Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa temasları kapsamında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlediği Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni’ne katıldı.
Törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık ile çok sayıda işadamı, milletvekili,protokol mensubu ve davetli katıldı.
Bakanlar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bursa Ticaret Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay ile birlikte 4 kategoride işadamlarına ödüllerini takdim etti.
Törenin finalinde kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefete ve iş dünyasına önemli mesajlar verdi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
‘BURSA SEMBOL ŞEHİRLERİMİZDEN’
“Biraz önce 4 kategoride ödül takdim ettiğimiz şirketleri kutluyor, şükranlarımı sunuyorum. Eserleri şehrimize kazandıran bakanlıklarımızı ve belediyelerimizi tebrik ediyorum.
Bursa, ülkemizin sembol şehirlerinin başında geliyor. Diğer şehirlerimiz gibi Bursa’ya da sık sık geliyor vatandaşlarımızla hasbihal ediyoruz. Projelerimizi yerinde takip ederek, neticelendirilmelerini sağlıyoruz. Buluşmalarla milletimizle olan gönül bağımızı güçlendiriyoruz.
Bursa’ya her gelişimizde tarihi önemde birçok yatırımı hizmete açtık. Togg’un üretim tesisini Türkiyemizin hizmetine soktuk. Bursa’ya hizmet etmeyi sürdüreceğiz.
29 Ekim 2023’te Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ikinci asrına merhaba diyeceğiz. Güçlü bir birikim ve geleneği ifade eden bir zaman dilimidir. Türkiye tarihi bir asra hapsedilemeyecek kadar zengin müktesebata sahip bir ülkedir.
Bursa Sanayi ve Ticaret Odamız köklü geçmişiyle şehrin hafızası konumundadır. Milletimizin yaşadığı sıkıntılara ve zorluklara bizzat şahitlik etmiştir. Bu odanın üyeleri Menderes’in başlattığı kalkınma hamlesinin nasıl kesintiye uğratıldığını gördüler. 28 Şubat zihniyetinin ekonomiye verdiği zarara tanık oldular. Bursa iş dünyası olarak size ve milletimize bedeller ödeten krizlerle beraber 20 yılda yakalanan ekonomik ivmeyi de bizzat gördünüz yaşadınız. Türk ekonomisinin neleri başarabileceğini yakından tecrübe ettiniz. Siyasi istikrarın tesisi ekonomik büyüme açısından vazgeçilmezdir. Hükümetlerin ortalama ömrünün 1.5 yılını bulmadığı atmosferde istikrardan bahsedilemez.
‘TÜRKİYE ARTIK KRİZLERLE DEĞİL EKONOMİK BÜYÜMESİYLE KONUŞULUYOR’
Son 20 yılda ülkemizin yazdığı başarı hikayesinin arkasında istikrarın sağlanmış olması vardır. Türkiye terör örgütlerinden darbe girişimlerine kadar onca saldırıya rağmen badireleri atlatmayı bilmiştir. Bolu Tüneli gibi 17 bakan eskiten nice eseri tamamlayarak hizmete sunduk. 3-5 sene sonrasını görmekten aciz bir ülkeyi, 50 yıllık vizyonlar ortaya koyan kapasiteye kavuşturduk. Dünya krizleri konuşurken, biz ihracatta 254 milyar dolara ulaşmamızı, istihdam oranlarını, yüzde 6,2’lik büyümeyi, 46 milyar doları bulan turizm gelirimizi, tarihi başarıları konuşuyoruz. Bir dönem krizlerle gündeme gelen Türkiye artık ekonomik büyümesiyle kendinden söz ettiriyor.
‘6’LI MASANIN YATIRIMLARA YÖNELİK HAZIMSIZLIĞI İLK DEĞİL EN SON ÖRNEĞİDİR’
‘Türkiye Yüzyılı’mızı inşa edene kadar mücadelemizi sürdürecek, evlatlarımıza çok daha müreffeh bir ülke teslim edeceğiz. Özellikle ülkemiz ekonomisi için çarpan etkisi yapacak hamleleri emekleme safhasındayken nasıl boğulduğunu gördük. Şimdi aynı oyun sergilenmek isteniyor. Savunma sanayi alanında kopartılan fırtınayı görüyorsunuz. Hiçbir hakikat payı olmayan ithamlarla firmalarımızı itibarsızlaştırmaya kalktılar. Mertçe özür dilemek yerine başkalarını suçlama yoluna gittiler. 6’lı masanın yatırımlara yönelik hazımsızlığı ilk değil en son örneğidir. Üreten ihraç eden yatırım yapan firmalarımızı açıkça tehdit etti. Yurtdışındaki yatırımcılara gelmeyin diyecek kadar ileri gitti. Pek çok ihanet derecesinde tehditlerle iftiralarda bulundu.
‘TÜRK EKONOMİSİNİ TEHDİT EDENLERE CEVABI SANDIKTA VERECEĞİZ’
Zatın tehditleriyle ilgili serbest piyasa ekonomisi savunucularından bir tek kelime duymadık. Çete yaftası karşısında en sert eleştirinin iş dünyasından gelmesi beklenirdi. Sermaye ırkçılığı karşılığında odalar tavır koymalıydı. Yıkım masasının ekonomiden güvenliğe kadar tehdit dozunu artırmasında sessizliğin payı olduğunu düşünüyorum. Seçimler dönüm noktası olacaktır. Türk ekonomisini tehdit edenlere cevabı sandıkta vereceğiz. Ülkemizin yatırımlarını engellemeyi hayal edenlerin heveslerini kursaklarında bırakacağız. Siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz.
‘TEK DERTLERİ GÜDÜK BİR ŞAHSİYETİ CUMHURBAŞKANI OLARAK KABUL ETTİRMEK
Bunların tek derdi gel deyince koşa koşa gelen, git deyince tıpış tıpış giden, özgür karar alma kabiliyeti olmayan güdük bir şahsiyeti millete cumhurbaşkanı adayı olarak kabul ettirmektir.Bunun dışında ülkeye ve millete dair hiçbir hayalleri hiçbir hedefleri yoktur. Ne milletimizin ne iş dünyamızın böyle bir tuzağa düşmeyerek tercihini güçlü Cumhurbaşkanından, güçlü hükümetten, güçlü Türkiye’den yana kullanacağına inanıyorum. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin”
YORUMLAR