Bursa’da AK Parti Marmara Bölge Toplantısı

AK Parti Genel Merkez Dış İlişkiler Başkanlığı tarafından 11 ilin dış ilişkiler başkanı, kadın kolları dış ilişkiler başkanı, gençlik kolları dış ilişkiler başkanlarının katılımıyla yapılacak olan Marmara Bölge Toplantısı Bursa Anatolia Otelde gerçekleştirildi.

Bursa’da AK Parti Marmara Bölge Toplantısı

HABER: MESUT ERDOĞAN

Düzenlenen toplantıya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen katıldı.

Toplantıda konuşma yapan AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, “Milletvekilleri başkan yardımcılarımız ve çok kıymetli Marmara Bölgesi’nin ustaları ve il başkanlarımız Efes Bursa’mıza hoş geldiniz, şeref verdiniz. Öncelikle sayın genel başkan yardımcıma çok teşekkür ediyorum çok özel bir şehir. Özellikle dış ilişkiler açısından hem Türkiye hem de uluslararası önem arz ediyor. Çünkü bin sekiz yüz yetmiş sekiz Rusya savaşlarından sonra Bursa’ya başlayan göçlerle beraber Bursa bu konuda Türkiye’nin en dikkat çeken şehri oldu. Yaklaşık şu anki üç milyon iki yüz bin nüfusumuzu yüzde kırkını göçmenlerimiz oluşturuyor. Yani Yunanistan’dan Bulgaristan’dan, Kosova’dan, Makedonya’dan bahsettiğiniz Bursa’nın bundan etkilenmeme ihtimali yok. Dolayısıyla da orada bir seçim olduğu zaman sanki Bursa’da bir seçim olmuş gibi saha etkileniyor. Tabii son zamanlarda Bursa’yla ilgili olarak da hem turizm açısından, hem sanayi açısından hem tarım açısından Türkiye’nin önde gelen illerinden bir tanesi. Ve Türkiye’nin dördüncü büyük kenti. Özellikle de sanayi açısından da Türkiye’nin önde gelen illerinden olması sebebiyle biz merkezi hükümet olarak almış olduğumuz politikalarla nüfusunu ciddi manada etkileniyor. Çünkü yaklaşık üç milyon iki yüz bin nüfusun, iki milyon iki yüz elli bini şehrin merkezinde yaşıyor. Ve bir milyon yüz bine yakın sigortalısı, beş yüz elli bine yakın emeklisi olunca yüzde yetmiş nüfus merkezi hükümetin politikalarıyla ciddi manada etkilenmiş oluyor. Tabii ki bu sanayi şartlarından bir tanesi de göçmen politikalarıyla ilgili olarak herhalde etkileniyoruz. Ki üç milyon iki yüz bin nüfusun üzerine de iki yüz elli bin civarında izinli göçme ilave ettiğimiz zaman ciddi manada popülasyonumuzu etkiliyor. Bunun yüz yetmiş bin civarında Suriyelisi, izinli olarak gelen kayıtlı. Ve onun haricindeki de diğer ülkelere ait, sanayi bölgesi olsa bile bu da bizim dış olarak almış olduğumuz kararlar noktasını Bursa’nın ne kadar özelde etkilendiğini gösteriyor. Özellikle hem Bursa’yı çok yakından tanıması hasebiyle hem de yurt dışında bulunduğu süre içerisinde uluslararası politikalılarımızda belirleyici rol olması sebebiyle genel başkan yardımcıma bu seçmesi sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Tekrardan Bursa’mıza hoş geldiniz, şeref verdiniz. Bu Marmara Bölge Başkanlarımız toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.” dedi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın konuşmalarından satır başlıkları şöyle, “Bursa’da sizleri ağırlamaktan son derece mutlu olduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Sözlerimi çok uzatmak istemiyorum. Çok değerli il başkanımız şehrimizle alakalı genel bilgileri