Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa’dan değişim mesajı

Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi, gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi. Başkan Gürhan Akdoğan, “Değişimden kastedilenin; sadece kişilerin, kurulların değil, onlarla birlikte politikaların da değişmesi, CHP’yi CHP yapan değerlere yabancılaşmanın son bulması, temel değerlerimize, devrimlerimize Altı ok ilkelerine, parti programına uyulması, anti emperyalist anlayışa, tam bağımsızlık ve bölünmez bütünlük ilkelerine sadık kalarak süregelen yenilgilerin nedeni olan yönelişlerden, savrulmalardan kurtulması olduğu görülmelidir. ” dedi.

Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa’dan değişim mesajı

Haber: Mesut ERDOĞAN

Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi Başkanı Gürhan Akdoğan, dernek binasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Toplantıya çok sayıda dernek üyesi ve basın mensubu katıldı.

‘SORUMLULUĞUMUZ VAR’

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin çalışmaları hakkında bilgi veren Başkan Akdoğan, “Bizim çok büyük sorumluluğumuz var. Basın ile birlikte üretmeye devam edeceğiz. Basının sesini kesmeye cüret edenler olursa da müdahale edeceğiz. Yansız, tarafsız ve doğru haber üretmede uzun zamandır geri noktalardayız. Cezaevine konulan gazeteciler var. Gençler sosyal medyadan gözaltına alınıyor. Demokrasinin olmazsa olmazı STK’lar da maalesef son yıllarda deformasyon altında. 20 yıldır gençler başka iktidar görmedi. Biz koalisyonlar, devrimler, darbeler yaşadık. Laik eğitim sistemi ile ilgili söylenecek çok şey var. Başımıza gelen her şeyin nedeni laik eğitim sisteminin ortadan kaldırılmasıdır. Dindar nesil mi, laik nesil mi? Söylemi bizi bu noktaya getirdi. Bu sistem topluma seçenek sunacak noktada değil. Biz derneğimiz ile bunlarla mücadele edeceğiz. Bir direnişin yaratılacağı mekan olacak burası” dedi.

İşte Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi Başkanı Gürhan Akdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

“LAİK EĞİTİM SİSTEMİ İLE İLGİLİ SÖYLENECEK ÇOK ŞEY VAR”

Demokrasinin olmazsa olmazı STK’lar da maalesef son yıllarda deformasyon altında. 20 yıldır gençler başka iktidar görmedi. Biz koalisyonlar, devrimler, darbeler yaşadık. Laik eğitim sistemi ile ilgili söylenecek çok şey var. Başımıza gelen her şeyin nedeni laik eğitim sisteminin ortadan kaldırılmasıdır. Dindar nesil mi, laik nesil mi? Söylemi bizi bu noktaya getirdi. Bu sistem topluma seçenek sunacak noktada değil. Biz derneğimiz ile bunlarla mücadele edeceğiz. Bir direnişin yaratılacağı mekan olacak burası. Atatürk’ün silah arkadaşları gibi dostlar olacağız. Bugün ADD, Uludağ’ın korunmasında, kadına yönelik şiddetle mücadelede, emek mücadelesinde her alanda yer alacaktır.

“DEMOKRASİ SADECE SEÇİM DEĞİLDİR”

Cumhuriyetimizin bugün 100. yılı kutlanıyor. Hangimiz bu düşünce ile bir kutlama düzenliyor. Dünyaya örnek olacak şekilde neden etkinlik yapılamıyor, kutlanamıyor. Demokrasi sadece seçim değildir. Seçim haricinde birçok önemli faktör vardır. Dolar nerelere geldi? Türkiye’de ekonomi, hangi çerçevede sürdürülüyor? 100. Yıl ile ilgili, bundan sonrası için neler yapılması gerekenleri söyleyenler nerede? İkinci bir cumhuriyet hayali kuranlara karşı dimdik duracağız. Atatürk’ün oluşturduğu muhteşem, aydınlanma devriminden vazgeçilmeyecektir. Bunu herkesin kafasına basa basa öğreteceğiz.

“ATATÜRK’ÜN MİRASI OLAN CHP’Yİ KORUMAMIZ GEREKİYOR”

Bize siyasi parti iç işlerine neden karışıyorsunuz diyebilirsiniz. Atatürk’ün mirası olan CHP’yi korumamız gerekiyor. Devlet yokken, meclis yokken, ordu yokken kurulmuş bir iradeden bahsediyoruz. Can alıcı konumuz ise Cumhuriyeti kuran parti olmak kadar, devrimi koruyan parti olmak da önemlidir. Cumhuriyetimizin yıkıcılığına karşı mücadele etmeyen bir partili CHP’li olamaz. Ben yarışı CHP’li, yarışı ADD’li olmaktan gurur duyan birisiyim. Biz 1930’ların CHP’si değiliz, helalleşelim diyerek CHP’li olunamaz. Başkanlık sistemi tek adamlık rejimidir. Parlamenter sistem yok oldu. Atatürk, 100 yıl önce ülkenin başına ne geldiyse tek adamlık rejiminden geldiğini söylemiştir. Bugün o sözlerin kıymetini gördük. İttifakları gördük. Partiler ideolojisizlik, ilkesizlik halini almıştır. Bir milletvekili fazla almak için başkalaştılar. Yeniden Atatürk Cumhuriyet’ine ihtiyaç vardır. Meclis aritmetiği, anayasa değişikliğinde karşı devrimciliğe ‘Evet’ diyebilecek konuma gelmiştir.

