Mesut Fatih / Norm Haber
1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında, TMMOB, KESK, Bursa Barosu, TÜMTİS, DİSK, Bursa Tabip Odası ve Bursa Demokrasi Güçleri tarafından Şehreküstü Meydanı’ndan Kent Meydanı’na yürüyüş düzenlendi.
Yürüyüşe, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten, Bursa Barosu Başkanı Av. Metin Öztosun, Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ve çok sayıda sendika katıldı.
Yürüyüş kapsamında sendikaların ortak imzasıyla bir basın açıklaması da yapıldı.
Açıklama şöyle:
“İnsanlık tarihinin en büyük yıkımlarından biri olan 2. Dünya Savaşı’nın başlangıcı 1 Eylül 1939’un 84. yılında, aynı acılar bir daha yaşanmasın, savaşlar dursun, silahlar sussun diye bir kez daha Dünya Barış Gününü kutluyoruz.
‘ONCA YIKIMA RAĞMEN SAVAŞ VE ŞİDDET SON BULMUYOR’
Yaşanan onca yıkım ve vahşete rağmen, dünya üzerindeki savaş, çatışma ve şiddet bir türlü son bulmuyor. Sınırsız bir sömürü arzusuyla işleyen küresel kapitalist düzen, dünya halklarını birbirine kırdırmaya, kan dökmeye, çatışmaları kışkırtmaya devam ediyor.
Başta Ortadoğu ve Ukrayna olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde emperyalist güçlerin körüklediği savaşlar ve iç çatışmalar yaşanıyor. İnsanlar evlerinden, şehirlerinden, ülkelerinden göç etmek zorunda kalıyor. İnsan onurunu ayaklar altına alan şartlarda ve her türlü sömürüye maruz kalarak yaşamaya mahkûm ediliyor. Savaş bizden uzakta değil, emperyalizmin güç ve kar hırsıyla hepimizin hayatını her an tehdit eden bir olgu ve hemen yanı başımızda duruyor.
‘ÇATIŞMALARIN YARATTIĞI ACILARIN EN YAKIN TANIKLARIYIZ’
Bizler, Türkiye’de, savaş ve çatışmaların uzun yıllardan beri devam ettiği bir coğrafyanın parçasıyız. Uzun yıllar boyunca ülkemizde ve bölgemizde yaşanan çatışmaların yarattığı acıların en yakın tanıklarıyız. Bu ülke halklarının barış ve kardeşliğe olan ihtiyacına rağmen, ülkemiz her geçen gün daha fazla savaşın ve şiddetin parçası olmaya devam ediyor. Kürt sorununda çatışma ve şiddet politikalarına dayalı yaklaşım, siyasi iktidarın müdahaleci dış politikası ve komşu ülkelerimizle bitmeyen gerilimler ülkemizin sürekli bir çatışma ve savaş tehdidi altında olmasına neden olmaktadır.
‘BARIŞAN OLAN ÖZLEMİMİZ HER GEÇEN GÜN BÜYÜYOR’
Sonucu ne olursa olsun kazananı daima emperyalist odaklar, kaybedeni ise yoksul bölge halkları olan bu savaşlardan artık bıktık ve yorulduk. Barışa ve kardeşliğe olan özlemimiz ve ihtiyacımız her geçen gün katlanarak büyüyor.
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının hemen eşiğindeyken, 1 Eylül vesilesiyle, kurucu söylemlerinden olan ‘Yurtta barış Dünyada barış’ sözünü inatla ve ısrarla dile getiriyoruz.
Ancak biliyoruz ki ‘savaşa hayır’ demek, ‘barış talep etmek’ tek başına yeterli değildir. ‘Savaşa hayır’ demek, aynı zamanda emperyalizme dur diyebilmektir. Emperyalist güçlerin tüm dünyayı tahakküm altına alma hırsına ve enerji kaynaklarını kontrol etme arzusuna dur diyebilmektir. Bugün özellikle ülkemizde, iktidarın izlediği NATO yanlısı militarist politikaları reddetmek; ülkede, bölgede, dünyada barışı ve halkların kardeşliğini savunmak; savaşlara, işgallere, her türden yayılmacılığa karşı çıkmak demektir.
Barış için mücadele etmek ancak ve ancak eşit, özgür, adil bir ülke ve dünya talebiyle mümkündür.
Bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak, çatışmaların ve silahların sustuğu, komşularıyla barış ve dostluk içinde yaşayan bir ülke istiyoruz. Sınırları içinde yaşayan farklı inançların, kültürlerin, kimliklerin barış içinde kardeşçe yaşayabildiği bir ülke istiyoruz. Bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak bizler “yurtta barış, dünyada barış” istiyoruz!
Silahın ve şiddetin yarattığı korkuya karşı, barışın umuduna ihtiyacımız var. İçinden geçtiğimiz bu tarihsel eşikte, gerçekten demokratik, eşit, özgür, adil bir ülke ve dünyada yaşayabilmek için, tüm insanları barış umudunu büyütmeye çağırıyoruz.
1 Eylül Dünya Barış Günümüz kutlu olsun!..”
YORUMLAR