Bursa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı Denizhan Sezgin, konuyla ilgili bir basın açıklaması yayınladı.
Sezgin, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“6326 sayılı Turist Rehberliği Yasası’nda yapılmak istenen değişiklikler bir süredir gündemde. Konuyla ilgili geçtiğimiz aylarda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koordinesinde sektör temsilcilerinin katıldığı toplantılar yapıldı. Son toplantı Bakan Ersoy’un katılımıyla Şubat ayında gerçekleşti. Bakanlığın yasadaki değişikliklerle ilgili hazırladığı taslak henüz ortaya çıkmadı ama rehberler duydukları değişikliklerle ilgili tepkilerini dile getirmeye başladı.
Ben de Bursa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı olarak, bu konudaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
6326 sayılı yasada bir takım değişiklikler yapılmak isteniyor, bu Değişikliklerin tamamına yakınına karşıyız.
Değişikliklerin hemen hemen tamamına karşıyız “Çünkü sadece rehberler doğrudan ya da dolayı olarak turizme gelecek yıllarda zarar verecek değişiklikler olduğunu düşünüyoruz. Aralarında uygun, bizim de kabul edeceğimiz zamanın koşullarına göre değiştirilmesi gereken revize edilmesi gereken maddeler olabilir ama genel olarak baktığımızda rehberlerle ilgili son derece olumsuz maddeler içermektedir.
En tartışmalı konu ‘Türkçe rehberlik’
Şimdiye kadar kamuoyuna yansıyanlara göre kanun taslağında en önemli değişiklik rehberlik bölümü okuyan ancak yabancı dil bilmeyenlerin rehberlik yapmalarının önünün açılması. Mevcut yasada bir kişinin turist rehberliği yapabilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gözetimi ve denetimi altında yapılacak yabancı dil sınavında başarılı olması ya da yönetmelikte belirlenen yabancı dil yeterlik belgelerinden birine sahip olmak gerekiyor. Taslağa göre Türkçe dilinden rehberlik yapacaklar yabancı dil bilen meslektaşlarına göre rehberlik taban ücretinin yüzde 30’u oranında daha düşük ücret alacak. Acenteler yabancı dil şartının kaldırılmasıyla dil bilmediği için rehberlik yapamayanlara bu imkanın tanınacağını ve bu kişilerin Türkiye’de sadece Türklere turlarda rehberlik yapacağını belirtiyor.
Dünyanın hiç bir ülkesinde yabancı dil bilmeden rehberlik yapılmasının örneği yoktur.
Turist rehberliği mesleği icra edilir iken entelektüel, fiziksel ve duygusal emeğin bir arada kullanılması gerekmektedir. Turistler ülkemize ilk geldiklerinde karşılarında yabancı dil bilen ve iyi eğitim almış Rehberleri görmektedir. Dolayısıyla Rehberlerimiz Ülkemizi en iyi şekilde tanıtan birer gönüllü elçidirler.
Türkçe rehberlik’ denilen konuya karşı değiliz ama zaten şu anda Türkiye’de 12 bin kokartlı rehberin zaten Türkçe rehberlikte yapmaktadır.
“Türkçe rehberlik terimi yanlış kullanılıyor. Biz rehberlik vasıfları içinde yer alan dil bilme zorunluluğunun kaldırılmasına karşıyız. Dolayısıyla dil bilmeden rehber olunmayacağını her yerde söylüyoruz. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok.
Türkiye bir atılım yapacaksa turizmde dil bilmeyen rehberlerle bu atılımı yapamaz. Buradaki amaç ucuz turizm politikasını güden bazı acentacıların baskısıyla olan bir durum olabilir. Bütün acentacıları kast etmiyorum. Kaliteden ödün vermeyen çok sayıda acentacı dostlarımız var. Ama bazıları özellikle rehber yevmiyelerini çok yüksek buluyorlar. Onların büyük baskılarıyla karşılaşıyoruz. Burada amaçları Rehberi ucuza çalıştırmak. Bizde rehberin emeğinin karşılığını tüm mesleklerde olduğu gibi almasını istiyoruz.
Otobüslerde rehber olmaması çok sıkıntı yaratır.
Yine bazı acentaların ucuzcu yaklaşımıyla otobüslerde rehber bulundurulması şartının kaldırılacağına yönelik bir değişikliğin de söz konusu olduğunu duymaktayız, “Bu da çok yanlış. Çünkü Türkiye’de bir şehirden başka bir şehirde ören yerine gitmeyi transfer gibi görmek istiyorlar. Çünkü burada amaç rehberi çalıştırmamak, rehbere para verilmesini engellemek. Rehberi sadece ören yerleri ve müzelerin önünde toplamak. Bunun nelere mal olabileceğini, hangi sorunlarla karşılaşabileceklerini henüz hesaplayamamışlar.
Çünkü böyle bir durum olduğunda rehberleri düşünebiliyor musunuz? Örneğin Rehberler Birliğine kayıtlı 12 bin rehberin bir kısmı Bursa’da Ulu caminin önünde yada Yeşil Camii’nin önünde de durarak, iş bekleyecek. Bunlar ciddi derecede hem turizm açısından hem de pek çok açıdan sorun yaratacak.
Böyle bir şey kabul edilemez. Bunun yanında rehberler Türkiye’nin tanıtımıyla ilgili pek çok konuyu otobüste uzun seyahatlerde anlatıyor. Mesela biz Türkiye’nin tanıtımını yaparken sanatından, kültüründen, folklorundan bahsederken bunları otobüslerde yapıyoruz hep. Ören yerine geldiğinde sadece birkaç yeri anlatmak stadyumu, tiyatroyu anlatmak o başka bir şey.
Bizler otobüslerde Türkiye’yi anlatıyoruz. Türkiye’ye önyargıyla gelen turistler rehberlerin anlatımıyla önyargılarını yıkıyorlar. Bunlar çok önemli. Bunları devlette kaydı olan eğitimi, donanımı olan kişiler yerine rehber olmayan, kaydı olmayan yerli ve yabancı kişilerin eline teslim etmek demek Türkiye’nin çıkarlarına aykırı bir davranış olur.”
YORUMLAR