Milli Eğitim Bakanlığı’nca hazırlanan ÇEDES projesine ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Hasan Öztürk Meclis’te CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ve Bursa Laik Kamusal Eğitim Platformu (BULKEP) üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Öztürk, “Okul hayatına yeni başlayan, Anayasal güvence altına alınan eşit eğitim hakkı ile Milli Eğitim’e teslim edilen çocuklarımız daha alfabeyi öğrenmeden, yaşamı öğrenmeden, bilim ile tanışmadan, ruhsal gelişimlerini tamamlamadan çocuklarımıza Diyanet görevlisi imam, vaizler aracılığı ile ne anlatılacaktır? Kimden gelmektedir bu talep?” diyerek Milli Eğitim’in görevlerini Diyanet gibi başka kurumlara devrettiğini söyledi.
ÇEDES’i sınırlayan bir müfredatın olmadığını söyleyen Öztürk, “Tamamen uygulayıcıların takdirine bırakılmış bir uygulama olduğunu görüyoruz! Etkileşim içerisine girecekleri çocuklarımız için yaş sınırı ön görülmeyen bu uygulamada, evlatlarımız çeşitli tarikat ve cemaatlerin tedrisatına ‘temel değerler eğitimi’ adı altında terk edilecektir.” diyerek okulların tarikatlara teslim edileceğinin altını çizdi.
“DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI MİLLİ ÇİZGİDEN UZAKTIR”
Projedeki etkinliklerin çatısının Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu belirten Öztürk açıklamasının devamında şöyle konuştu:
Bugün 22 yılda toplumumuzun içerisinde bulunduğu yozlaşma sürecinde Diyanet’in ne yönde tavır aldığına ilişkin takdir kamuoyunundur. Büyük yolsuzluk dosyalarına, zenginleşen gayri meşru güç odaklarına, adaletsizliğe, emeğin değersizliğine, fakirliğe, mafyalaşmaya, uyuşturucu baronlarına ve tefeciliğe vb. birçok milletin birliği ve varlığını ilgilendiren konuda sessiz kalan Diyanet kurumu son 22 yılda yalnızca akıl ve toplumsal değerlerimiz dışındaki fetvalarla ve kadrolarla gündeme geliyor. Bunların örneklerini hepimiz biliyoruz.
Halkımızın diyanete güveni ile ilgili Aksoy Araştırma’nın Diyanet’e Güven Anketi’nde “hiç güvenmiyorum (42,2)” ve “güvenmiyorum (11,2)” cevabının toplamı yüzde 53,4’dür. Bunun sebebini çok uzaklarda aramaya gerek yok
Rıfat Börekçi’nin ilk başkanı olduğu Diyanet kurumu zamanının doğrularından sapmış ve gerçeklikten kopmuştur. Diyanet’in akıl dışı bu fetvalarla ruhsal gelişimini tamamlamamış çocuklarımızla iletişime geçecek olmasını kabul etmek mümkün değildir. Bugün, ‘kültürel değerler’ olarak çocuklarımıza verilmek istenen değerlerin kökeninin kişilerin tercihlerinden değil; Milli Eğitim müfredatından gelmesi; sevgi, hoşgörü ve barış coğrafyası Anadolu mirasından olması gereken değerler olmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Hukuk Müşaviri’nin Avrupa Şampiyonu olmuş ve göğsümüzü kabartmış A Milli Voleybol Takımımız hakkındaki fikri ‘Bacağı baldırı açık, 18-20 yaşlarındaki kızları voleybol maçlarının milletin önünde seyrettirip, batının kültürüyle giydirip, milli takım diyeceksin, bilmem nerenin sultanı diyeceksin. Ayıptır, günahtır.’ şeklindedir.
YORUMLAR