Akşener’in konuşmasından başlıklar şöyle:
“Bu kadar inat, iradeli çıkacağımızı düşünmüşler miydi? Düşünmediler ve yanıldılar. Küçük salonlardan buralara…
Toplantılarımızın basıldığı alanlardan buralara… Küçücük, elektrikleri kesilen, toplantılarımızın basıldığı alanlardan buraya geldik. Bu kadar inat çıkacağınızı, iradeli çıkacağımızı düşünmediler. Yanıldılar ve buradayız. İyi Parti, birimizin birinin önünde olmadığı bir ailedir İyi Parti. Yan yana gelemez denilen her bir iddia çürüdü.
Başörtüsüne dair şu salonu şereflendiren başı açık, başı kapalı hiçbir kadının, hiçbir arkadaşımın başını örten bir kadına karşı herhangi bir tutumu yoktur.
Ama bir şey yaşadık, bir başörtüsü düzenlemesine dair sayın Kılıçdaroğlu’nun verdiği bir kanun teklifi, arkasından sayın Erdoğan’ın ‘Oh, oh, bir pas geldi, bunu gole çevireceğim’ diyen sevindirin olmak hali, sayın Erdoğan adına çok utanıyorum. İki kızını Türkiye’de okutamadığı için ABD’de okutmuş bir babadan bahsediyorum.
Kadınların ister dini inancı sebebiyle ister başka bir nedenle… Niye kafanı açıyorsun, niye kafanı kapatıyorsun, sanane! Siz buna böyle bakmanız gerekirken sayın Kılıçdaroğlu’nun attığı adımı eğer pas olarak değerlendirip bunu gole çevireceğim diyorsanız yazıktır size, siz bu ülkenin Cumhurbaşkanısınız. Bu sizin için golse eğer batsın bu dünya.
Bu kutuplaşmanın, bu gol, pas sözlerinden midem kalkıyor. Böyle bir dilin üzerine benim arkadaşlarım ne yaptılar? Allah razı olsun sizden. Önce hukuk arkadaşlarımız toplandılar. Anayasa metninin dilinin yanlış olduğunu, gol atayım derken sırf gole odaklanıldığı için, yarın kadınların başına başka belaların açılacağı derecede bir hukuk bilgisizliğiyle kötü bir metin hazırlandığını çalıştık. Aynı şekilde DEVA Partisi de çalışmış, metinlerimizi yan yana getirdik, benzer olduğu ortaya çıktı. Sonra CHP’ye gidildi.
Yanlışın düzeltildiği önerge AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Bugün sizin karşınızda bütün açıklığıyla şunu söylemek isterim amaç üzüm yemek değil bağcı dövmekmiş.
Şimdi buradan yola çıkarak Türkiye’nin rayından iyice çıktığını, tek adam rejiminin, saraya hapsolmuş, 5-10-15 maaş alan kifayetsiz danışmanların elinde oyuncak olmuş, kurumların yok edildiği, yargının ortadan kalktığı, tencerenin kaynamadığı sistemin 14 Mayıs’ta değiştirilmesi gerekiyor.
Bu tek adam rejiminde 38 yaşında Doçent Dr. Sinan Ateş Ankara’nın göbeğinde katledildi. Katledildiği günden beri failleri ortada yok. Ey Sayın Erdoğan şu hareketinle her şey oluyor. Bu hareketleri bilerek yaptım. Sen bunların ne manaya geldiğini bilirsin. Sinan Ateş’in katillerini niçin bulmuyorsun? Bunu bulma sorumluluğu senindir. Hakimler senin, hukuk senin, devlet senin, asker senin, emniyet senin, MİT senin… Sayın Erdoğan her şey senin. Şu hareketi niçin yapmıyorsun Sayın Erdoğan?
Dün Banu Çiçek’in Zeynep’in doğum günüydü. Babasız geçen ilk doğum günü. O çocuğun ahı sayın Erdoğan, gözünü kapat Allah muhafaza oğlun öldürülse, torunların sana “Baba” diye bağırsa ne yaparsın, biraz empati. Her konuşmamda sana bunu soracağım 14 Mayıs’a kadar. Bir daha Sinanların katledilmemesi için İyi Parti’nin iktidar olması şarttır. Çok çalışacağız…”
YORUMLAR