Haber: SİMLANUR İNCE
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AS TV ekranlarında Yasemin Güler’in sunduğu programa konuk oldu. Gündeme dair dikkat çeken açıklamalarda bulunan Babacan, özellikle yargı bağımsızlığı, sanal bahis, tutukluluk uygulamaları ve Anayasa’ya aykırı meclis süreci hakkında sert eleştirilerde bulundu.
“GENÇLERİMİZE BİR GELECEK BORÇLUYUZ”
Programın ilk bölümünde genç işsizliğine dikkat çeken Babacan, Türkiye’de ne eğitimde ne istihdamda olan genç oranının %26’ya ulaştığını vurgulayarak, “Gençlerimiz hem mutsuz hem umutsuz. Ev genci oldular. En verimli çağlarını karamsarlıkla geçiriyorlar. Onlara bir gençlik borçluyuz” dedi.
“SANAYİCİ SİSLİ HAVADA ARABA KULLANIR GİBİ”
Bursa’nın sanayi potansiyeline dikkat çeken Babacan, sanayi yatırımlarındaki durgunluğun temel nedeninin belirsizlik ortamı olduğunu belirtti. “Sanayiciler önünü göremediği için frene bastı. Bu da istihdamı olumsuz etkiliyor” dedi.
BABACAN’DAN SANAL KUMAR TEPKİSİ: “DEVLET İZNİYLE YAPILIYOR”
Programın ilerleyen bölümünde sanal bahis ve kumar bağımlılığıyla ilgili sert eleştirilerde bulunan Babacan, son yıllarda hükümetin bazı firmalara sanal bahis oynatma izni verdiğini söyledi. “Kumarhaneler kapalı ama her cep telefonu artık bir kumarhane. Bu uygulamaların çoğu devletten lisanslı. Üstelik hükümete yakın firmalara bu izinler veriliyor” dedi.
Babacan, yasa dışı bahis siteleriyle mücadele edildiğini söyleyen hükümetin, yasal bahis platformlarını ise teşvik ettiğini belirterek şöyle konuştu:
“İki ekran da birbirine çok benziyor. Birinde büyük balon var, diğerinde küçük balon… Ama sonuç aynı: bağımlılık. Biri hükümete yakın bir firma, diğeri yasa dışı site. Ama ikisi de gençlerimizi mahvediyor.”
‘5 DAKİKALIK İŞ’ VURGUSU
Sanal kumar bağımlılığının aileleri parçaladığını, trajik sonuçlara yol açtığını belirten Babacan, sosyal medyadan örnekler de paylaştı: “Bir genç 15 gün önce evlendi, sanal kumar yüzünden evi, arabası gitti, boşandı. Bir diğeri uçan kuşa borçlandı, intihar etti. Babası kumar oynayıp 5 milyon lira kaybeden bir genç bize ‘Babamı kurtarın’ diye sesleniyor.”
Babacan, sanal kumarla mücadelenin çok kolay olduğunu savundu:
“Bu sitelerin ödeme sistemlerini BDDK üzerinden durdurmak 5 dakikalık iş. Gerçek anlamda siyasi irade olursa, 30 saniyede çözülür. Yeter ki dürüst bir yönetim olsun.”
“ÇÖZÜMLERİMİZ HAZIR, KURUMLAR BİR AYDA AYAĞA KALKAR”
Babacan, DEVA Partisi’nin her alanda hazırlıklı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Bizim her konuda çözümlerimiz hazır. Eğitimde, ekonomide, adalette, sanayide… Her alanda yol haritamız var. Sadece sandığı bekliyoruz. İktidar değişikliğiyle birlikte kurumların yeniden ayağa kalkması için bir ay yeterli. Hukuku işler hale getirdiğinizde, güveni tesis ettiğinizde Türkiye hızla toparlanır.”
Babacan, özgürlük, adalet ve fırsat eşitliği temelinde bir yönetim anlayışıyla Türkiye’nin çok kısa sürede bambaşka bir ülkeye dönüşebileceğini ifade etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yargı süreci ve tutuklamalar hakkında konuşan Babacan, hukuk usulüne dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Biz bu süreci başından beri siyasi operasyon olarak değerlendiriyoruz. Dört ayrı konuyu bir araya getirip gece yayın, sabah operasyon yaparsanız, bu hukuki değil, siyasidir. Usul açısından tamamen yanlış. Masumiyet karinesi diye bir ilke vardır. İddiaların doğruluğu bağımsız ve tarafsız yargı tarafından ortaya konulmalıdır.”
“DOSYALARI TAMAMLANMADAN TUTUKLAMA YANLIŞ”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili sürecin halen netleşmediğini belirten Babacan, buna karşın Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Can Atalay gibi isimlerin dosyalarının tamamen boş olduğunu söyledi:
“Bakın, Kavala, Demirtaş, Atalay dosyaları yıllardır incelendi. Tamamen boş dosyalarla insanlar yıllarca içeride tutuluyor. Bunlar yargıya verilen siyasi talimatların sonucu. Ama büyükşehir dosyası henüz tamamlanmadı. O yüzden detaylara hâkim değiliz. Ancak ortada net bir şey varsa, o da tutukluluğun bir istisna olması gerektiğidir.”
Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da hesap verebilir olduğunu belirterek, “Genel müdürünü yollar, avukatı bilgi verir, kendisi çağırılırsa gider mahkemeye ifade verir. Bu işin yolu tutuksuz yargılamadır” dedi.
“ERDOĞAN ŞİİR OKUDU DİYE YARGILANDI AMA İŞİNİN BAŞINDAYDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde yaşadığı yargı sürecine de atıf yapan Babacan, o süreçte bile Erdoğan’ın görevine devam ettiğini hatırlattı:
“Sayın Erdoğan bir şiir okuduğu için yargılandı ama karar kesinleşene kadar başkanlık görevini sürdürdü. Şimdi benzer bir durumda, benzer pozisyondaki başka birine aynı hakkın tanınmaması büyük bir çelişkidir. Belediye başkanları dokunulmaz değildir ama bu yapılan, doğrudan siyasi bir operasyon.”
“HUKUK İŞLERSE TÜRKİYE HIZLA TOPARLANIR”
Babacan, hukuk devletine dönüşün Türkiye’yi hızla toparlayacağını söyleyerek, “Sandığı bekliyoruz. Çözümlerimiz hazır. Kurumların ayağa kalkması bir ay sürmez. Yeter ki dürüst ve liyakatli bir yönetim olsun. Türkiye’nin her alanda potansiyeli var ama bu potansiyelin önünde duran şey mevcut sistemin keyfiliği” ifadelerini kullandı.
“ANAYASAYI YAPANLAR, ANAYASAYI DELİYOR”
TBMM’de Anayasa ve Adalet Komisyonlarının ortak toplantısıyla ilgili süreci eleştiren Babacan, şu ifadeleri kullandı:
“Geçtiğimiz hafta mecliste çok ama çok üzücü bir uygulama yaşadık. Anayasada açıkça belirtilen bir oylama süreci var. Birinci, ikinci, üçüncü tur ne şekilde yapılır, hepsi net. Ancak Anayasa Komisyonu ve Adalet Komisyonu’nun ortak çalışmasında bu kurallara uyulmadı. Üçüncü turda ‘basit çoğunluk’ diye bir yöntem uyduruldu ve isimler böylece meclis genel kuruluna gönderildi. Bu ilk kez oluyor.”
Babacan, komisyon üyelerinin anayasal hükümlere uymadan karar almasını, hukuk devletinin çöküşü olarak değerlendirdi:
“Bu komisyonun görevi Anayasa yapmak, ama kendileri Anayasa’yı deliyor. Bu ülkede artık hukuk devleti kalmazsa, hiçbir şey kalmaz. İnsanlar nasıl yatırım yapsın, nasıl iş kursun? Her an Anayasa’nın delinip kanunların uygulanmayacağı bir ortamda ekonomi de adalet de çöker. Türkiye bu gidişle sadece kötüye gider.”
Babacan son olarak Erdoğan’a seslenerek, demokrasinin önünü açması gerektiğini ve görevi başkalarına bırakması gerektiğine yönelik konuştu.
YORUMLAR