verdi. her şehir güzeldir. Yaşayanları için. Ama bizim şehrimizde bizim için en güzel şey En güzel şehri Bursa diyoruz. Bursa farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Ama özellikle Osmanlı’nın kurucu başkenti. İlk altı padişahın Bursa’da meşhur olduğu onlarca evliyaya Allah dostuna mekan taştığına sebep olsa tabii bu farklı medeniyetlerin izlemi hala taşıyor olsa ve bizim ana görevlerimizden bir tanesi de bol bol restorasyon yapmaktır. Eski eserleri onarmaktır, ayağa kaldırmaktır, ortaya çıkarmaktır. belediye olarak asli görevlerimizden bir tanesi bu. Ama bunun yanında hem sanayi yönüyle, hem tarım yönüyle hem turizm yönüyle de çok farklı değerlere sahip. Yüz yirmi beş kilometre deniz sahili yüz on kilometre göl sahili olan iki gölden dolayı göl sahili olan çok özellikli bir şehir Bursa konu dışı dış ilişkiler olduğu için özellikle onu ifade etmek istiyorum. Ben göreve geldikten sonra Üç, dört tane yeni daire başkanlığı ihdas etmiştim. Onlardan bir tanesi de Dış İlişkiler ve Turizm Daire Başkanlığı’ydı. Müstakil bir daire başkanlığı yoktu açıkçası. Çünkü şehrimizde şehrimizin on dokuz tanesi yurt dışında Yirmi yedi tanesi yurt dışında on dokuz tanesi yurt dışında olmak üzere kırk altı civarında Kardeş şehrimiz var. Az önce yine il başkanımızın ifade ettiği gibi başta Balkanlar olmak üzere Kafkaslar’dan yoğun göçlerle büyümüş bir şehir Bursa yani. Bin dokuz yüzlü yıllardan veya doksan üç harbi diye tabir ettiğimiz Yüz kırk yüz elli yıl önce başlayan süreçten itibaren farklı zaman diliminde en son bin dokuz yüz doksan dörtlere kadar Bulgaristan’dan, seksen dokuz doksandan Bulgaristan, Kosova, Makedonya, Arnavutluk, Sırbistan Bosna Sancak ki milletvekilimiz Refik Bey de aynı zamanda Bosna Hersek dostluk grubu yine Batı Trakya’dan, Yunanistan’dan bunun yanında Gürcistan, Abazca, Çerkezce gibi farklı coğrafyalardan göçlerle şekillenmiş şehir Bursa. Bursa’ya aslında bir Türkiye mozaiği, renkli bir çiçek bahçesi desek hiç de mübalağa olmaz. Tabii ticari Potansiyeli dolayısıyla seksen ili de bağrında barındıran şehir Bursa dolayısıyla şu bir vaka hem Bursa’mızın hem ülkemizin bu manada tüm bu coğrafyalarla irtibatlı olması gerekiyor. İlişki içerisinde olması gerekiyor. Kıymetli Genel Başkan Yardımcımızın beni de makamda Sabah da yine konuştuğumuz. büyük düşünmek bu zor coğrafyada ayakta dimdik durabilmek, büyük ülke olabilmek için yani figüran oyuncu değil, başrol oyuncusu olmanız gerekiyor. Allah’a hamdolsun Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tam da bunları yaptığımız için bugün şükürler olsun Hangi konu, hangi mevzu olursa olsun Türkiye’nin adının geçmediği, Türkiye’nin öncülük etmediği hiçbir konu yok Allah’a şükürler olsun. Ben bunda dış politikamızdaki, dış ilişkilerdeki yoğun irtibattan çok etkili ve önemli olduğunu biliyorum. Ve bu manada da bunun iller düzeyinde sürdürülebilir olma çok kıymetli ve değerli olduğunu düşünüyorum. Yapılacak toplantının hem partimize hem ülkemize hayırlar getirmesi temennisiyle sözlerimi uzatmadan tekrar ayağınıza sağlık diyorum. Eksiğimiz, aksamımız olursa da şimdiden hakkınızı helal edin diyorum. Saygılar sunuyorum.” şeklinde konuştu.

AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen ise ,”AK Parti İl Başkanımız, Büyükşehir Belediye Başkanım, Bursa dışından gelen çok kıymetli il başkan yardımcılarımız, öncelikle Kadıköy Bursa’mıza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın başkanlarım az önce ifade ettiler. Tabii Bursa’nın birçok özelliği var ama en önemli özelliklerinden bir tanesi bursla hala bir Rumeli şehri. Bu özelliğin demokratik olarak da devam ettiriyor. Ben de bin dokuz yüz elli sekizde Kosova’dan göç eden bir ailenin evladı olarak Bursa’da siyaset yapıyoruz. Tabii baktığımız zaman yüzyıllar boyunca gerek Balkanlarda gerek Doğu’da, Afrika’da, Avrupa’nın içlerine kadar hükmetmiş bir imparatorluğun bakiyesi olarak devam eden bir cumhuriyetin evlatlarıdır. O çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu vicdanla bizim dış politikada izlediğimiz siyaset neticesinde bugün Türkiye Bölgesel güç olmaktan çıkmış küresel güç haline gelmiş bir ülke konumunda. Dolayısıyla bu anlamda dış ilişkiler ne kadar önemli olduğunu hep birlikte görüyoruz. Bu çerçevede Bursa’nın ayrıca bir özelliği özellikle Balkan dostluk grubu başkanları Bursa ayrı bir misyon da üstlenmiş durumda. Ben Bosna Hersek Dostluk Grubu Başkanlığı görevini yürütüyorum. Kosova Sırbistan Makedonya dostluk grubu başkanlıkları bizdeydi. Bu dönem buna ilaveten yine sayın genel başkan yardımcımızın da olurlarıyla Bulgaristan’ı da Bursa’ya dahil etmiş olduk, dostluk grubu başkanlığı anlamında ki gerçekten Bulgaristan’dan göç eden en fazla nüfusun yaşadığı şehirlerin başında geliyordu Bursa. O açıdan da özellikle Balkanlarla olan ilişkilerde, Bursa’nın doğumlarında ayrı bir önemi var. Başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere, ilçe belediyelerimizin de Balkanlar’daki belediyelerle kurulan kardeş kardeş belediyeliklerle onlarla ilişkilerin pozitif yürütülmesinde de bence önemli bir görevi yerine getiriyoruz. Tabii sayın genel başkan yardımcımız milletvekilinden önce de başta Almanya olmak üzere Avrupa’da yapmış çalışmalarla gerçekten başarısını ortaya koymuştu. Ve bugün genel başkan yardımcımız olarak da bu tecrübesini hem ülke adına hem partimiz adına ortaya koyuyor. Ben kendilerine teşekkür ediyorum. Bu toplantıyı Bursa’da yapmış olması hasebiyle de tekrar teşekkür ediyorum. Hepiniz hoş geldiniz diyor, saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun” dedi.

AK Parti dış ilişkiler başkan yardımcısı, İstanbul Milletvekili Seda Gören Büyük, “Marmara Bölgesi’nden sorumlu düşün işçiler başkan yardımcısı olarak binlerce yıllık tarihiyle sayısız memnuniyeti üzerine taşıyan altı yüz yirmi üç yıllık sürede altmışa yakın ülkeye hükmeden Osmanlı’nın doğup büyüdüğü, medeniyetimizin diplomasi tarihinde de fark edilir bir yere sahip kuruluş devrinin bu ruhaniyet Bursa’mızda yeni dönemin ilk dış ilişkiler bölge toplantısını yapmaktan duyduğumuz memnuniyeti bir kez daha ifade etmek istiyorum öncelikle. Dış politika yapım süreci uzun, meşakkatli ve kimi zaman temel iskeleti değişmese de süreç içerisinde akışkan olması gereken bir süreç Dolayısıyla bu sürecin devletler dışında da birçok farklı aktörü var. Liderler ve biz en önemli örneğini yaşıyoruz belki de. Dış politikada en marka liderlerden bir tanesine sahibiz. Uluslararası örgütler ki bu dönemde aslında