BVHO Başkanı Baysal: Bursa’da 300 bin sahipsiz hayvan var!

Bursa Veteriner Hekimler Odası, 4 Ekim Dünya Hayvan Koruma Günü dolayısıyla bir araya geldi. Bursa Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Melike Baysal, “Kimliklendirmenin düzenli yapılamaması nedeniyle sahipsiz hayvan sayısını bilmiyoruz ancak belli kriterlere göre, Bursa’da 300 bin civarında sahipsiz hayvan olduğu düşünülüyor.” dedi.

BVHO Başkanı Baysal: Bursa’da 300 bin sahipsiz hayvan var!

Haber: Serdar OGAN
Görüntü: Fikret TURAN

Bursa Veteriner Hekimler Odası, 4 Ekim Dünya Hayvan Koruma Günü nedeniyle basın toplantısı düzenledi. Toplantıda sahipsiz hayvanlar ve Bursa’daki yerel yönetimlerin konu hakkındaki attığı adımlar konuşuldu.

‘İYİYİM DEMEYE UTANDIĞIMIZ BİR SÜREÇ YAŞADIK’

Kahramanmaraş merkezli depremlerde 26 veteriner hekim ve 7 öğrencinin hayatını kaybettiğini belirten Bursa Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Melike Baysal, “2022 yılında seçildiğimizde elbette çok hedefimiz, vaatlerimiz vardı ancak şubat ayında gerçekleşen büyük deprem, herkes gibi bizi de olumsuz etkiledi ki zaten “iyiyim” demeye utandığımız bir süreç yaşadık, aslında yaşamaya devam ediyoruz. Dolayısıyla bizim aslında bir yıllık faaliyetimiz en çok bu konuda oldu.” dedi.

‘DEPREM BÖLGESİNDE HAYVANCILIK VE HAYVAN SAĞLIĞI ÇOK ETKİLENDİ’

Türkiye’deki veteriner hekimlerin deprem bölgesinde faaliyetlerine değinen Baysal, “Deprem sürecinde, TVHB oldukça etkin bir süreç yönetti bölgede, koordinasyon merkezlerimizi kurduk, Türkiye’nin her yerinden gönüllü veteriner hekimler akın akın bölgeye gitti; önce insani yardım için gidildi, birkaç gün sonra ekiplerimiz hayvan sağlığı için bölgede organizede olmuştu. Çok sayıda meslektaşımız var afetler konusunda özel eğitim almış, insani destek anlamında, dolayısıyla onlar hem hayvan hem sağlığı için çok emek verdiler bölgede. Bursa’dan da giden meslektaşlarımız oldu. TVHB ile bölgeye de gittik, dört gün boyunca 9 ili ziyaret ettik, odalarımızı, meslektaşlarımızı, mülki ve idari amirleri ziyaret ettik. sorunları tespit ettik, veteriner hekimlik koruyucu hekimlik düzeyinde, çiftlik hayvanları sağlığında Bakanlık destekli olsa da, küçük hayvanlar ve tedavi süreçlerinde tamamen serbest veteriner hekimlerle yürütülmekte ve doğal olarak bölgedeki tüm hekimler depremzede, hepsi kliniklerini kaybetti, şu an konteynerlerde hizmet vermeye çalışıyorlar. Bölgede hayvancılık ve hayvan sağlığı çok etkilendi. Biz de o sürede, düzenli olarak basın açıklamaları ya da röportajlarla, depremin hayvan, çevre ve toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri ve güncel durumlarla ilgili düzenli olarak halkımızı bilgilendirmeye çalıştık.” ifadesini kullandı.

‘ULUDAĞ VE GÖLYAZI TEHLİKE ALTINDA’

Meslek örgütlerinin tutumu nedeniyle veteriner hekimliğin uzun yıllar içine kapalı bir meslek olarak görüldüğünü söyleyen Melike Baysal, “TVHB düzeyindeki değişimle mesleğimizde de önemli değişiklikler oldu, Bursa olarak biz de o değişim sürecinin içinde olduk. İlk olarak, elbette küresel bir sorun, çözümü de küresel düzeyde olmalı ama özellikle Bursa’da bu konunun bizi ilgilendiren iki lokalizasyonu var, biri Alan Başkanlığı nedeniyle gündemde olan Uludağ, diğeri TEKNOSAB nedeniyle Gölyazı. Her ikisi de yaban hayatı yönünden çok önemli bölgeler ve şu anda gerçekten tehlike altında her ikisi de. Yaban hayatının tehlike altında olması, ekolojik dengenin bozulması nedeniyle aynı zamanda çok büyük bir halk sağlığı sorunudur ki pandemide yaban hayatına yaklaşmanın zararını gördük, şu anda pek çok yeni virüsü duyuyoruz ki hepsi yaban hayatı kaynaklı, bu virüsleri biz taşıyoruz kendi dünyamıza.” dedi.

‘BURSA’DA 300 BİN CİVARINDA SAHİPSİZ HAYVAN OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR’

Bursa Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Melike Baysal, Bursa’da 300 bine yakın sahipsiz hayvan olduğunu söyledi.

Baysal, “Bizim ayrıca sahipsiz hayvan konumuz var. Dikkatinizi çekmek istiyoruz, ‘sahipsiz hayvan sorunumuz” demedik. Çünkü “sahipsiz hayvan sorunu” değil “sahipsiz hayvan popülasyon’ sorunumuz var. Bursa’dan bazı rakamlar vereceğiz ama emin olun bu Türkiye’de farklı değil ve bu sorun bu nedenle bu halde. Kimliklendirmenin düzenli yapılamaması nedeniyle sahipsiz hayvan sayısını bilmiyoruz ancak belli kriterlere göre, Bursa’da 300 bin civarında sahipsiz hayvan olduğu düşünülüyor.” şeklinde konuştu.

