Esat Kaplan
Esat Kaplan
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Beklemek

Farkında mısınız, ne çok bekliyoruz!

O kadar çok bekliyoruz ki beklemekle geçiyor ömrümüz.

Otobüs bekliyoruz, tren bekliyoruz, tramvay bekliyoruz.

Akşamı sabahı, saatlerin geçmesini bekliyoruz.

Sonbaharı yaşamadan doyasıya kışı bekliyoruz.

Ah şöyle bir lapa lapa kar yağsa, diye bekliyoruz.

Kış gelince ilkyazı, çiçeklerin açmasını; dalların tomurcuklanmasını bekliyoruz.

İlkyazda tatil zamanını, sonra eylülün gelmesini; hayatın yeniden başlamasını bekliyoruz.

Cüzdanlarımız boşalmaya başlayınca aybaşını bekliyoruz.

Aybaşı gelip kredi kartı borçlarını ödeyince yine günleri sayıyoruz.

Sadece kendi küçük dünyalarımızda değil bekleyişlerimiz.

Memleket için de hep bekliyoruz.

Geçen yıl bu zamanlar sandığı bekliyorduk.

Bir şey değişmeyince yine beklemeye başladık.

Yaz geçti, güz geçti, kış geçti, yine sandık geldi.

Bu kez bir şey değişti gibi ama bizim bekleyişimiz değişmedi.

Araya bayram girdi, tatil girdi, yine bekledik.

Değişen yerel yönetimlerin hayatımızı değiştirmesini, o değişimin hayatımızı kolaylaştırmasını bekliyoruz.

Kaç zamandır ekonomi tıkırında değil, yeniden raya girmesini bekliyoruz.

Bize sürekli “enflasyon yılın ikinci yarısında düşüş eğilimine girecek” diyorlar. Yılın ikinci yarısını bekliyoruz.

Yılın ikinci yarısında da muhtemelen bir başka hedef belirleyecekler ve biz yine bekleyeceğiz.

“Asgari ücrete bu kez yılda tek zam” dediler, ısrarlılar da. Ama çalışansak bir umut yine bekliyoruz.

Reyting peşinde koşan ekonomistlerin, kerameti kendinden menkul uzmanların hayal dünyalarımızı sıcak tutmalarına izin veriyoruz, bekliyoruz.

Emekliysek bir gözümüz her ayın üçünde açıklanan enflasyon rakamlarında; kulağımız Cumhurbaşkanı’nda, Çalışma Bakanı’nda, Mehmet Şimşek’te temmuz ayının gelmesini bekliyoruz.

Velhasılı kelam, bekliyoruz Allah bekliyoruz.

“Beklemek güzeldir” diyor Özdemir Asaf, ama “gelecekse beklenen.”

Gelecek mi beklenen?

 

HABERLER