Çalışma hayatında acil çözüm bekleyen konular

Çalışma hayatında acil çözüm bekleyen birçok konu var. İşte onların başında gelen sorunlar…

Çalışma hayatında acil çözüm bekleyen konular

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR

Çalışma Hayatının son dönemlerde en önemli konusu 08.09.1999 tarihinde kademeli emeklilik sistemine geçişiyle birlikte milyonlarca sigortalının ilk işe başlama tarihlerinde emekli olacağı yaşta emekli olamamaları ve emeklilikte yaşa takılmalarıdır.

Ülkemizde 5 milyon EYT’li bulunmaktadır.

Bu kişilere emeklilik haklarının verilmesi hemen emekli olacakları anlamına gelmemektedir.

Kadınların 20 yıl 5000 prim günü, Erkeklerin 25 yıl ve 5000 prim gününü tamamlamaları gerektiğinden ilk etapta 700.000 Bin kişinin emekli olacağı diğer şartları tamamlama sürelerine göre yasal düzenleme yapılsa dahi 10 yıllık süreye yayılacağı bir durumdur.

16 Ekim 2018 tarihinde Cumhurbaşkanı Emeklilikte Yaşa Takılanların Maliyetinin 750 Milyar TL olduğunu açıklamıştı,

Bu tutar Türkiye Cumhuriyeti Bütçesine denk geliyordu.

30 Mayıs 2019’da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Emeklilikte Yaşa Takılanların Maliyetini 800 Milyar olarak açıkladı.

Mayıs 2019’da Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk Emeklilikte Yaşa Takılanların Maliyetinin 10-60 milyar arası bir maliyeti olur açıklaması yaptı.

Ülkemizde ortalama emekli maaşı 1.800 TL’dir.

İlk etapta 700 Bin kişin emekli olacağı varsayılırsa ilk yıl maliyeti;

700.000 kişi x1.800 TL= 1.260.000.000TL aylık maliyeti

1.260.000.000×12= 15.120.000.000 TL olacağı görülmektedir.

Ülkemizde EYT yasası çıkmasa dahi yıllık 250-300 Bin EYT’linin emekli olduğu bilinmektedir.

Maliyet söylendiği gibi değildir.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusunda hükümet yetkililerinin ülkemizde emeklilik sisteminin değişeceği yönünde açıklamalar yapıyor olması millet üzerinde algı oluşturma çabasıdır.

Emeklilikte Yaşa Takılanlara Yasal Haklarının verilmesi ülkemizde emeklilik sisteminin değişeceği anlamına gelmez,

08.09.1999-30.04.2008 tarihleri arasında sisteme giren kadın sigortalılar 58 yaş 7000 prim günü, erkekler 60 yaş 7000 prim günüyle emeklilik hakkı kazanmaktadır.

01.05.2008 sonrası ise kadın ve erkeklerde emeklilik yaşı kademeli olarak 65 yaşına kadar çıkmaktadır.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Yasası çıkarsa 08.09.1999 sonrası sigortalı olanları ilgilendiren bir durum ortaya çıkmaz,

İlk işe başladıkları tarihte hangi şartlarda emekli olacakları belli olan bu kişilerin emeklilikleri yasaların geriye işletilmesiyle ellerinden alınmıştır.

Emeklilikte Yaşa Takılanlara Hakları Verilmelidir….

AYLIK BAĞLAMA ORANLARI

Çalışma Hayatının en önemli diğer bir konusu düşük emekli maaşlarıdır. Bunun nedeni emeklilere bağlanacak emekli maaşının hesaplanması 2000 yılı öncesi, 2000-2008 ve 2008 sonrası olarak 3 farklı hesaplama sistemine göre hesaplanmasıdır.

Ülkemizde asgari ücret AGİ dahil 2.324 TL ilen en düşük emekli maaşı 700-800 TL olarak hesaplanmakta ve 1.500 TL’ye tamamlanmaktadır, ortalama emekli maaşı ise 1.800 TL’dir. Bu durumun nedeni Emekli Maaşı Hesaplama Sisteminde yapılan değişikliklerdir. Kalıcı çözüm 2000 yılı emekli maaşı hesaplama sistemine geri dönülmesi ile mümkündür.

İŞSİZLİK

Ülkemizin 15 ve üstü yaştaki nüfusu 62.320.000

İşgücüne katılım 29.388.000

İstihdam edilenler 25.614.000

İş gücüne dahil edilmeyen nüfus 32.932.000

İşsiz sayısı 3.775.000

İş arayıp ancak bulamayan ve ümidini kaybedenlerin sayısı 4.460.000 kişidir.

TÜİK verileri gerçek işsizlik verilerini gizlemektedir.

İstihdam konusunda;

Yüksek SGK Maliyeti

Emeklilik ümidinin kalmaması

Kayıt dışı çalışmayı beraberinde getirmektedir. Ayrıca düşük emekli maaşları da emeklilerin kayıt dışı sistemde kalmaları durumunu yaratmaktadır.

Tüm bu sorunlar çözüme kavuşturulmaz ise bu büyük sorun katlanarak artacaktır.

ÇALIŞANLARDAN KESİLEN VERGİ

Çalışanların ücretlerinden,

22.000 TL’ye kadar %15

22.000-49.000 TL arası %20 oranında vergi kesintisi sabit ücretli düşük maaşlı milyonlarca çalışandan vergi alınması kayıt dışılığa, işsizliğe ve yoksulluğa neden olmaktadır. Asgari ücret ve asgari ücrete yakın ücretlerden net 2.500 TL’ye kadar vergi alınmamalıdır.

DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞLARI

Ülkemizde en düşük emekli maaşı Nisan/2020’de 1.500 TL oldu. Asgari Ücretin 2.324 TL olduğu, açlık sınırının 2.431 TL, yoksulluk sınırının 7.918 TL olduğu gerçeği ile düşük emekli maaşlarının çalışma hayatında büyük bir sorun olduğu gerçeği aşikardır. Düşük emekli maaşları emeklilerin çalışma hayatından çıkmalarını imkansız bir duruma düşürmüştür. Bu çaresiz durum işsizliğin ön önemli nedenlerindendir.

STAJYER VE ÇIRAKLARIN İLK SİGORTA BAŞLANGIÇ TESCİLİ

Stajyer ve Çırakların ilk işe başlama tarihlerinde ki sigortalılıkları emeklilikte işe başlama tarihi olarak kabul edilmemektedir. On binlerce sigortalının yıllardır çözüm beklediği çalışma hayatının başlıca sorunudur. Stajyer ve çırakların ilk işe başlama tarihleri SGK tarafından borçlandırılma sistemi ile kolayca çözülecek bir durumdur.

04.10.2000 VE 01.05.2008 ÖNCESİ ŞİRKET ORTAKLARININ VE İŞ YERİ SAHİPLERİNİN BAĞKUR TESCİLİ

Sigortalılık Anayasal bir haktır. Ancak zorunluluk esasına dayanan Bağ-Kur sigortalılığında bu on binlerce şirket ortağı ve kendi adına işletmesi olan kişi mağdur edilmiştir. Şirket ortağı olduğu dönem yada kendi adına işletmesi olduğu dönemde zorunlu sigortalı olan kişilerin bu Anayasal hakları kendilerine verilmemektedir. Primini ödeyerek geri doğru vergi kaydı, oda kaydı olan bu mağdur kişilere gerekli yasal düzenlemeler yapılarak yasal hakları verilmelidir.

KADINLARIN DOĞUM BORÇLANMASI

Ülkemizde bir çok konuda mağdur olan kadınlar çalışma hayatında yapılan düzenlemeler ile de ayrıca mağdur edilmektedir. 1.10.2008 tarihinde kadınlara 2 çocuğa kadar doğum borçlanması hakkı verilmişti. Eksik prim günü olan kadınlar 1 çocuk için 720, 2 çocuk için 1440 gün borçlanabilmekteydiler, yasal düzenleme ile 2 çocuk için borçlanma hakkı 3 çocuğa çıkartıldı ancak, borçlanma hakkından yararlanmak için önce SSK, Bağ-Kur yada Emekli Sandığı Başlangıçlarının olması çocuklarını daha sonra dünyaya getirmeleri şartı ile bu haktan yararlanabilecekleri durumu kadınların çalışma hayatında mağdur olmaları durumunu ortaya çıkardı. Prim günü eksik olan ve çocuk dünyaya getiren yüzbinlerce kadın doğum borçlanmasından faydalanamamaktadır. Adı üzerinde doğum borçlanmasından doğum yapan tüm kadınlar yararlanmalı hatta tıbben çocuk dünyaya getirmesi mümkün olamayanlarda yararlanmalıdır. Doğum borçlanması için önce SGK’lı ol sonra çocuk dünyaya getir mağduriyeti son bulmalı ve tüm kadınlara eşit doğum borçlanma hakkı verilmelidir.

KIDEM TAZMİNATINA ERİŞİMİN KOLAYLAŞTIRILMASI

Kıdem Tazminatının Fona Devri Konusu son dönemde milyonlarca çalışanı tedirgin etmiştir. Kıdem tazminatına erişimin kolaylaştırılması için fon kurulmasına gerek olmaksızın mevcut yasalarda yapılacak küçük değişiklikler ile tüm çalışanların kıdem tazminatına erişimi kolaylaştırılabilir.

Kıdem Tazminatını hak edip tazminatını alamayanların yargı yoluna başvurarak yasal süreci başlattıklarında sürenin 3-4 yıl sürmesi çalışanların sorunu değildir. Yargı sisteminin işleyişinin sonucudur. Kötü işleyen yargı sürecinde fatura çalışanlara kesilemez.

Kıdem Tazminatını Fona devri hükümetin kendisine fon yaratma çabasıdır, kıdem tazminatını bugün ki hükümet fona devir ederse çalışma hayatında ki denge bozulur çalışanların emekleri çarçur edilir.

YÜKSEK SGK MALİYETİNİN DÜŞÜRÜLMESİ, KARMAŞIK TEŞVİK SİSTEMİNE SON VERİLMESİ

Ülkemizde düşük ücret ve yüksek işçilik maliyeti çalışanları, işverenleri ve devleti zarar uğratmaktadır. Yüksek maliyetli ücretler kayıt dışılığı doğurmaktadır. Bu durum,

Sigortasız çalıştırma,

Sigortalı çalıştırıp gerçek ücretlerden bildirimin yapılmaması,

Eksik gün bildirimi,

Sigorta primlerinin peşin ödenmesi durumunda uygulanan %5’lik indirim dışında tüm karmaşık teşvikler kaldırılarak, işçilik maliyetleri düşürülmelidir.

İşçilik maliyetlerinin düşürülmesi işsizliğin çözümünde etken olacaktır.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir