Nail Özer
Nail Özer
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İnşaat sektörü ve kalkınma

İnşaat sektörü, diğer sektörlere göre ekonominin hareketlendirilmesi ve hızlı para döngüsünün oluşturulması bakımından en dinamik sektör.

60 civarında ana ve 100’ü aşkın alt sektörü de tetikleme özelliğine sahip.

O yüzden de ülkemizde hem 80’li yıllardaki liberal ekonomi hamlelerinin hem de AK Parti iktidarının gözdesi olan bir sektör.

Ancak esas önemli olan ülke kalkınmasında oynayacağı rol.

Bu rolü belirleyen de sektörel yükselişin sürdürülebilir olup olmaması.

Neden-sonuç ilişkisi ile bakınca konu anlaşılıyor.

Mevcut tablo şu:

Türkiye İstatistik Kurumu’nun bu yılın başında yayınladığı İnşaat Maliyet Endeksine göre bile durum iç açıcı değil. Buna göre, inşaat maliyet endeksi, 2022 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 79,91 artmış. Ayrıca bir önceki yılın yine  aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 98,20, işçilik endeksi yüzde 41,02 artış göstermiş.

***

Yönetilebilir para politikaları, reel faiz oranları ve enflasyon hedeflerinin öngörülebilir olması; sizi kırılgan ekonomi girdabından kurtarır.

Ne var ki siyasi sorunları aşmak için ekonomiyi kısa vadeli karar ve uygulamalar ile yönetmek kırılganlığını arttırıyor.

Dövizin dünya piyasalarına açık etkisini de göz önünde bulundurduğunuzda durumun vahameti artıyor.

Çünkü ‘her şeyimiz’ dışa bağımlı!

Sektörel başarı ve ihtiyaçların karşılanmasını sürdürülebilir olmaktan çıkaran etkenler bunlar.

İnşaat sektörünün bir önemli avantajı, hiç doymayan bir iştaha sahip.

Gerek kamu yatırımları, gerekse konut alanındaki talep artışı sektörü canlı tutsa da verimliliğini düşürmüş durumda.

Konut üretiminde, maliyetler artmaya devam ediyor.

Artan nüfus, konut talebini de artırmaya devam ediyor.

Bu da beraberinde konutların satış fiyatlarında ‘hiper’ artışa neden oluyor.

Böylelikle satışlar düşüyor.

Ve tüm alt sektörlerin krizi giderek derinleşiyor.

Bu krizi yıllar önce öngören bazı ekonomistler hain ilan edilip sesleri kısıldığından beri, yeni bir şey söyleyen olmadı.

Şimdilik “2023 te Lozan’ın son bulmasını” bekleyenlerin iyimserliği ile beklemedeyiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

HABERLER