Duruşmaya üç savunma avukatıyla katılan Eylem Tok’un, oldukça bitkin ve stresli olduğu gözlendi. Avukatlar, müvekkilleri için tekrar kefalet talebinde bulundular, ancak Yargıç Cabell, son delillerin incelenmesi ve kefalet talebinin tekrar değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, duruşmayı erteledi. Tok’un tutukluluk sürecinde yaşadığı sağlık sorunları da dikkat çekti. Daha önce dilekçesinde epilepsi nöbetleri geçirdiğini ifade eden Tok, sağlık durumunun kötüleşmesi sebebiyle şartlı tahliye talebinde bulunmuştu, ancak bu talep kaçma şüphesi nedeniyle reddedildi.
Eylem Tok’un savunma ekibi daha önce mahkemeye sundukları dilekçede, Tok’un oğluyla birlikte ABD’de kalmak istediğini, burada bir hayat kurmayı ve bir sanat galerisi açmayı planladığını ifade etmişti. Tok’un Amerika’da kalma ve burada yeni bir yaşam kurma arzusu, mahkeme tarafından dikkate alınmadı. Yargıç Cabell, kaçma riski ve soruşturma sürecini etkileyebilecek unsurlar nedeniyle tahliye talebini bir kez daha reddetti.
Dosyada yaşanan bir diğer gelişme ise, Timur Cihantimur’un avukatı, müvekkilinin 19 Temmuz’da Newark Çocuk Koruyucu Gözetim Birimi’nde saldırıya uğradığını belirterek, derhal serbest bırakılmasını ya da başka bir yere nakil edilmesini talep etmişti. Hakim Cabell ise bu talebi de reddetti ve yaşanan saldırının tek seferlik bir durum olduğunu belirtti. Cabell, gerekli güvenlik tedbirlerinin alındığını ve müvekkilin bulunduğu yerde güvenli bir şekilde tutulduğunu ifade etti.
Aci ailesinin ve kaza mağdurlarının avukatı Burak Erden, duruşmayı yakından takip etmek için Boston’a geldi ve basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Erden, “Bugün Eylem Tok duruşmasına katıldık. Yaklaşık 1 saat 40 dakika sürdü. Bu duruşmada Eylem Tok’un iki avukatı ve duruşmadaki savcı eşit dağılımlı bir şekilde ifade etti kendisini. Savcı bizim iddialarımız doğrultusunda Eylem Tok’un oğlu Timur Cihantimur’u kaçırdığını ve kaçırırken de telefonları aldığını ve bunun için de soruşturmayı engellediğini öne sürdü. Eylem Tok’un iki avukatı da bunların kesin olmadığını bir iddiadan ibaret olduğunu söylediler. Tabi biz aslında bu bir ceza davası olmadığı için, iade edildiğinde Eylem Tok ve Timur Cihantimur’un Türkiye’de ifade vermelerini istiyoruz. Bu ifadeler çerçevesinde bir iddianame hazırlanacak. Soruşturmaya engelleyenler aslında çocuğunu alıp kaçan Eylem Tok, 2 saat içerisinde kaçıran Eylem Tok. Bunun için hakim kaygısı bizim anladığımız kadarıyla duruşmada biraz karışık ve netleştirmeye çalışıyor bunu. Bunun için de iki tarafa da bir hafta gibi bir süre verdi. Bizim Eylem Tok’un iade edileceği yönünde görüşümüz var. Çünkü bu zamana kadarki hakimin tavrı da bu yöndeydi. Yine ümidimizi devam ettiriyoruz bu yönde” dedi.
