10 bin 819 kilometrekarelik Bursa şehrinin toprakları son derece verimsizdi!
Kıraçtı, taşlıktı, kayalıktı; kuş uçmaz kervan geçmez, ot bitmez yeşil bilinmezdi!
Böyle bir coğrafyada imara gerek yoktu, rant zaten olmazdı!
Ama koca şehrin Nilüfer diye bir köşesi vardı. Yüzölçümü 552 kilometrekareydi, şehrin sadece yüzde 5’i kadardı.
Bursa’nın yüzde 95’inde olmayan her şey Nilüfer’de vardı.
Toprakları verimliydi, ovası yeşildi, suları gürül gürül, çayı tertemizdi!
Tarım dersen tarım, turizm dersen turizm, sanayi dersen sanayi…
Özgürlük dersen özgürlük!..
Aklınıza ne gelirse…
İmar etmek gerekirdi, imar denince rant eksik olmazdı!
Adına rant denen hak edilmemiş gelir sadece Nilüfer’de vardı!
Bursa’nın göbeğinde, Osmangazi’de yoktu mesela.
Yunuseli’de, Soğanlı’da, Sıcaksu’da, Kükürtlü’de, Çekirge’de yoktu!
Yıldırım desen, zaten gecekondudan geçilmezdi!
Samanlı’nın, Vakıf’ın, Ulus’un, Mevlana’nın ne rantı olurdu!
Hele irili ufaklı sanayi bacalarının kirli havayı püfür püfür çevreye savurduğu Kestel’de, Gürsu’da gelir mi vardı ki hak edilmemişi olsun!
Çataltepe’de dediğin avuç içi kadar yerdi, Soğuksu dediğinin sadece adı güzeldi!
Santral Garaj’ın ötesine geçseler Ortadoğu’ya mı geldik diyecek bir kesim ortaya çıktı yakın geçmişte.
Şehrin göbeğinde gökyüzüne yüzüne işlenen kent suçlarına gözlerini, yine şehrin göbeğinde yeraltına altına işlenen kent suçlarına kulaklarını kapattılar.
Varsa yoksa Nilüfer, varsa yoksa Turgay Erdem dediler…
Hiç ses etmedi, kulaklarını tıkadı, gözlerini kapadı, vazifesini yaptı.
Tüm dünyanın pandemiyle, Türkiye’nin depremler ve ekonomik krizlerle adeta ateş çemberinden geçtiği bir dönemde “Nilüfer’de Yaşama Mutluluğu” oranını yüzde 86.5’e, “Gelecekte Nilüfer’de Yaşama Tercihi” oranını yüzde 87.1’e yükseltti.
Yatırım bütçesini 5 yılda yüzde 16’dan yüzde 30.4’e çıkarırken, 5 yıl önce yüzde 82.3 olan borcu yüzde 16’ya düşürdü.
CHP örgütünden gelen bir isim olmamasına rağmen örgütüyle; ilçesiyle iliyle ters düşmedi, Nilüferlilerin de partililerin de milletvekillerinin de en kolay ulaştığı başkan oldu, partiden partililerden gelen talepleri olanakları ölçüsünde karşıladı.
İkinci dönem için kendisini destekleyenler, yeni dönem adaylığı için koşturanlar olsa da başkaları gibi Ankara’yı, İstanbul’u suyolu yapıp genel merkez koridorlarında kamp kurmadı.
Aday gösterilmedi!
Yönettiği ilçenin sloganına “cuk” oturan bir fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaştı, şu kadarcık da kelam etti:
“Varlığını, bir başkasının yokluğuna şart koşan siyasi ergenleri herkes ibretle izledi.”
Gazetecilerin tüm köşeye sıkıştırma çabalarına rağmen veda toplantısında da daha fazlasını söylemedi.
“Kırgın değilim, küs değilim.” dedi.
Turgay Erdem, CHP il başkanıyla, birlikte görev yaptığı üç ilçe başkanıyla, muhtemel halefi Şadi Özdemir’le ve de selefi Mustafa Bozbey ile gülümseyerek pozlar veriyor şimdi.
Mimar Turgay Erdem’i neredeyse kent suçlusu ilan edenler bir zahmet Bursa’nın öteki köşelerine de bakıversinler…
Başkan Turgay Erdem yeniden aday gösterilmedi diye sevinen CHP’liler de kim daha çok partiliymiş diye başlarını Mudanya’ya çevirsinler.
