Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Batı’ya Gazze tepkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8. Olağanüstü İslam Zirvesi’ne katılmak üzere Suudi Arabistan’ın Başkenti Riyad’a gitti. Erdoğan zirvede, İsrail’in Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarına ve Filistin halkına yönelik saldırılarını ele alacak. Erdoğan zirvede açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Batı’ya Gazze tepkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8. Olağanüstü İslam Zirvesi’ne katılmak üzere sabahın erken saatlerinde Suudi Arabistan’ın Başkenti Riyad’a gitti. Erdoğan’ı Esenboğa Havalimanı’nda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı ve Ankara Valisi Vasip Şahin uğurladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a zirve için gittiği Suudi Arabistan’da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç eşlik ediyor.

ZİRVENİN GÜNDEMİ GAZZE

Erdoğan, İsrail’in Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarına ve Filistin halkına yönelik saldırılarını ele almak üzere düzenlenen 8’inci Olağanüstü İslam Zirvesi’ne katıldı.

ERDOĞAN’DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Riyad’daki İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’ndeki açıklamaları şöyle:

“Toplantımızın Filistinli kardeşlerimizle birlikte tüm İslam dünyası için hayırlı olmasını diliyorum. Bugünkü zirvemizde İslam alemi olarak Filistin halkı ile dayanışmamızı çok net biçimde göstermiş oluyoruz. Verdiğimiz bu dayanışma mesajını alacağımız ve uygulamaya koyacağımız kararlarla perçinleyeceğiz. 7 Ekim’den bu yana Gazze ve Ramallah’a yaşananları tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalıyor. Hastanelerin, ibadethanelerin, okulların, mülteci kamplarının, ambulansların bombalandığı güvenli denilen bölgelere göç eden sivillerin katledildiği tarihte eşi benzeri görülmemiş bir barbarlıkla karşı karşıyayız.

Hastane koridorlarında masum bedenleri sıra sıra dizilen çocuklar, sevip koklayamadıkları evlatlarına sarılarak can veren analar, enkaz yığınına dönen binalarda elleriyle aile fertlerini arayan babalar hasılı doğrudan sivilleri hedef alan saldırılarda yitip giden hayatlar tam 36 gündür süregiden vahşetin birer şahididir. İsrail yönetimi bir çoğumuzun doğru bulmadığı 7 Ekim hadisesinin intikamını Gazzeli bebeklerden, Filistinli masum çocuklar ve kadınlardan çıkarmaktadır. Vatanlarını savunan Hamaslı direnişçiler ile işgalcileri aynı kefeye koymamız mümkün değildir. İsrailli güçlerin ve işgalci yerleşimcilerin saldırılarından Batı Şeria’daki kardeşlerimiz de olumsuz etkileniyor. Birleşmiş Milletler’e göre Gazze ve Ramallah’ta katledilen 12 bine yakın Filistinlinin yüzde 73’ü kadın ve çocuklar. Bu cinnet halinin savunulabilir veya maruz gösterilebilir hiç bir tarafı yoktur.

İnsan hak ve özgürlüklerini dilinden düşürmeyen Batılı ülkelerin Filistin’deki katliamlar karşısında sessizliğe bürünmeleri utanç verici. Gazze’nin neredeyse tamamı yıkılmış ama bu ülkeler İsrail’e ateşkes çağrısı dahi yapmıyor, yapamıyor.

Birinci öncelik ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. Acil olan birkaç saatlik fasıla değil kalıcı ateşkes. BM Filistin Öze Rapörtorü, İsrail saldırılarına 4 saat ara verme kararının alaycı ve zalimce olduğunu söylüyor. Biz de söz konusu karara aynı şekilde yaklaşıyoruz.

Hastaneler başta olmak üzere acil ihtiyaç içindeki yerlere akaryakıt ulaştırılması hayati önemde. BM yardım tırlarının ulaştırılamadığı Gazze’nin kuzeyini cehenneme çevirdiğini belirtmiştir.

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRILMALI

İsrail’in işlediği savaş ve insanlık suçlarının hesabının hukuk önünde sorulması için de gayret göstermeliyiz. Bu suçlar incelenmeli, sorumlular hakkında gerekli işlemler başlatılmalı. Aynı şekilde İsrailli bakanlar tarafından varlığı ikrar edilen nükleer silahlar meselesi araştırılmalı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın denetiminden kaçırılan nükleer bombalar mutlaka ortaya çıkarılmalı. Tüm insanlığın bekasını tehdit eden böyle bir konu geçiştirilmemeli.

Batı’nın şımarık çocuğu gibi davranan İsrail yönetimi, yol açtığı tahribatı tazmin etmek mecburiyetindedir. Bu gerçekleşene kadar Filistinli kardeşlerimizi sahipsiz ve çaresiz bırakamayız. Türkiye olarak Gazze’nin inşa ve ihyasına her türlü desteği vermeye hazırız. Filistin meselesi görmezden gelindikçe normalleşme çabaları anlamsız. Soruna kalıcı çözümün yolu ise temel sebepleri ortadan kaldırmaktan geçiyor. Bu da 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasıyla mümkündür.

“FİLİSTİN’E GARANTÖR OLMAYA HAZIRIZ”

Filistinli kardeşlerimizin güvenliğini garanti altına alacak yeni mekanizmalara ihtiyaç duyulduğu da görülüyor. Bu kapsamda tesis edilecek barışın korunması için garantörlük dahil gerekli gayreti göstermeye hazırız. Kalıcı barış tüm bölgeye huzur getirecektir.

Hep söylediğimiz gibi, Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Filistinlilerin de aralarındaki ayrılıkları geride bırakıp birlik ve beraberlik içinde haklarını savunmalarını temenni ediyoruz.”

İKİLİ GÖRÜŞMELER DE OLACAK

Zirvede İslam dünyasının temsilcilerinin, gelişmeler karşısında atılacak somut adımlar hakkında fikir alışverişinde bulunması öngörülüyor. Zirve oturumunda hitapta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, katılımcı liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirmesi de bekleniyor.

Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerindeki bölgelere göçü devam ediyor

‘İSRAİL ZULMÜNÜ DURDURMAK İÇİN BÜYÜK BİR ADIM’

Öte yadan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan dönüşü İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada, Riyad Zirvesi’ni önemsediğini belirterek şunları söyledi: İnanıyorum ki zirveden çıkacak kararlar, İsrail’in zulmünü durdurmak için büyük bir adım olacaktır. Buradaki her acı bizim canımızı yakıyor, her istikrarsızlık bizleri etkiliyor. Bizim önceliğimiz de derdimiz de barış. Riyad Zirvesi’nden sonra arkadaşlarımla yeniden telefon diplomasisine odaklanacağız. Hedefimiz Gazze’den insanların tıbbi yardımları verebileceğimiz noktalara geçişini sağlamak. Bu koridor açılırsa yaralıları ve kanser gibi kronik hastalıkları olan kardeşlerimizi hastanelerimize almaya hazırız. Hazırlıklarımızı tamamladık” ifadelerini kullanmıştı.

İSRAİL-HAMAS SAVAŞINDA SON DURUM

İsrail-Hamas arasında 7 Ekim’de başlayan savaş tüm şiddetiyle sürüyor. İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 4 bin 506’sı çocuk, 3 bin 27’si kadın olmak üzere 11 bini geçti. Özellikle hastaneleri hedef alan İsrail’in, yakıt girişine izin vermediği için de bölgede tedaviler imkansız hale geldi ve kentte sağlık sistemi çöktü. Hamas, sivillerin ve sağlık çalışanlarının hedef alınmasından ABD yönetimi ve Joe Biden’i sorumlu tuttu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir