Nail Özer
Nail Özer
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Marka, helva, un…

Bursa markaları zaman zaman bu köşenin konusu olur.

Bursa markası ne demektir?

Benim çok basit bir tanımım var:

Bursa’yı, Bursa’nın kent kimliğini besleyen ürün ya da firma; Bursa markasıdır!

Örneğin İskender markası bu kentin kimliğini besleyen bir markadır.

İnegöl mobilyası bir Bursa markasıdır; çünkü bu algı, bu kenti besler.

Kafkas önemli bir Bursa markasıdır. Kestane şekeri Bursa ile özdeşleşmiş ve bu kentin kestane ormanlarına özlemini simgeleyen, o ormanlara yeniden kavuşmayı teşvik eden bir algıya sahiptir.

Konuya böyle bakınca açıkçası çok parlak bir sicilimiz yok.

Marka olduğunu iddia edenlerin çoğunluğu Bursa’dan beslenir. Bursa’nın olanaklarından yararlanarak sektörün, sahibinin, firmasının markasıdır aslında.

Bursa markası olamamıştır.

Yaptıkları da bu kentten beslenerek sağlayacağı fayda için, bilinilirliğini arttırmaktan ibarettir. O yüzden de kısa sürede ya sektöründe rekabetçi gücünü kaybeder ya da fasoncu olur çıkar.

Yıllardır bu kentin ovalarını en değerli tarım arazilerini kaplayıp, su kaynaklarını kirleten tekstil sektörünün Bursa’nın yüzünü ağartacak bir dünya bir markası var mı?

Yine sanayi bölgelerimizde en geniş paya sahip ve dünya otomotiv devleri ile partnerlik yapan otomotiv yan sanayiinde bir dünya markamız var mı?

***

İçi boşalan kavramlar yarışıyormuş, birinciliği kimseye ver(e)memişler.

Markalaşma da onlardan biri.

Yağ, un, şeker var; helva yok durumu yani.

Bu genel değerlendirmeyi, özel bir durumu anlatmak üzere yaptım.

Onur Market, Şaypa isimli market zincirini satın alıp Bursa pazarına iddialı bir giriş yapmıştı. Bursa açısından değil, kendi açılarından bir iddia idi bu. Çünkü böylelikle ciddi bir büyüme gerçekleştirmişlerdi grup olarak.

Perakende satış, yani süper market pazarında ciddi bir rekabet var. Uluslararası firmalara bağlı çok güçlü rakipler var Bursa’da.

Onur Market Bursa’ya geldiğinde 5 ayrı ilde şubeleri zaten vardı. Bursa’da ‘Türkiye Markasıyız’ havalarına hiç girmedi. Aksine “Biz Bursa markası, Bursa firması olmak istiyoruz, bu nedenle de Bursa’dan kazandığımızı Bursa ile paylaşacağız” söylemini her fırsatta dile getirdiler.

İlk adım olarak da Bursaspor ile yıllarca süren (bu yıl ara vermişler) sponsorluklar yaparak ciddi bir adım atmışlardı. Bursa’nın tüketim alışkanlıklarına uygun pazarlama ve fiyat politikaları ile de tüketiciler tarafından da benimsendiler.

Yakın zamanda Bursa’da Onur Market ve Nilüfer Belediyesi Sercan Yıldırım Futbol Akademisi arasında sponsorluk lansman töreni düzenlendi. Konuşmalarla spora katkı yapmanın önemi anlatılıp imzalar atıldıktan sonra, lansman içinde lansman olacağı duyurularak kısa bir ara verildi.

Bu aradan sonra yapılan ikinci toplantıda Gönüllü Hareketi Derneği ile yapılacak işbirliği anlatıldı. Çocuk, engelli ve diğer pozitif ayrımcılık gerektiren gruplara dönük çeşitli işbirlikleri için Onur Market’in destek olması üzere bir çalışma başlatılmış.

Yani kısaca Onur Market Bursa’ya geldiğinden beri bu kenti besleyecek tutarlılıkta bir marka gibi davrandı. Nihai hedefleri salt Bursa markası olmak mı bilmiyorum.

Ancak geldiği nokta, Bursa’ya verdiği sözü tutan bir marka olduğunu gösteriyor.

 

 

HABERLER