İran’ın İsrail’e yönelik 13 Nisan’da gerçekleştirdiği saldırının yankıları devam ediyor. İran, saldırı gecesi ABD’ye hava sahasını açan ülkelere tepki gösterirken, hava sahalarını açmayan ülkeler de dikkatleri üzerine çekti. ABD merkezli Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin haberine göre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan, saldırı gecesi Washington yönetimiyle geniş ölçekli iş birliği yaparak, Tahran’ın saldırısının engellenmesi için büyük önem taşıyan istihbarat bilgilerini ABD’ye aktardı. Haberde ayrıca, 2 körfez ülkesinin de ABD’nin hava sahalarını kullanma teklifini reddettiği belirtildi.

BAE’li siyaset bilimci Abdulhalek Abdullah yaptığı açıklamada, ülkesinin kendi ulusal çıkarlarına ve güvenliğine odaklandığını ve herhangi bir doğrudan çatışmaya mümkün olduğunca dahil olmamaya çalıştığını söyleyerek, BAE’nin hem İsrail hem de İran ile ilişkilerini sürdürmeye gayret gösterdiğini ifade etti.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Gazze Şeridi’ndeki savaşın yanı sıra 1 Nisan’da Şam’daki İran konsolosluk binasına düzenlenen saldırı ve İran’ın İsrail’e yönelik misilleme saldırısı ele alındı. İsrail’in konsolosluk saldırısını “Gazze Şeridi’ne saldırıda hedeflerine ulaşamamasının sonucu çaresizliğin bir işareti” olarak ifade eden Reisi, İsrail’e yönelik misilleme saldırısının “meşru” bir savunma eylemi olduğunu vurguladı. Reisi görüşmede, İsrail ya da müttefiklerinin İran’ın çıkarlarına aykırı olan herhangi bir eylemine “şiddetli, kapsamlı ve acı verici bir karşılık” verileceğini söyledi.

Katar Emiri Al Thani ise, iki ülke arasındaki “yüksek karşılıklı güvene” dikkat çekerek, Katar’ın her durumda İran’ı ve Filistin davasını desteklemeye devam edeceğini söyledi. Al Thani, “Siyonist rejim durumu gerginleştirerek dünya kamuoyunun dikkatini Gazze’de işlediği suçlardan başka yöne çekmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.