Edirne’de Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi’nde devam eden 3. Balkan Müzik Festivali’nin son günü sahne alan sanatçı Candan Erçetin verdiği konser ile müzikseverlerden büyük beğeni aldı.

Kendisini Edirneli olarak gördüğünü ve kente yabancı olmadığını söyleyen Sanatçı Erçetin, ailesinin yıllarca Edirne’de Fatih Mahallesi Binevler sitelerinde oturması nedeniyle burayı çok sevdiğini dile getirdi.

Trakya Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı (TRAKSEV) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı, ve Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün desteğiyle düzenlenen festivalin son günü sahneye çıkan Candan Erçetin katılımcıları coşturdu.

Sanatçı Erçetin’in yalın ayak sahneye çıkması ve çeşitli şarkılar eşliğinde oynaması da dikkatlerden kaçmadı.

Konsere yoğun ilgi gösteren müzikseverler HES kodu kontrolünün ardından kongre merkezine alındı.

Salona sığmayan katılımcılar sergi alanında kurulan ekrandan konseri takip etti. Sahnede müzikseverlerle bir araya gelen Candan Erçetin, Edirne’ye 800 kişilik salon gerektiğini vurguladı.

Sanatçı Candan Erçetin, ‘Bülbülüm Altın kafeste ‘, ‘Sevdim sevilmedim’, ‘vay benim halime’, ‘gamsız hayat’, ‘elbette’, ‘deryalar, ‘yüksek yüksek tepelere’, ‘sallasana sallasana mendilini’, kızılcıklar oldu mu, ‘Vardar Ovası’ gibi şarkılarını seslendirdikten sonra 9/8’lik Trakya oyun havalarıyla katılımcıları neşelendirdi. Sanatçı Erçetin balkan ve göçmen şarkılarına da yer verdi.

Konserin ardından Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk ve Edirne’yi Tanıtma, Tava Ciğeri Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar sahneye çıkarak Erçetin’e ve Serkan Çağrı’nın eşi Ebru Çağrı’ya kente özgü el sanatlarından birisi olan aynalı süpürge, Edirnekâri ve Edirne kırmızısı renkli şal hediye edildi.

Tava ciğer ve yanında olmazsa olmazı olan acı biberli tabak ile sahneye gelen Edirne’yi Tanıtma, Tava Ciğeri Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar, üzerinde adının yazılı olduğu aynalı süpürgeyi Erçetin’e hediye ederken, Sanatçı Candan Erçetin de dünyanın en tatlı acısı olan ciğer biberinin tohumunu istediğini söyledi.

Klarnet sanatçısı Serkan Çağrı müzikteki kariyerini Trakya halkına borçlu olduğunu ifade ederek, mesleğinin dışında da bir şeyler yapmak için doğup büyüdüğü topraklara geldiğini ifade etti.