Nail Özer
Nail Özer
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Gemlik’te ne filmler var!

Eşref Kolçak anısına Gemlik Belediyesi tarafından düzenlenen ve bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan Gemlik Film Festivali umuyorum yarattığı heyecanı ve harcanan emeği karşılayacak bir festival olur. Öyle olması yönünde işaretler şimdiden görünüyor.

Gemlik Film Festivali kapsamında bir de Kısa Film Yarışması düzenlenmiş. Dereceye giren filmleri; Halil Ergün’ün başkanlığında, oyuncu Erkan Can, yönetmen Yüksel Aksu, senarist ve yönetmen Zeynep Dadak, yönetmen Ömer Sinir, Yalova Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü’nden Doç. Dr. Serkan Öztürk gibi isimlerden oluşan jüri belirliyor. Özel konukların katılımıyla gerçekleşecek olan festivalde Türk Sineması film gösterimleri, sergiler, konserler ve söyleşiler yer alıyor. 1.’lik, 2.’lik ve 3.’lük ödüllerinin yanı sıra Mansiyon Ödülü de  verilecek bu festival kapsamındaki yarışmada.

24-27 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek Gemlik Film Festivali’nin açılışını, Türk Sineması’nın Sultan’ı Türkan Şoray yapıyor. Şoray, 24 Temmuz’da İskele Meydanı’nda gösterilecek ‘’Selvi Boylum Al Yazmalım’’ filminin ardından Gemliklilerle buluşuyor. Festivalin birinci günü Türk Sineması’nın usta ismi Kemal Sunal’ın kostümlerinin yer aldığı ‘’Kemal Sunal Kostüm Sergisi’’ eşi Gül Sunal tarafından açılacak. Gül Sunal’ın söyleşi yapacağı program, film afişleri koleksiyoneri Vadullah Taş’ın ‘’Türk Filmleri Afişleri Sergisi’’ ile devam edecek.

Dört gün boyunca devam edecek festivalde; Türk Sineması’nın çeşitli film gösterimleri, sergiler, konserler ve söyleşiler yer alıyor.

Bu film festivalin Eşref Kolçak anısına yapılması da daha bir anlamlı. Uzun süre Kumla’da yaşadı bu değerli sinema oyuncusu. Sıkça rastlardık ona,  eşi ile sahil boyunca yürürken ya da bir alışverişe çıkmışsa elinde filelerle.

Tabii o yıllar Kumla bugünkü gibi yerleşik bir apartman mezarlığı değildi. Bursa’dan, Eskişehir’den, İstanbul’dan esnaf ve tüccarların, Ankara’dan bürokrasinin çok rağbet ettiği bir sayfiye yeriydi. Eşref Kolçak o zarif alçak gönüllüğü ile tereddüt etmeden kendisine, şaşkınlık ve sevinçle sarılan yazlıkçılara iltifat ederdi.

Anısının böyle değerli bir kültür sanat organizasyonunda yaşatılması ne güzel.

Sanat, hele ki sinema hayatı çoğaltma şekli çünkü.

Burada yeri gelmişken “Gemlik’e doğru denizi göreceksin sakın şaşırma” dizesi ile Gemlik’e de mal olmuş Orhan Veli’yi anmadan geçmek olmaz. Ben de Gemlik’te kendisi için daha fazlasının yapılması gerektiğini düşünenlerdenim.

Sadece öylesine bir dize, belki de rastlantısal bir ifade bu günlere kadar ulaşmış.

Zaten şiirin gücü de bu değil mi?

Bir Orhan Veli Parkı yapılsa Gemlik’e.

O parkın içinde döneminin bütün “Garip” şairleri toplansa ve Melih Cevdet Anday oradan

“Uyuyamayacaksın
Memleketinin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın

Çünkü sen artık o eski sen değilsin
Sen simdi ıssız bir telgrafhane gibisin…” diye seslenince

Oktay Rıfat söze girip ona umut verse;

“Bütün karanlığı versem size giden geceyi durduramazsınız
Işır odamızın havası, kaçar çeşmelerinizden durduramazsınız
Ben denize bakarım sandalca uzaktan
Siz yüzersiniz, bir kuş uçar bir gemi geçer durduramazsınız.”

HABERLER