Bizler kutup yıldızımız Mustafa Kemal Atatürk’ün yol göstericiliğinde Cumhuriyetimizin temel değerlerini ve devletimizin kurumlarını, bize bırakılan Anadolu topraklarını, çevre, doğal ve tarihi mirasımızı her alanda korumak sorumluluğu içindeyiz. Bu sorumluluk bilinci içinde son seçimlerden sonra ülke gündemi CHP sinde değişim taleplerine odaklandı. Bir demokratik kite örgütü olarak herhangi bir siyasi partinin içişlerine karışmak gibi bir niyetimiz olmamakla beraber eğer bu parti Atatürk’ün kurduğu partiyse onu ve faaliyetlerini değerlendirme hakkını kendimizde görürüz. Ayrıca Atatürkçü düşünce sistemi ile kuruluş felsefesinden, aydınlanma devrimlerinden, Cumhuriyetin temel değerlerinden, tam bağımsızlık ülküsünden bölünmez bütünlük, üniter ve ulus devlet modelinden sapma gördüğümüz her alanda müdahil oluruz. Bu kapsamda aşağıdaki görüşlerimiz değişim sürecine ve taleplerine ilişkin değerlendirme ve dostça önerilerimizdir.

“TÜRKİYE’NİN ONURLU GEÇMİŞİNDE CUMHURİYET HALK PARTİSİ VARDIR”

“Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisidir” Bu söz, Derneğimizin de adını taşıyan, Cumhuriyet Halk Partisinin kurucusu, daha önemlisi Ülkemizin kurtarıcısı, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e aittir. Cumhuriyeti kuran parti olmakla gurur duymak elbette çok önemlidir. Ama Cumhuriyeti ve onun tüm kurumlarını koruyan, ona her koşul altında sahip çıkan CHP’nin, Atatürk’ün partisi olarak kalması için mücadele etmek günümüzün en yakıcı konusudur. Türkiye’nin onurlu geçmişinde Cumhuriyet Halk Partisi vardır. Türkiye’nin onurlu geleceğinde de Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır. Cumhuriyetin, 100 yıllık tarihi boyunca, en ağır darbeleri aldığı günümüzde nerede ise sadece adının bırakıldığı bir dönemde, Cumhuriyet yıkıcılığına karşı mücadele etmeyen bir parti Üyesinin, parti suçu işlemiş sayılması gerektiği bir dönemdeyiz. CHP si kişilerle değil düşüncelerle ilgilidir. CHP si tarihten gelen kökleriyle buluşup sınanmış programını günümüz koşullarında da izlemelidir.

“CHP SIRADAN BİR İKTİDAR ORGANİZASYONU DEĞİLDİR”

Cumhuriyet Halk Partisi dünya çapında bir tarihi arkasında taşıyan bir parti. Cumhuriyet Halk Partisi sıradan bir iktidar organizasyonu değil. İktidardan pay kapma amacına yönelik günün şartları içinde şekillendirilmiş bir iktidar arayışının yön verdiği bir kuruluş hiç değil. Cumhuriyet Halk Partisi bir devletin şekillenmesi mücadelesi içinde sorumluluk üstlenmiş daha devlet, Meclis Silahlı Kuvvetler yokken var olan, Anadolu işgal altındayken oluşmuş olan bir parti. Müdafaa-i Hukuk Hareketi. İşgale karşı bağımsızlık ruhuyla ortaya çıkan insanların dayanışmasından kaynaklanan bir direniş hareketi ve bir siyasi yapılanma. Ülkemizin örnek ve model olarak bütün dünyada ilgiyle izlenen Kuvayı Milliye destanı sonrasında bu modernleşme tarihinin temelinde İKİ TEMEL SİYASİ İLKE vardır.

Birincisi: Irk, kan, kafatası ölçülerini reddeden ve etnik kimlikleri yerel, yöresel bağımlılıkları aşan bir ulusal kimlik anlayışı. Etnik ve sosyolojik kimliği inkar etmeden ama onun tutsağı da olmadan daha yüksek bir ulusal kimliğe geçişi amaçlayan uluslaşma politikası. Etnik kimlik herkesin kendi şerefidir. Ama etnik kimliğimiz ne olursa olsun hepimiz Türk Milletinin eşit birer parçasıyız. Bizim modernleşme deneyimimizin temelinde böyle bir uluslaşma anlayışı vardır. İkinci temel ilke ise din, siyaset ve laiklik anlayışıyla ilgilidir. Müslüman bir toplumda en geniş din ve ibadet özgürlüğü ile laik bir devlet düzeninin birlikte sürdürülebilmesi pek çok kişinin gözünde Türkiye’yi örnek bir ülke haline getirmektedir. Aslında İslamiyet ile laikliğin beraberliği Türkiye’nin modernleşme başarısının temel dayanağıdır.