yaşadığımız bu sıkıntılı süreçte yaşa Bu kalbimizi vicdanımızı derinden yaralayan süreçte belki de başarısızlıkların en çok tanık olduğumuz aktör uluslararası örgütler. Sivil toplum kuruluşları, medya ve en nihayetinde siyasi partiler bu süreci günümüz paydaşlarından bir tane. Bir kısmı. Biz de bugün burada bu aktör Genelden birinin genel merkez ve il temsilcileri olarak onurlu dış politika anlayışımızın önemli başlıklarını konuşacak. Ve bence anlamlı bir beyin fırtınası yapacağız. Çok şükür ki AK Parti olarak her alanda olduğu gibi bu alanda da Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde alnımız ak. Sandığımız başarılarla dolu Bugün gösteri yapmanın yasak olduğu, sivil toplum kuruluşlarının, akademisyenlerin, gazetecilerin fikirlerini ifade etmelerinin işten çıkarmalar, belki iptalleriyle engellendiği, sporcuların, sanatçıların, yaşanan katliamlara sessiz kalmayıp, dikkat çekmek için yaptığı eylemlerin sponsorluk iptalleriyle sonuç Ülkelerde Sayın Cumhurbaşkanımız çıkıyor. Bu katliamların katillerini tek tek anlatıyor. Uluslararası toplumun sessizliğine bir dakika diyor. Ülkemiz savunma alanında en güçlü dönemini yaşıyor. Hepimiz buna zaten tanırız. Ama aynı dönemde bunu yaşarken yani bu en güçlü dönemi yaşarken biz yumuş gücünü de canlandığı alanlarda donanımımızı, maddi manevi yatırımımızı kuvvetlendiriyoruz. Bugün hem Gazze’den gelen mazlumları bağrımıza basıyoruz. Üç sene önce aynı şeyi tekrar ifade etmek isterim. Belki unutuyoruz bazen bazı şeyleri. O yüzden tekrarlamakta fayda var. Üç sene önce aynı şeyi Avrupa ülkelerindeki Yetersiz sağlık hizmetlerinden dolayı ölümle karşı karşıya kalan pandemi hastalarıyla yaşadık. Onları getirdik. Balkanlar’da kafanızı biraz önce bütün değerli milletvekilim, değerli il başkanım, büyükşehir belediye başkanım çok açıklıkla ifade ettiler. Balkanlar’da kafanız nereye çevirirseniz Türkiye’nin eğitim, sağlık, bilim, kültür ve teknoloji alanında Yatırımlarla karşılaşıyorsunuz. Ben burada sadece Bursa’nın hiç yabancı olmadığı bir örneği kısaca değinmek istiyorum. Biliyorsunuz Sultan Murat’ımızın bir türbesi de Kosova Kosova’da Piriştina’ya yakın bir bölgede, eski Kosova Savaşı’nın yaşandığı yerin hemen yanında. Yirmi sene önce harabe fiyat burası. Şu anda ve türbesiyle öyle bir noktaya geldik ki ziyaret ederseniz eğer bunu çok daha net göreceksiniz. Çok daha büyük bir mutlulukla izleyeceksiniz. en iyi zaten türbe der Saniye teyze var o anlatıyor. Ben ona söylediklerini burada Soruyorum. Eskiden diyor elektriklerimiz kesildiği için mum ışığında oturuyorduk. Çok sık elektrik kesintisi yaşıyorduk. Şimdi Türkiye diyor buraya restorasyona geldikten sonra kasabada diyor her yerin elektrikleri kesilse bile benim evim ve bu Sultan Murat Türbesi ışıl ışıl. Aslında bu bir Anlayışın cümlelere dökülmüş hali. Türkiye’nin gücünün ulaştığı yerlerin en güzel ispatı. Diğer taraftan bakıyorsunuz. Uluslararası hukuk kavramlarının yok olduğu bugünlerde de Türkiye aslında çözümün anahtarı olmak üzere bu alanda. Şu anda savaş hukukunun hiçe sayıldığı, Gazzeli mazlumların sayıdan ibaret olduğu, malum İnsan haklarının esamesinin okunmadığı, gazetecilerin ifade özgürlüğünü bırakın, yaşam haklarının bile elinden alındığı bir konjonktürde tek bir ülke diplomasinin her yolunu, her platformda kullanarak bu haklı mücadelenin öncülüğünü üstleniyor. Bakıyorsunuz İslam İşbirliği Teşkilatı’nın olduğu yerlere, bakıyorsunuz Oralardaki bütün bu hazırlanan çıktılar var ya bizim hani ya bir şeyler çıkıyor işte nihayetinde dediğimiz her şeyin önünde Sayın Cumhurbaşkanımız ve onun liderliği var. Ülkemizin diplomasi gücü var. Bunların hepsi bir sessiz evinin çıktıları olarak karşımızda. Bu sessiz devrimi de Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde tüm teşkilat tüm vatandaşlarımızla beraber gerçekleştirdik. O sebeple ben sözlerimi şöyle bitirmek istiyorum. Bu toplantının biraz da amacına uygun olarak bizler teşkilatlarımızın dış ilişkiler sorumluları olarak devletimizin, Cumhurbaşkanımızın tüm dünyada nasıl büyük bir diplomasi ağı kurduğunu, sevk ve idare ettiğini, neler yaptığını Cumhurbaşkanımızın tüm dış politika açıklamalarını, detaylarıyla gün begüm takip etmekle yükümlüyüz değerli başkanlarımız. Bunları sokaklarda, kahvelerde, evlerde, iş yerlerinde konuşacağız. Anlatacağız. Dezenformasyonla bıkmadan, usanmadan mücadele edeceğiz. Belki de yaklaşan yerel seçimlerde bu salonun içerisindeki düşen bu alandaki sorumluluğumuzun en temel hali bu. Öncelikle bunu tekrar sözlerimin sonunda hem öncelikli olarak hem sonunda ifade etmiş olayım. Ve Cumhurbaşkanımızın dünya beşten büyüktür anlayışını anlatmak bizim için onurlu ve kıymetli bir görev olmalı. Bunu da kendimize her zaman hatırlatmalıyız Gibi seçime yaklaşıyoruz. Her gün, her an bunu unutmamalıyız. Çünkü biz haklının, mazlumların haklı direnişinin yanında oldukça söylememiz gereken daha çok cümleniz olacak. Çalışma toplantımızın verimli geçmesini temenni ediyorum. Katılan bütün başkanlarımıza teşekkür ediyorum ve sayın genel başkan yardımcımıza Bu toplantıyı bu kadar erken bir dönemde yaptığı için, hem seçimden önce motivasyonumuzu arttırdığı için tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Ev sahiplikleri için de Bursa il başkanımıza, büyükşehir belediye başkanımıza, değerli milletvekilleri abimize çok teşekkür ediyorum.” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, dış ilişkiler başkanı, İstanbul Milletvekili Zafer Sarıkaya, “Bugün yirmi beş Kasım Uluslararası Kadına Yönelik şiddetle mücadele ediyorum. Tabii hemen konuşmamın başında Sayın Cumhurbaşkanımızın da sözü çizgimiz olarak ifade etmiş Kadınlarımıza yönelik şiddeti kabul etmemizin asla mümkün olmadığını bir kez daha altını çizerek konuşmama başlamak istiyor. Medeniyetimizin ve dinimizin cenneti annelerin ayakları altında bildiği her ne kadar bazı muhalefet parti liderleri ise bunun ayak ifade etmiş olsa da medeniyetimizde annelerin ayakları altında olarak bildiğin var. Biri aman biri yar eyledi diye ifade etmiş olduğu bu güzide insanların her birini saygıyla bir kez daha selamlıyor. Bu mücadele kırmızı çizgilik olarak da bundan sonraki siyasi hayatımızda da AK Parti görme lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında devam edeceğini de bir kez daha ifade etmek istiyorum. Değerli katılımcılar, Osmangazi’nin, Orhangazi’nin, Murat Hüdavendigar’ın Yıldırım Beyazıt’ın şehri olan Bursa’da gerçekleştirdiğimiz Marmara toplantı, Marmara Bölge Toplantımızın ülkemiz, partimiz milletimiz için hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan temenni ediyorum. Binlerce yıllık tarihinde on altı büyük imparatorluk kurulmuş Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin diplomasi tecrübesi diğer ülkelerle karşılaştırılmayacak kadar kadim ve bilgedir. Bu tecrübe AK Parti iktidarıyla birlikte devlet aklının parçası hainlerimiz ile Balkanlar’dan Filistin’e Arakan’dan Kırım’a Somali’den Suriye’ye, Ahıska Türklerine soydaşına din kardeşine sahip çıkan tek ülke Türkiye’dir. İslam düşmanlığıyla Yabancı pişmanlığıyla ötekileştirmeyle uluslararası tüm platformlarla mücadele edilen tek ülke yine Türkiye’dir. Ayrım yapmak için FETÖ’den PKK’ya, YPG’ye, DAEŞ’e adı ne olursa olsun tüm terör örgütleriyle başarılı bir şekilde ve kararlı bir şekilde mücadele veren tek ülke yine Türkiye’dir. Attığımız adımlarla önce Allah’a sonra siz vefakar, cefakar, dava ve yol arkadaşlarımızla güvenliğimizin altını bir kez daha Sizlerin huzurunda da silmek istiyorum. Bunca yıl tuğla üstüne tuğla koymamış herhangi bir esere ve hizmete imza atmamış olanların aksine asırlık hedeflere yöneliyor. Buna Türkiye yüzyılı diyoruz. Kimlik siyasetine değil birlik siyasetini benimsiyoruz. Kutuplaştırmak yerine bütünleştiriyoruz. Öteki siyaseti yerine kucaklıyor. Ve en önemlisi nefret siyaseti değil muhabbet siyaseti yapıyor. Milletimize büyük bir sevgiyle ve aşkla yaklaşıyoruz Kıymetli kardeşlerim. AK Parti değiştikçe yenilendikçe güçlenen bir dava hareketidir. AK Parti değişim ve yenilenmeyi ruhunda barındırdığı gibi daima genç ve dinamik kalan bir partidir Kurulduğumuz günden bu yana yedi genel seçim, dört yerel seçim, üç referandum ve üç cumhurbaşkanı seçimi olmak üzere toplam on yedi seçime girip bunların tamamında zafer eden AK Parti’miz bu başarılarının en büyük sırlarından biri sürekli kendini yenilemeyi bilmiş olmasıdır. Sadece sınırlarımız içinde değil gönül coğrafyamızda da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızın soydaşlarımızın ve dindaşlarımızın kucaklamayı onların yanında olmayı hedef eden bir anlayışla Iç ve dış politikamızın zamanın ve davamızın ruhuna uygun bir şekilde revize ediyor eski kalıplara bağlı kalmadan sürekli kendimizi yeniliyoruz. Işte bu toplantılar bu yenilenmenin daha iyi politikalar üretmemizin de Bir vesilesi oluyor. Kıymetli arkadaşlar. Sadece ülkemizin Dışişleri Bakanlığı eliyle değil partimizin dış ilişkiler başkanlığı olarak da etkin bir kamu diplomasisini yürütmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bu minvalde algı ile olgu arasında ince ama büyük bir farkı gözeterek sadece ülkemiz sınırları içinde değil başta Avrupa olmak üzere siyaset sahnesinde olan tüm siyasi partilerle ilişkilerimizi geliştirmek Türkiye’mizin dış politikasının tüm demokratik platformlarda anlatmak, yurt dışında yaşayan ve sayıları bugün yedi buçuk milyona ulaşan vatandaşlarımızın sorunlarını hızlı bir şekilde çözüm bulmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bununla birlikte ne olursa olsun sınırlarımızı ve vatandaşlarımızı hedef alan terör ve terör örgütleriyle mücadelemizi kararlı bir şekilde devam ettiriyoruz. Günümüz dünyasında her devlet kendi etki sahasında veyahut da kendi etki sahası dahil Kamu diplomasisini kullanmaktadır. Dünyada artık gücün bir anlamda yer değiştirdiği, gücün doğasının değiştiği, tek güçten yumuşak güce doğru bir yönelim olduğunu da gözlemlemekteyiz.