Eylem Tok’un Türkiye’ye iade edildiği takdirde Türkiye’deki devam edecek yasal süreçle ilgili sorulan soruyu da cevaplayan Avukat Erden “Türkiye’ye iade edildiğinde aslında bizim iddiamız şu yönde. Sadece telefonları kaçırdığı için ve çocuğunu kaçırdığı için değil, bunların sonucu olarak ihmal suretiyle kasten adam öldürmeye gidecek şekilde bir suça sebebiyet olduğu için zaten bu kadar ciddiye alındı bu konu. Çünkü bu telefonları aldığında, telefonları almasının sebebi 112’yi aramamaları için. Çünkü bunun açık çok net ifadeleri var Türkiye’de. Hem güvenlik görevlisinin hem yaralıların çok açık ifadeleri var. Bunlar da yaralıların, ‘Telefonu cebimden çıkarttım ve telefonu aldılar. Ama kimin aldığını çok net bir şekilde göremiyor. Karanlıkta bir kadının olduğunu gördüm’ şeklinde. Yani Türkiye’de aslında ihmal suretiyle kasten adam öldürme, bilinçli taksir, tabi delilleri karartma vs. bunlardan da ceza alacak ama asıl bizim iddia ettiğimiz hem bilinçli taksirle adam öldürme ve yaralama. 4 kişi ve bunların ikisi çok ciddi yaralandı. Bunun yanında da ihmal suretiyle kasten öldürmeye ilişkin. Bunların cezaları çok ciddi bu arada. Yani bilinçli taksirle birisini yaralamak, öldürmek ve birkaç birden fazla kişiyi yaralamak 2 yıldan 15 yıla kadar çıkıyor. Timur Cihantimur’un yaşının küçük olması aslında cezayı indiriyor ama ehliyetsiz olması ve son sürat hızla gitmesi ki bu Türkiye’deki soruşturma dosyasında bilir kişilerle, savcının atadığı bilir kişilerle çok net bir şekilde biliniyor, görülüyor. Bundan dolayı cezaları çok yüksek. Yani 22 buçuk yıl artırılıyor. Bu 2 yıldan 15 yıl arasındaki ceza. Yarı oranında artırılıyor. Ve 3 yıl ila 22 buçuk yıl arasında yargılanıyor aslında. Buradaki hakim, ne ceza aldığını bilmiyorum, tarzında bir ifadede bulunuyor. Yani Türkiye’deki cezasını da beni ilgilendirmiyor şu anda. Sadece iadeyi düşünüyorum, ona göre davranıyorum. Türkiye’de ceza alması için Eylem Tok’un ve oğlunun ifade vermesi gerekiyor aslında. Yani buradaki iadeyi bekliyor Türk mahkemeleri. Onun için de burada eksik kalan ne evrak varsa bunları öğrenip bunları tamamlamak için de elimizden geleni yapacağız. Timur Cihantimur’un dosyasında da şöyle bir gelişme oldu. Buradaki savcı yine aynı Eylem Tok’ta olduğu gibi mahkemenin, Dışişleri Bakanı’nın onaması için iadesini talep etti savcı ve bunu çok güzel gerekçelendirerek yani hızından tutun, ehliyetsiz olmasından tutun, ülkeden kaçmasından tutun, telefondan toplanmasından tutun, çok güzel gerekçelendirerek, içtihatlarla yani benzer olayların içtihatlarıyla beraber çok güzel bir dilekçe ile talep etti. Buna ilişkin hakim bir şey söylemedi tabi, duruşmayı bekliyor muhtemelen, biz de Timur Cihantimur’un duruşmasına da katılacağız” ifadelerini kullandı.
