İktidar cephesinden gelen çelişkili açıklamaların ardından EYT’liler İzmir’de meydana indi.

İzmir EYT Derneği tarafından düzenlenen açık hava toplantısı Konak Meydanında yapıldı.

“Davana sahip çık” sloganıyla düzenlenen buluşmaya İzmir’de yaşayan çok sayıda EYT’linin yanı sıra siyasi parti temsilcileri de katıldı.

Toplantıda İzmir EYT Derneği Başkanı Doğan Türker, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, CHP İzmir Milletvekilleri Atilla Sertel ve Tacettin Bayır konuşma yaptı.

EYT buluşmasına çok sayıda sivil toplum örgütü de destek verdi.

EYT’liler sık sık “Edirne’den Kars’a Jüpiter’den Mars’a, eğer adalet varsa çıksın artık bu yasa” sloganları attı.

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Bugün; evine ekmek götürmek için, çoluğunu çocuğunu okutmak, ailesini geçindirmek, her türlü olumsuzluğa rağmen hayata tutunmak için yıllarca çalışan, emek veren, sosyal güvenlik primi ödeyen, emekliliği hak eden ama emekli olamayan vatandaşlarımız için bir aradayız. Onlar iktidarın sadece seçim zamanlarında hatırlayıp vaatlerde bulunduğu, sonrasında unuttuğu ve mağdur etmeye devam ettiği, kamuoyunda Emeklikte Yaşa Takılanlar olarak bilinen dostlarımız. En başta söylemek isterim ki; emeklilikte yaşa takılanların hakları gasp ediliyor. Devletlerine, yöneticilerine güvendikleri ve inandıkları için saray tarafından görmezden geliniyorlar. Saray demişken, AKP’li Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a sormak isterim. Kendileri, sık sık şunu söylüyor “Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır.” Bir koyunun hakkını düşünen Sayın Erdoğan ve AKP iktidarı, iş milyonlarca EYT’liye gelince gözünü/kulağını kapatıyor/sesi çıkmıyor. Dicle’nin kıyısındaki koyuna bakmasına gerek yok. Gözünün önünde, milyonlarca yurttaşımızın emeğini, hakkını, hayatını, geleceğini çalanlar var.  Üstelik EYT’lilerin hakkını kapanlar, gasp edenler kurtlar değil. Onlar Ankara’da makam koltukları olanlar, Saraylarda başkancılık oynayanlardır” diye konuştu.

Sözlerine devam eden Yücel, “İnsanlık tarihi incelendiğinde, medeniyetler geliştikçe, özellikle sanayileşme ve teknolojik ilerlemeyle birlikte bireylerin hayatın her alanında karşılaşabilecekleri risklere karşı onları korumak için sosyal güvenlik sistemleri ortaya çıkmıştır. Sosyal güvenliğin temel amacı; herhangi bir nedenle kısmen ya da tamamen çalışamaz duruma düşen ve bu nedenle gelir kaybına uğrayan, ihtiyaçlı hale gelen gelenlere, -insan onuruna yaraşır – asgari bir hayat sürmeleri için gerekli olan gelirin ve güvencenin devlet tarafından sağlanmasıdır. Günümüzde bir devletin çağdaş ve gelişmiş devletler arasında sayılması için en önemli göstergelerden biri Sosyal Güvenlik sisteminin güçlü olup olmadığı / Sosyal Devlet ilkesinin gerçek anlamda hayata geçip geçmediğidir. Dünyada yaklaşık 150 yıllık geçmişi olan emeklilik sistemlerinin ülkemizdeki günümüz uygulamaları; haksız, adaletsiz, Anayasa’mızda yer alan sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmayan, kendi halkını insan onuruna aykırı bir şekilde açlıkla sınayan bir hükümet politikası haline gelmiştir. Ülkemizde emeklilerin hali içler acısıyken, sayıları 5 milyonu aşan Emeklilikte Yaşa Takılan vatandaşlarımız işsizlik, yoksulluk ve açlıkla mücadele etmektedir. 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigorta girişi yapılmış vatandaşlarımızdan oluşan emeklilikte yaşa takılanlar, hak arama faaliyetlerini sürdürmekte ve mücadelelerini artık sınıfsal bir adalet arayışı haline getirmişlerdir.  İşe girdiği tarihte; kaç gün pirim ödeyeceğini, kaç yıl çalışması gerektiğini ve kaç yaşında emekli olacağını bilen EYT’liler, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı tarafından adeta yok sayılarak, görmezden gelinmektedir” dedi.

Hükümetin EYT sorunu çözmek istemediğini ifade eden Yücel, “Çok açıktır ki; Saray ve AKP iktidarları bu sorunu çözmeye hiçbir zaman niyetlenmemişlerdir. Bunu, bakanların birbirleri arasındaki, danışıklı dövüş gibi birisinin “Konu gündemimizde çalışıyoruz” diğerinin “EYT’lilerle ilgili bir çalışmamız yok ama belki ileride olur” şeklinde adeta insanlarla dalga geçen, insanların onuru ve umutlarıyla oynayan açıklamalarından çok net anlıyoruz. Şunu çok rahatlıkla ve samimiyetle söyleyebiliriz; EYT’lilerin hizmet sürelerini tamamlamalarına ve prim ödeme gün sayıları yeterli olmasına rağmen emekli olamamaları bugünkü iktidarın siyasi tercihidir. Kur manipülasyonlarıyla, hiçbir emek sarf etmeyen, alın teri dökmeyen kendi yandaş ve işbirlikçilerinin oturdukları yerden milyonlar kazanmasını sağlayan şahsım hükûmetinin, yoksullukla boğuşan halkımızın acıları üzerine kurduğu saltanat düzenine ilk sandıkta son vereceğiz. İktidarın her türlü iftirasına, çamur atmasına, hedef göstermesine ve saldırmasına rağmen 31 Mart yerel seçimlerde Millet İttifakı olarak bunu başardık, yine başaracağız ve Emeklilikte Yaşa Takılan vatandaşlarımızın uğradığı haksızlığa son vereceğiz. EYT mağdurlarının taleplerine kulak tıkayarak, erken yaşta emekli olup iki maaş alacaklar diyerek, maliyeti yüksek, kaynak yok diyerek kapıları kapatanlar, seçimler yaklaştıkça tehlikeyi görerek çalışmaların başladığını sürekli yineliyorlar. Ancak çalışmalarını her nedense bir türlü bitiremiyorlar. Kendi yandaşlarını devlet kurumlarında birkaç makama aynı anda oturtup 3’er, 4’er yerden ballı maaşlar tahsis edenler, iş EYT’lilere gelince, EYT’lilerin emekli olduktan sonra ikinci maaş için çalışacaklarını, bunun ekonomiye yük olacağını söyleme küstahlığındalar” şeklinde konuştu.

Millet İttifakı’nın iktidara geldikten sonra EYT sorunu hakkında yapacaklarını da anlatan Yücel, “Bir tarafın “Sen yaşlısın seni işe alamam” – diğer tarafın “Sen gençsin, bu yaşta emekli olamazsın” tavrına maruz kalarak açlığa mahkum edilen EYT mağdurlarının sorunlarını, yapılacak bilimsel bütçe hesaplamaları ve hak temelli yasal düzenlemelerle çözeceğiz. Bu iş için kaynak hazır. Yapılan israfı önlemek, devlet garantili proje garabetini ortadan kaldırarak yandaşları zengin etmeye son vermek, kaynak için yeterde artar bile. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş düzeyde bir haksızlığa maruz kalan EYT mağduru kardeşlerimizin haklı taleplerini; meydanlarda, alanlarda, TBMM’de, her mecrada ve ortamda gündeme getirmemiz iktidarı belirli düzenlemeler yapmaya mecbur kılabilir. Ancak şunu kimse unutmasın; Bu düzenlemeler hiçbir şekilde samimiyetle ve gönülden gelerek yapılan bir iş değil, şahsım hükûmetinin ve AKP’nin kelimenin tam anlamıyla seçim hamlesi olacaktır. Yıllardır yoksullukla mücadele eden, işsiz kaldığında yaşından dolayı iş bulamayan, yaşı genç olduğu iddia edilerek emekli maaşı bağlanmayan, fazla prim ödediği halde, alacağı emekli maaşı düşen EYT’li kardeşlerimizin çektikleri bu çilenin hesabını sandıkta keseceklerine yürekten inanıyor, tüm EYT’lilerin her platformda yanlarında olduğumuzun altını çizerek saygılar sunuyorum” dedi.

İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, “Türkiye’de milyonlarca EYT mağdurumuz var. Hükümet bu konuda şeffaf veri sağlamadığı için tam sayısı da bilinmiyor. Ancak bizim hesaplarımıza göre 5 milyona yakın EYT mağduru var. Dile kolay. Yetişkin nüfusun neredeyse yüzde 10’u EYT mağduru ve bu milyonlarca mağdur arasında işsiz olanlar var. Neden mağdurlar? Bir kabahat mı işlediler? Hayır. Tam tersine yıllarca çalıştılar, alın teri döktüler. Yıllarca vergilerini ve sigorta primlerini ödediler. Emeklilik için gereken her şartı yerine getirdiler. Aralarında on bin gün prim ödemiş vatandaşlarımız var. Ama EYT mağdurlarına deniliyor ki, emekli olamazsan bekleyeceksin. EYT mağdurlarına deniliyor ki, sana sağlık güvencesi veremem, bekleyeceksin. Milyonlarca sığınmacıyla ücretsiz sağlık hizmeti verilirken, bu ülkede alın teri dökmüş Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarına riayet ederek çalışmış vatandaşlarımıza “sen sağlık hizmeti alamazsın” deniliyor. Yıllarca devletine her türlü katkıyı sağlamış bu insanlarımıza, sen bekle kaynak yok deniliyor. Beceriksiz ekonomi yönetimi sebebiyle yılda 200 milyar üzerinde faiz ödüyoruz. Ama ekonomiyi bu hale getirenler, zam üstüne zam alırken. EYT’lilere kayna yok deniliyor. 5 müttehitte döviz üzerinden garantili alacakları ödenirken. EYT’lilere kaynak yok deniliyor. Hayır, EYT sorunu bir kaynak sorunu değildir. EYT sorunu bir vicdan sorunudur. EYT sorunu bir niyet sorundur. EYT sorunu bir tercih sorunudur. Çok şükür bizim vicdanımız da temiz, niyetimiz bellidir ve inşallah ilk seçimlerde vicdanı körelmiş bu hükümetten yetkiyi alıp, EYT sorunu nasıl çözülmüş göstereceğiz. Son bir yıldaki politikalara sebebiyle döviz kuru yüzde 70 arttı. Dış borcumuz 2.5 trilyon lira arttı. Yanlışlar nasıl kaynaklarımızı tüketiyorsa, doğruları yapmak da aynı oradan kaynak yaratır. Biz doğruları yapacağız. Ekonominin başına liyakatli inanları getirerek kaynak yaratacağız. Rantçılara, yolsuzlara, hırsızlara göz açtırmayacak, devletin malını kendi malı gibi koruyacak, ahlaklı kadrolarla kaynak yaratacağız” dedi.

Türkiye’nin Avrupa’nın en geniş tarım alanlarına sahip olduğunu söyleyen Kırkpınar,  “Tarımda kalkınmayla kaynak yaratacağız. Kültür turizmden deniz turizminde dünyanın en çeşitli turizm alanlarına sahibiz. Turizmden kaynak sağlayacağız. Dünya ticaretinin merkezindeyiz. Üreterek kaynak sağlayacağız. Avrupa’nın en genç nüfusuna sahibiz. Gençlerin aklına fikrine güvenerek, yeni girişimlerle kaynak sağlayacağız. EYT sorunu çok kaynak gerektiren büyük bir sorun değildir. Türkiye’nin bu sorunu çözecek fazlasıyla kaynağı var. Artık sorunlarımızı değil, çözümlerimizi konuşmanın zamanıdır. Yaz başsında Artagan projemizi açıkladık. Artağan ile çok daha verimli, şeffaf ve adaletli bir ekonomiye geçiş yapacağız. Artağan bugünkünden çok daha verimli bir ekosistem sunuyor. Bu verim artışı çalışanın, esnafın üzerindeki vergi yükünü azaltacak. Bu verim artışı, faizlerin düşmesini sağlayacak. Aynı zamanda devlet bütçesine de 300 milyar liralık bir kaynak yaratacak. Daha önce vadettiğimiz gibi biz bu 300 milyar ile EYT sorununa da çözeceğiz. Tarıma, teknolojiye ve yeni girişimlere çok büyük destekler sağlayacağız. Geçtiğimiz ay okulda yemek programımızı açıkladı. Okulda yemek programı ile devlet okullarında okutan 15 milyon öğrencimizin beslenme ihtiyacını karşılayacağız. Geçtiğimiz hafta tarımda dönüşüm projemizi açıkladık. 100 yıl öncenin tarım alanında kurulmuş en büyük Teknopark’ı olan Atatürk Orman Çiftliğini yaratan o vizyonu yeninden canlandıracağız. Her ay yeni çözümleri ortaya koyacağız. Bu çözümlerin amacı sadece sizlerin güveninizi kazanmak değildir. Bu çözümlerin başka bir amacı var. İktidara gelmek kısmet olursa, biz bir gün dahi vakit kaybetmek istemiyoruz. Göreve gelir gelmez bu sorunları çözmek istiyoruz. Bu kadar çözüm üretmemizin amacı; iktidarın sizden çaldığı yılları bir gün bile kaybetmeden size geri verebilmektir” ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, “Burada aranızda hem Saadet Partisinin İzmir İl Başkanı olarak, hem bir EYT mağduru olarak hem de bir EYT üyesi olarak bulunuyorum. Gönül ister ki, böyle mağduriyetler yaşanmasın. Hak eden hak ettiğine sahip olsun. Ancak 19 yıllık bir süreç yaladık. Bu süreç içinde hangi adaleti sağladılar ki EYT’li kardeşlerimizin haklarına sahip çıksınlar. 199 yıllı süre. Mevcut iktidar ve küçük ortağı ile birlikte EYT’li kardeşlerimizin sorunlarına çözüm üretemeyecekler. Hak etmiş oldukları hakları veremeyecekler. 19 yıldır çözüm üretmek yeren sorun üreten bir iktidardan EYT’li kardeşlerimizin hakları ile alakalı çözüm üretmelerini beklemek elbette ki hayalcilik olur. Bazı vatandaşlarımız, “Sayın başkan büyük konuşma. Peki, hükümet ya bu sorunu çözerse?” 19 yıldır hiçbir sorunu çözemediler. 19 sene sonra bir sorunu çözsünler de bizi bir kere utandırsınlar. Böyle bir sorunu çözerek bizi ilk utandıracakları EYT’li kardeşlerimiz kardeşlerimizin hakları geri iade etmek olsun. Çift dikiş kelimesini kullanarak bir iktidar ve bu iktidar sahiplerinin utanması lazım. Siz emekli ettiğiniz vatandaşa asgari ücretin altında maaş vereceksiniz. Sonra nasıl çift dikiş yapıyorsunuz diye hesap soracaksınız. Bu ancak utanmazlıktır” şeklinde konuştu.

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Aslında Türkiye’de emeklilikte yaşa takılanlar yok, emeklilikte yaşa taktıkları insanlar var. Hakları gasp edilenler var. Bu ülkenin başında bulunan ve tek adam olarak dilendirilen Recep Tayyip Erdoğan 1974’te sigortalı olarak işe başladı. 3 Mart 2000 tarihinde 46 yaşında emekli oldu ve o tarihten beridir emekli maaşını alıyor. Milletvekili olduktan sonra da milletvekilliğine verilen maaşı ile çok güzel geçiniyor. Ayrıca ekstra zamlarla sarayı kendisine sağladığı imkânlarla 100 bin liraya çıkan maaşının yanı sıra emekli maaşının da alıyor. Ayrıca birçok yerde de gelir elde ediyor sarayda yaşayanlar altta olan ve ezilen insanların hakkını hukukunu asla bilmez, bilemez. Oradan bakınca her şey güzel görünüyor. Herkes mutlu, huzurlu gibi görünüyor. Oysaki Türkiye insanlarımız yanıyor. Asgari ücretin dünya ölçeğinde en dibe vurmuş ülke haline gelmemizin yanı sıra emeklilerimiz asgari ücretin yarısı kadar maaş alan emeklilerimiz var. 28 Ekim 2018’de TBMM’de bir araştırma önergesi geçti. EYT için CHP’nin verdiği araştırma önergesi Erhan Usta’nın grup başkanvekilliği sırasında mecliste geçti. Araştırma komisyonu kurulması gündeme geldi ve hemen ara verildi. Erhan usta görevden alındı. Erhan Usta MHP tarafından cezalandırma yoluna götürüldü. Yeniden yapılan oylamada EYT için oylama kazandığımızı zafer iptal edildi. Erhan Usta şimdi İYİ partide yine grup başkanvekili ve onurlu namuslu bir biçimde MHP’nin seçim bildirgesinde geçen EYT sorunun çözeceğiz bildirgesine uygun davranan usta MHP’den sırf EYT’lilerin yanında durdu diye atıldı. Türkiye’de artık AK Parti diye bir parti yok. Bir kişi var. Herkesin kaderini belirleye yoksulluğa sürükleyen, paramızı pul eden, milli varlıklarımızı satan, sonra milli ve manevi değerli üzerinde politika yapan tek kişi ülkemizi Katarlıların, Birleşik Arap Emirlikleri ve parasını veren herkse peşkeş çekmeye hazır ve çekiyor” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “6 yıldır parlamentoda EYT’liler konusunu defalarca gündeme almak istedik. Ama her seferinde meclis aritmetiğinden kaynaklı AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Yani sizin emekli olmanızı istemediler, istemiyorlar. Gündeme bile almıyorlar, tartışmaya bile almıyorlar. İzmir’den sesleniyoruz; Ey AKP, ey MHP! Biz sizler kadar insafsız değiliz. İlk önümüze koyduğunuz sandıkta, biz sizleri emekli edeceğiz. Mutlaka emekli edeceği siyasetten. Belki siz EYT’lilere emekliliği çok gördünüz ama biz siz bonkör davranacağız. İlk seçimlerde hepinizi siyasetten emekli edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Doğan Türker, “EYT sorunu bilmeyen duymayan kalmadı ama bilip de bilmemezlikten, duyup da duymamazlıktan gelenler var. Bunların başında da iki kişi geliyor. Seçim sürecinde söz verenler bugün ki iktidar ve ortağı bizleri duymamazlıktan gelmeye devam ediyorlar. Bilinsin ki bu ülkede en çok 5 yılda bir seçim yapılıyor. Dün bizleri kandıranlar ümitlerimizi yıkanlar, seçim zaman hüsrana uğrayacaklardır. Hak verilmez, alınır davanızda sonuç alıncaya kadar mücadelemizi her platformda göstereceğiz. Bugüne kadar çok sizler verildi ama ne yazık ki tutulmadı. Buradan aynı şekilde bugün yanımızda olan Millet İttifakı’na seslenmek istiyorum; söz verip de yarın seçimde sonra bizlere bugün ki hükümetin yaptığı gibi görmemezlikten gelip duymamazlıktan gelip unutulanlar olacaksak bu sözleri vermeyin, hayallerimiz ve umutlarımızla oynamayın. Bizim derdimiz erken emeklilik değil, ayrıcalık değildir. Tek isteğimiz maç oynanırken kural değiştirilerek ellerimizden alınan hakların iadesidir. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. EYT sorunu çözecek gücü de parası da vardır. Yeter ki çözülmek istensin” dedi.

İşte EYT’nin İzmir buluşmasından kareler…