Dünya siyaset tarihinde eşi benzeri olmayan bir şekilde akıllı güç ve Türkiye’nin sadece bölgesinde coğrafyasında değil aynı zamanda dünyanın öbür ucu olan kıtalarda bile oyun kurucu bir ülke haline geldiğini hep birlikte gözlemlemekteyiz. Kıymetli arkadaşlar, son dönemde özellikle batı ülkelerinde İslam düşmanlığının, yabancı düşmanlığının ve Türkiye karşıtlığının maalesef ön plana çıktığını gözlemlemekteyiz En son İsveç’te, Danimarka’da, Hollanda’da yaşananları görüyorsunuz. Kutsal kitabımız Hazreti Kur’an’a yönelik ve Türk bayrağımıza yönelik yapılan çirkin saldırıları hep beraber takip etmekteyiz. Tabii bu konularla ilgili olarak biz her türlü diplomatik alanda gerekli çabayı göstermeye devam ediyoruz. Maalesef vatandaşlarımıza yönelik de saldırılar başta Almanya olmak üzere Avrupa genelinde de bir artış trendi içerisinde Bu faciaların yaşanmasına neden olan nefret tohumlarının nasıl ekildiğiyse hep beraber malumunuz. Bu hastalıklı düşünce sahipleri önce kitap yapmakla başlıyorlar. Sonra ibadethanelerimize saldırıyorlar. Arkasından da olduğu gibi insanları yakacak kadar aşağılık bir kimliğe bürünebiliyorlar. Dolayısıyla biz buradan bir kez daha tüm sağduyulu insanlara siyasetçilere ve toplumlara bu nefret suçlarıyla ciddi bir şekilde edilmesi gerektiğini, kanaat önderleriyle, parlamentosuyla, milletvekilleriyle birlikte bu habis virüse karşı ortak bir duruş sergilememiz gerektiğini de ifade ediyoruz. Bizler teşkilatımızın dış ilişkiler birimleriyle her zaman olduğu gibi yani olduğu gibi bugün de yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın yanında duruyor. Onları tıpkı Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımız gibi bu ülkemizin asli birer unsuru olduğunu kabul ediyor ve kırmızı çizgimiz olduğunu da net bir şekilde ifade ediyoruz Birazdan Dış İlişkiler Başkanlığı’mızın sunumunda da detaylarıyla bölgemizde dünyada vatandaşlarımıza ve soydaşlarımıza yönelik attığımız ve atacağımız adımları sizlerle birlikte paylaşma imkanı bulacağız. Ama şunun bilinmesini özellikle belirtmek istiyorum. İslam düşmanlığıyla, ırkçılıkla her yerde mücadele ederek şanlı tarihimizin yalanlarla karalamak isteyenlere layık oldukları cevabı vermek için görevimizin başındayız. Salgın döneminde yüz binden fazla vatandaşımızın ülkeye dönüşünü sağlayarak Ukrayna Savaşı’nda soydaşlarımız dahil on sekiz binden fazla insanımızı tahliye ederek Gazze’de kanser hastalarını ve refakatçilerini tedavi için Türkiye’ye getirerek görevimizin başındayız. Ukrayna’daki barış için tek başımıza kalsak da çabalayarak savaşın ortasında ön ayak olduğumuz İstanbul Tahıl Antlaşması’yla küresel gıda krizini engelleyerek görevimizin başındayız Kıbrıs’ta Doğu Akdeniz’de Ege’de bölgesel tarihsel ve diplomatik hakkımızı hukukumuzu savunarak büyük Türk dünyasını Türk devletleri teşkilatında birleştirerek vatandaşına soydaşına Dünyanın neresinde olursa olsun sahip çıkmak için görevimizin başındayız. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan insanlık dramı için başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Olmak üzere Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan’ın attığı diplomatik adımlarla görevimizin başındayız. Değerli dava arkadaşlarım, AK Parti dünyanın vicdanı olmuş bir siyasi partidir. AK Parti Mazlumun duası, zalimin karşısında bir davanın adıdır. Bu anlayış bir zamana ve bir mekana hapsedilemez. AK Parti tarihten geleceğe yürüyen kutlu bir yürüyüşün adıdır AK Parti insanlık tarihinde vicdani değerlerin karşılık bulduğu kadim bir kökten ve gelenekten gelmektedir. Insanlık tarihi içinde vicdanlara seslenmeyen hiçbir siyasi hareket kalıcı olamaz AK Parti her şeyden önce insanlığı kuşatan kadim bir geleneğin yansımasıdır. Biz bu köklü gelenekten geliyor ve siz kıymetli dava ve yol arkadaşlarımızla birlikte daha güzel, daha adil bir geleceğe yürüyoruz Bu davanın neselleri olarak siz değerli kardeşlerimizle Türkiye yüzyılında Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle daha adil bir dünya düzenini teşhis etmek için akil, adil ve erdemli bir küresel güç olarak var gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizle olan inançla ve güvençle her birinizi saygıyla selamlıyor, toplantımızın bir kez daha hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan temenni ediyorum” diye konuştu.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir