Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan, mozaik müzeleriyle ziyaretçileri tarihi yolculuğa çıkaran Hatay’da, eserler ait oldukları dönemin izlerini yansıtıyor.

Sergileme alanı bakımından dünyanın en büyük arkeoloji müzesine sahip olan kentteki atölyede üretilen eserler, 30’dan fazla ülkeye ihraç ediliyor.

2014 yılında kurduğu ekiple mozaik eser üretimine başlayan Mustafa Karabay da dünya pazarına açıldı. Karabay, ev dekorasyonu, duvar ve zemin döşemeleriyle tablo olarak kullanılan mozaik eserlerin, en çok otel lobileri süsü ve dini ikonlar olarak tercih edildiğini söyledi.

‘DEVASA MOZAİK ESERLER YAPIYORUZ’

Mermer ihracatıyla uğraşırken mozaik eser yapımında açık görüp bu alana yöneldiğini söyleyen Mustafa Karabay, “İlk önce 60 metrekarelik küçük bir atölyeyle başladık, 5 ustayla beraber. Gayret ettik ve ürünlerimizle beraber fuarlara katıldık. Fuarlara katılımın ardından yurt dışından çok talep gelmeye başladı. Biz de kendimizi geliştirerek, atölyemizi büyüttük ve şu an 1500 metrekare alanda devasa mozaik eserler yapıyoruz. Dünyanın çeşitli ülkelerine ihracat yapıyoruz. En büyük pazarımız Amerika, ardından İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya, diğer taraftan Rusya ve Ukrayna, Orta Doğu’da Katar, Dubai ve Arabistan gibi ülkelere eserlerimizi gönderiyoruz. 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz, birçoğunda proje bazlı çalışıp, ekibimizle beraber yerinde uygulamalar da yapıyoruz” dedi.

‘BUGÜNE KADAR 200 MİLYON PARÇA TAŞI TEK TEK DİZDİK’

Karabay, 2014 yılında başladıkları mozaik eser yapımında ciddi yol katettiklerini ve hem kent hem de ülke ekonomisine katkı sağladıklarını söyledi. Kentin mozaik eser tanıtımına da destek olduklarına değinen Karabay, “2014’ten bu yana aylık 200 metrekarelik üretimi sayarsak şu ana kadar 20 bin metrekare mozaik üretimimiz var. Yani bunu ürettik, uyguladık, sattık. Bunun da parçacıklara hesap edecek olursak yaklaşık 200 milyon parça taş oluyor ve biz bugüne kadar 200 milyon parça taşı tek tek dizdik. 20 bin metrekarenin hemen hemen yaklaşık 16 bini yurt dışına gitmiştir” diye konuştu.

’30 KİŞİLİK EKİBİMİZ, TÜRK VE SURİYELİ SANATÇILARDAN OLUŞUYOR’

Mozaik sanatının titizlik ve yaratıcılık istediğini, bunun için işinin ehli ekiple çalıştıklarını dile getiren Karabay, şöyle konuştu:

“30’dan fazla bir çalışanımız var hepsi usta, hepsi profesyonel. Ekibimizi hem Türk sanatçılarla hem de Suriyeli sanatçılarla harmanladık. Suriye’den en gözde en tecrübeli en profesyonel sanatçıları getirmeyi başardık, onlarla bu yolu yürüdük. Tabi yaptığımız mozaikler çok özel, herkes mozaik yapar ama onun bir inceliği, sanat değeri, ustalığı, yeteneği var.”

‘TAŞLAR ÖZENLE SEÇİLİYOR’

Türkiye’nin her yerindeki taş fabrikalarından taşları da özenle seçtiklerini söyleyen Karabay, “Ham taşlar Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki fabrikalardan toplanır. Paledyenler, sulu elmas kesimle kalem taşlara dönüştürülür. O taşlar, kerpeten veya mozaik kesme makinesiyle küçük parçalar haline getirilir. Küçük parçalar, file üzerine yapıştırıcıyla dizilir ve sanat eseri ortaya çıkmış olur” diye konuştu.

‘AİLEMİZ MOZAİK İŞİ YAPARDI’

Suriye’de İdlib’in Kafranbel köyünde aile boyu mozaik işi yaptıklarını ve savaştan dolayı 2015 yılında Türkiye’ye geldiklerini dile getiren Heysem Dani (21), “Oradayken bütün köyümüz ve akrabalarımız bu işle uğraşırdı. Savaştan sonra Hatay’a yerleştik, burada da aynı işi yapmaya devam ettik. Benim için başta bir hobiydi. Daha sonra kendimi geliştirdim ve mozaik sanatçılarından biri oldum. Şimdi hem okuyorum hem de mozaik eser yapan ekibin içinde yer alıyorum. Bu iş benim mesleğim oldu, severek yapıyorum” dedi.