Turks in Boston Derneği’nin kurucusu Esat Gök de duruşmaya katıldı ve basın açıklamasında bulunarak Boston’daki Türk toplumuna teşekkür etti. Gök, “Öncelikle bugün burada bizleri yalnız bırakmayan Boston Türklerine, siz değerli basın mensubu arkadaşlara teşekkür ediyorum. Aci ailesinin temsilcisi olarak burada az önce mahkemeye geldik. Bugün yine istediğimiz karar çıkmadı ama sona yaklaştık diyebilirim. Eylem Tok’un her zamanki gibi avukatları hazır bir şekilde gelmiş. Üç avukat hazır bir şekilde geldiler. Aşağı yukarı 2 saat süren mahkeme %80 karşı tarafı dinlemekle ve detaylarla boğulmakla geçti. Bu tabi herkesi rahatsız etti. Hakimi de biraz rahatsız etti. Öyle söyleyeyim. Şöyle bir karar çıktı. Hakim bir hafta daha verdi. ‘Son bir hafta daha veriyorum. Bu bir hafta içerisinde Eylem Tok’u neden Türkiye’ye vermeyeceğimizle ilgili bana elle tutulur, kanunlar çerçevesinde yapılan anlaşmaları bozmayacak ve anlaşmalara uyan bir belgeleri getirebilirseniz ona göre değerlendireceğim. Yoksa artık ben nihai kararımı vereceğim’ dedi. Bu da aslında bizim için de güzel bir sonuç. İnşallah önümüzdeki haftalarda bununla ilgili de tam sonucu hakimden almış oluruz. Peki detaylarda neler vardı? Şöyle karşı taraf tabi her zamanki gibi bu çok detaylarda boğulmuş. Cep telefonlarının işte efendim işin toplanılması yok işte efendim bazı delillerin Türkiye’de suç sayılmadığı işte vesaire gibi yani biraz böyle bir Türk kanunlarıyla Amerikan kanunlarının karşılaştırılması. Bu konular biraz dikkatimizi çekti. Sandığımızdan daha uzun bir mahkeme sürdü. Ve en nihayetinde de savcı hanım her zamanki gibi çok güzel bir şekilde hazırlanmıştı. Çok güzel cevaplar verdi. Hakimin istediği her türlü cevabı ve beklenen her türlü sonucu alabileceğimizi düşünüyoruz. Tabi acılı aile ile biz her zaman görüşüyoruz. Sağ olsunlar burada kendilerini temsil ediyorum. Hem buradaki Türkler adına hem de bu süreci yakinen takip eden kişi olarak. Yani onlar da üzgün, sevinçli haberi bekliyorlar. Yani buradan çıkacak hiçbir haber kaybolanı geri getirmeyecek. Ama belki bir nebze olsun içlerini soğutacak. Belki acele edilmesine vesile olur. Biz de yakından takip ediyoruz. Bu arada Eylem Tok yine her zamanki gibi gelmişti. Her zamanki gibi böyle yüzü düşük, zaten bütün botoksları gitmiş, şişmanlamış falan. Hapis burada ona pek yaramamış. Ama bu tabi Türkiye’de almasını istediğimiz cezanın yanında bu aldığı 4 aylık ceza hiçbir şey değil. Yattığı süre. Toplam 8 aylık bir süreçten bahsediyoruz burada. Biz de buraları böyle git gel aşındırdık. Ama bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Avukatlara 200 bin dolardan fazla para harcanmış. Yani 2 milyon dolar dahi harcasalar ne olacak, ilahi adaletten, Türk adaletinden daha üstün hiçbir şey kimse yoktur.” dedi. Gök, sürecin adil bir şekilde sonuçlanması ve Türk adaletinin tecelli etmesi için mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde 1 Mart saat 23.50 sıralarında Timur Cihantimur’un lüks otomobille seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpması sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybetmiş, birden fazla kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrasında ehliyetsiz sürücü Timur Cihantimur, annesi yazar Eylem Tok tarafından önce Mısır’a, ardından da ABD’ye kaçırılmıştı. Olayla ilgili soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 Mart saat 03.50 sıralarında havalimanından Mısır’a gittikleri tespit edilen anne Eylem Tok hakkında “Suçluyu kayırma” suçundan, oğlu hakkında, “1 kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek” suçundan yakalama kararı çıkarırken, kırmızı bülten çıkarılmasını da talep etmişti. Türkiye, mayıs ayında haklarında kırmızı bülten çıkarılan anne ve oğlunun ABD’den iadesini talep etmişti. Cihantimur ve Eylem Tok, 14 Haziran Cuma günü ABD’nin Boston kentinde polis tarafından gerçekleştirilen operasyonla yakalanmıştı.
YORUMLAR