DEĞİŞİM AÇIKLAMASI

Derneğimiz adını aldığı Atatürk’e, kurucularına, onbinlerce üyesine ve aziz milletimize duyduğu sorumlulukla “6’lı Masa”nın 28 Şubat 2022’de yayınlanan ilk “Mutabakat Metni’ne ilişkin eleştirilerini duyurduğu 02 Mart 2022 tarihli basın açıklaması ve gazete ilanlarından itibaren seçime kadar geçen süreçte yüz yüze görüşmeler, basın açıklamaları ve gazete ilanları ile uyanlarını defalarca yinelemiş bir demokratik kitle örgütü olarak bu soruyu da-bu kez duyulması dileğiyle- yine dostça bir uyarı ile yanıtlamak isteriz. Öncelikle değişimden kastedilenin; sadece kişilerin, kurulların değil, onlarla birlikte politikaların da değişmesi, CHP’yi CHP yapan değerlere yabancılaşmanın son bulması, temel değerlerimize, devrimlerimize Altı ok ilkelerine, parti programına uyulması, anti emperyalist anlayışa, tam bağımsızlık ve bölünmez bütünlük ilkelerine sadık kalarak süregelen yenilgilerin nedeni olan yönelişlerden, savrulmalardan kurtulunması olduğu görülmelidir. Yıllardır uygulanan neoliberal politikalarla üretimden kopmuş, fabrikalarını, ulusal varlıklarının önemli bölümünü özelleştirmelerle yitirmiş, milyonlarca geçici sığınmacı ile demografik yapısı bozulmuş, etnik ve dini ayrımcılıkla kutuplaştırılmış insanlarımızın özlemlerine yanıt verecek. Lider merkezli değil politikaların tabandan tavana oluşturulup örgütlerce halkla buluşturulduğu, parti içi demokrasiyi kurumsallaştıran, emeğin en yüce değer olduğu bilinciyle dünyaya bakan – Emperyalizmi yenilgiye uğratan ilk ulusun çocukları olmanın özgüvenini taşıyan, gerektiğinde özeleştiriden kaçınmayan, yanlış gördüğünde eleştirmekten korkmayan bir Demokratik Toplumcu Değişim’dir.

“KISACASI YENİDEN ATATÜRK CUMHURİYETİDİR”

Yeniden, laik bilimsel eğitimdir. Yeniden, 1921 değil, 1961 anayasasını esas alan demokratik hukuk devletidir. Yeniden, kuvvetler ayrılığıdır. Yeniden, üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğüdür. Yeniden, kadın-erkek eşitliğidir. Yeniden, ulusal birlik ve iç barıştır. Yeniden, sınır güvenliğidir. Yeniden, toplumcu kamucu sağlık sistemidir. Yeniden, bölge merkezli karşılıklılık esaslı onurlu diş politikadır Yeniden, özgür basın, özgür bilim, özgür sanattır. Yeniden, kendini doyuran, yüksek teknolojili ürün üreten karma ekonomidir. Yeniden, güçlü demokratik kitle örgütleri, güçlü sendikalar, örgütlü toplumdur. Yeniden, gençlerimize fırsat eşitliği, iş güvencesidir. Yeniden, kendi gücü ile kalkınacağına inanan millettir. Yeniden, tarikat cemaat kuşatmasından, bölücü terörden kurtulmuş devlettir. Yeniden, yarınlarına güvenle bakan Türkiye’dir. Kısacası, YENİDEN ATATÜRK CUMHURİYETİ’dir. Öyleyse CHP bir an önce, başarısı kanıtlı, günümüzde de geçerli olduğu yaşananlarla doğrulanmış, dünyaca örnek alındığı da pek çok yabancı devlet ve bilim insanı açıklamalarıyla ortada olan ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ yoluna girmelidir. Yeni TBMM yapısına bakıldığında; önümüzdeki dönemde Laik Cumhuriyetimizi ve Cumhuriyet kazanımlarımızı korumakta hepimize çok daha zorlu görevler düşeceği ortadadır. En önemli dayanağımız Atamız’dan miras ideolojimiz (Kemalizm), en değerli gücümüz Laik Cumhuriyet’in yetiştirdiği, Ulusumuz’un büyük çoğunluğunu oluşturan nitelikli insan kaynağımızdır. Bu dayanak ve güçle DEMOKRATIK TOPLUMCU DEĞİŞİMİ gerçekleştirmek umuda giden ilk adım olacaktır.”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir