İlhami Yıldız
İlhami Yıldız
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Bir bayram da böyle geçti…

Yazımıza önce bir tebrik ile başlayalım. Bu bayram bize çifte bayram yaşatan ULEB’de finale çıkan Bursaspor erkek basketbol takımını tebrik ediyorum.

Yıllar sonra Bursaspor sayesinde bir mayıs ayında mutluluğumuz tavan yaptı.

Gelelim yolcu ettiğimiz Ramazan ayına;

Özellikle 2 yıllık pandemiden dolayı konulan yasakların ardından bu bayram kutlamasının ve öncesinde Ramazan ayının nasıl geçeceğini merak edenlerdendim.

Genel olarak değerlendirdiğimizde beklentilerin üzerinde geçti.

Hatta bayramın ilk günü haricinde zaman zaman yağışlı da geçse bayramlaşma da mükemmele yakındı.

Her bayram gibi bu bayramı da buruk geçirenler de vardı.

O buruk geçirenlerin başında;

Şehit aileleri ilk başta geliyor.

Şehitliklerin dili olsa, o burukluğu en güzel onlar anlatırdı. Analar, babalar, kardeşler, evlatlar bayramın ilk gününü şehitlikte geçirdiler.

Bebeler, ‘Baba biz artık büyüdük artık gel’ der gibiydi.

Bazılarının ‘Biz sünnet olduk’, bazılarının ‘Üniversite bitiriyorum kep törenimde yanımda ol’ dediklerini duyar gibi oldum.

Anaların ve babaların, ‘Oğlum senin bize gelmen lazımdı, ama biz sana geliyoruz’ demelerini hissettim ki yüreklerimizi yaktı.

Kardeşlerin ‘Abi biz burada mı bayramlaşacaktık’ dediklerini duyar gibi oldum.

Allah hepsinden razı olsun…

***

Bu bayramlaşmada şehitlikler madalyonun ön yüzü… Bir de arka yüzü var. Arka yüzünde ise huzurevlerinde kalan büyüklerimiz var.

Onlarınki ise tam anlamıyla yüreğimizi burktu.

Bir ana baba yemez içmez dişinden arttırır çoluğunu çocuğunu okutur, iş güç sahibi yapar o ne yapar; ayağına bağ oluyor, kendine yük oluyor diye anasını babasını huzurevine bırakır.

İşte burada yutkunmadan en basit ifadeyle ‘Yazıklar olsun’ diyorum!

Ya o anası babasını huzurevlerine bırakanlara Allah rızası için şunu diyeceğim; Lafa geldi mi mangalda kül bırakmıyorsunuz, ama icraatta ağustos böceği gibisiniz.

Sizin ta medeniyetinizin…

Ne diyelim Allah ıslah etsin.

***

Bir de Ramazan ayında kapı kapı o eve gittik, bu eve gittik, fakir gureba ile Ramazan ayında beraberdik diyen siyasetçi tipleri var.

Onlara da diyeceğim bir çift laf var;

Ramazan ayında o gittiğiniz kapılardan bayramda kaçının evinin ziyaretine gittiniz?

Muhtemelen çıt yok.

Neticede biz onlarla Ramazan’da bayramlaştık deyip hep beraber geçeceğiz.

Bunu bu kadar basitleştirmeme adına herkese diyeceğim odur ki Ramazan ayında bir vesile ile zekâtınızla, fitrenizle, yardımlarınızla konuk olduğunuz evlere belki bayramda ziyaret edemediniz.

Ama bugünden itibaren fırsat buldukça ailece ara sıra ziyaret edin.

Yine huzurevlerindeki yaşlılarımızı boş bırakmayın.

Sevgi evlerindeki çocuklarımızın gönlünü almayı ihmal etmeyin.

Onlara yılın 12 ayı yalnız olmadığını hissettirin.

İnanın onlardan alacağınız hayır duaları sizlerin yolunu açacaktır.

Netice bir bayram bitti.

Ama bunu yaparsanız onlar her günü bayram gibi yaşarlar.

Bu da çok güzel olmaz mı?

Sevgili dostlar…

 

Kendi gündemini oluşturan Kemal Demirel’in ardından…

 

Bayramın ikinci günü Eski CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in vefat haberini aldık.

Kemal Demirel’i tabiri caizse 30 yılı akın süredir tanıyorum.  Hele babası emekli emniyet mensubu merhum Hüseyin amca ile dostluğumuz daha da eskiydi.

Kendisi Çakırhamam’da oturduğu için rahmetli babamın çalıştırdığı fırına gelir, ekmeğini oradan alır, babamla siyasi sohbetlere başlardı. O başladığı sohbetler de saatlerce sürerdi. Bende o yıllarda moda TRT’de yayınlanan eski açık oturumlar başlıyor zannederdim

Onlar sohbet ettikçe ben de Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit arasında açık oturum izliyor hissine kapılırdım.

Hüseyin amca, eskilerin ifadesi ile iyi bir Halk Partili, iyi bir Ecevitçi idi. Rahmetli babam da o zaman eskilerin ifadesi ile (DP’li) DYP’li Demirel’i tutardı.

Hüseyin amca hem Özal’ı hem de Demirel’i eleştirir dururdu…

Ardından Kemal Demirel’i tanıdım. O, siyasette yılmadan usanmadan kendi doğruları ile hareket eden kendi gündemini oluşturan bir politikacı idi.

Bursa kent gündemine treni tekrar sokan, bunu da son nefesine kadar dillendiren bir siyasetçi olarak belleklerimizde yer edindi.

Üstüne üstelik sadece kendi partilileri tarafından değil aynı dönemde TBMM’de görev yaptığı yıllarda AK Parti milletvekilleri tarafından da sevilen ve saygı duyulan bir isimdi.

İki kere yendiği hastalığa üçüncü geldiğinde artık dayanamadı. Demirel aramızdan ayrıldı.

Dün ebediyete uğurladığımız Merhum Kemal Demirel’e bu vesile ile Cenab-ı Allah’tan rahmet kederli ailesine ve yakınlarına sabır diliyorum.

 

 

HABERLER