancak kentin özellikle öne çıkan Nilüfer ve Mudanya gibi ilçelerindeki CHP’liler seçim kaybının bir faturasının olması gerektiğini düşünüyor.
SARIBAL MESAFELİ DURABİLİR
Bu nedenle genel merkezde değişiklik olmasını arzuluyor. İmamoğlu’na yönelik merak ve sempati olsa da değişimin nasıl şekilleneceğine dair soruların cevaplanması gerektiği düşünülüyor. Ayrıca İmamoğlu’nun veya ekibinin kente gelerek yerinde gözlem yapması, değişime yakın duran isimlerle görüşmeler yapması gerekliliği öne çıkıyor.
CHP’liler değişimin yalnızca lider düzeyinde değil, kadro, örgütsel sorunlar, tüzük ve CHP’nin ideolojik duruşunun netleşmesi üzerine kurulması gerektiğini düşünüyor. Lakin Sarıbal’ın etkili olduğu ilçelerde, Sarıbal’ın mevcut durumda Kılıçdaroğlu’na yakın duracağı düşüncesiyle değişime mesafeli duruş öne çıkıyor.