BURSA’DAKİ BELEDİYELERİN VETERİNERLİK HİZMETİ YETERLİ Mİ?

Baysal, Bursa’daki yerel yönetimin sahipsiz hayvanlarla ilgili çalışmalarına da değindi.

BVHO Başkanı Melike Baysal, “Sahipsiz hayvanların bakım, besleme, kısırlaştırma ve rehabilitasyon görevi 2004 yılında, 5199 sayılı kanunla yerel yönetimlere verildi. Yani tam 19 yıl önce. Bursa’da Büyükşehir dahil, 18 belediye var bu 18 belediyenin sadece 6 tanesinde Veteriner İşleri Müdürlüğü var, geri kalan 12 belediyenin 6 tanesinde kısırlaştırmanın yapıldığı barınaklar ve az sayıda da olsa veteriner hekim ve yardımcı personel var, dağ bölgesindeki belediyelerde veteriner hekim bile yok. Veteriner İşleri Müdürlüğü olmayan belediyelerde hekim ve personeller nadiren Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı, genelde Park Bahçeler, Çevre, hatta Mezarlıklar Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veriyorlar ve buralardan sağlık hizmeti çıkmasını bekliyorlar. Geçen hafta sonuçlandırdığımız çalışma sonucunda Bursa’da yerel yönetimlerde çalışan veteriner hekim sayısı ki bir kısmından taşeron firma aracılığı ile hizmet alındığı için sayılar net değil ancak artı eksi çok fark etmiyor, sayı 50. Bu 50 veteriner hekimin bir kısmı yönetici, bir kısmı halk sağlığı ve çevre sağlığı birimlerinde çalışıyor, çok az bir kısmı da muhtemelen 30 civarı veteriner hekim kısırlaştırma ve rehabilitasyon birimlerinde çalışıyor.” dedi.

KAÇ BİN HAYVAN KISIRLAŞTIRILDI?

Bursa Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Melike Baysal, İl Hayvan Koruma Kurulu toplantısındaki verileri de paylaştı.

Melike Baysal, “2022 yılı aralık ayında, Bursa’daki kısırlaştırma sayısı 8 bin civarında, 2023 yılı eylül ayında 12 bin, aralık ayında da belki 14 bin olacak.” diye belirtti.

BVHO Başkanı Melike Baysal konuşmasına şöyle devam etti:

“Büyükşehir belediyesi hayvan toplama araçlarını daha birkaç ay önce aldı, post operatif dönem için alanı yok, kısırlaştırma ve rehabilitasyon merkez, Hürriyet’te küçücük, basık, sağlıksız bir alan. İlçelerin Veteriner İşleri Müdürlükleri çok daha temiz, güzel ve sağlıklı. Buralarda çalışan meslektaşlarımız, yerel yönetimlerin duyarsızlıklarının bedelini ödüyorlar çoğu zaman. Tıpkı insan hekimliğinde olduğu gibi, veteriner hekimlikte de süreç veteriner hekimlerin ve hayvan sağlığı personelinin omuzlarına yüklenmiş durumda, yapılan hizmetin tamamı onların özverisi ile ortaya çıkıyor, binalar gösterişli ama hayvan sağlığının söz konusu olduğu alanlarda içleri boş…

Rakamlara göre bir yılda 4000 fazla kısırlaştırma yapılmış ancak köpeklerin üreme hızı bundan çok daha fazla. Üstelik, hayvan sayısı arttığı için, özellikle kediler daha çok bir arada yaşıyor, dolayısıyla hastalıklarını da birbirlerine bulaştırıyorlar, hasta hayvan sayısı da giderek artıyor. Belediyeler bir de buna bütçe ayırmak istemiyor. Şu anda fakülte sahipsiz hayvanlara bakmıyor çünkü bütçesi yetmiyor, Büyükşehir belediyesi tedavi için gelenleri almıyor. İnsanlar özel kliniklere gitmek istiyor ancak özel klinikler de devletin yapamadığını yapabilecek durumda değil doğal olarak, yetemiyorlar, halk ücretleri pahalı buluyor ama karşılaştırma devlet hastaneleri ile yapılıyor, oysa serbest veteriner hekimler kendi nam ve hesaplarına çalışır, sahipsiz hayvana bakmakla yükümlü değil, devlet insanları bu şekilde de karşı karşıya getiriyor. Muayenehanelerimize her gün onlarca hayvan geliyor ve hepimizin hayvansever dostları var, birbirimize destek olarak hayvanlara sahip çıkmaya çalışıyoruz.

Ve sayılardan da anlaşılacağı gibi, yerel yönetimler de nasılsa işler bir şekilde yürüyor diyerek izlemeye devam ediyor. Ama bu böyle gelmiş, böyle gitmez, dur demek zorundayız. İtlaf kapıda.

Çipleme bitmedi, sokağa atmalar devam edecek, merdiven altı hayvan satışları devam edecek, beş sene sonra aynı şeyleri yeniden konuşacağız.

Şu anda kanuna da muhalefet ediliyor bu anlamda:

Geçici Madde 4* – (Ek:9/7/2021-7332/16 md.)
Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yetmiş beş bini aşan belediyeler 31/12/2022, diğer belediyeler ise 31/12/2024 tarihine kadar ek 1 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla yükümlüdür.

Belediyeler bu madde yürürlüğe girdikten sonra üç yıl süreyle birinci fıkra gereğince hayvan bakımevleri kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayırır. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde üç olarak uygulanır. Bu fıkra uyarınca ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamaz.

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31/12/2022 tarihine kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorundadır.”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir