EYT Meclis’te! ‘Binlerce EYT’li enkaz altında kaldı’

EYT yasasının görüşmeleri sırasında konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, deprem bölgesinde karşılaştığı manzaraları anlattı. Paylan, “Adıyaman’da bir baba -diyeyim 75-80 yaşında- evladı enkaz altında bekliyordu ve sonra ölü olarak çıkarıldı, dedi ki: ‘Evladım EYT yasasını göremeden öldü.’ Bunu bu kulaklar duydu arkadaşlar.” dedi.

EYT Meclis’te! ‘Binlerce EYT’li enkaz altında kaldı’

EYT yasa teklifinin Meclis Genel Kurulundaki görüşmeleri başladı.

Teklifin tümü üzerinde yapılan görüşmelerde HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan söz aldı.

Paylan’ın Meclis tutanaklarına yansıyan açıklamaları şöyle:

“Bakın, değerli arkadaşlar, EYT’yi çıkarıyoruz değil mi, EYT yasasını. EYT’liler uzun bir mücadele verdiler ve uzun mücadele sonucunda bugün başarıya ulaşacaklar ama buruk bir başarı. Niye, biliyor musunuz? Adıyaman’da bir baba -diyeyim 75-80 yaşında- evladı enkaz altında bekliyordu ve sonra ölü olarak çıkarıldı, dedi ki: “Evladım EYT yasasını göremeden öldü.” Bunu bu kulaklar duydu arkadaşlar. Binlerce EYT’li enkaz altında kaldı, EYT’liler de buruk bir şekilde sevinecekler hatta sevinemeyecekler. Niye? Binlerce EYT’li de bu depremde hayatını kaybetti değerli arkadaşlar. Çok ironik bir şey daha söyleyeceğim. Deprem 6 Şubat 2023 tarihinde oldu değil mi, yirmi iki gün önce? Yirmi iki gün sonra biz yasayı görüşüyoruz. 17 Ağustos 1999 depreminden tam yirmi iki gün sonra da Meclis bu mezarlıkta emeklilik yasasını görüşmüştü yani 17 Ağustos depreminden yirmi iki gün sonra. Aynı bugün olduğu gibi 8 Eylül 1999’da EYT çıkmıştı yani yurttaşlarımız EYT’li olmuştu. Bir deprem felaketinden bir deprem felaketine geldik ve mahvettiğimiz, mezarda emekli ettiğimiz yurttaşlarımızın yarasını sarmaya çalışıyoruz. Peki -size sorarım- şimdi deseniz ki bugün yurttaşlarımızla ilgili bir düzenlemede: “Bugün başvurmak zorunda Maraşlı, Hataylı, Adıyamanlı.” Ne olur, başvurabilir mi yurttaşımız? Siz söyleyin, başvurabilir mi evi yıkılmış, çadırda kalmış? O günlere gidelim, o gün Kocaeli’de, Sakarya’da, İstanbul’da olan yurttaşlarımıza da diyorsunuz ki: O gün başvurmadın sen, işe girişini yapmadın, ben seni EYT’li saymıyorum diyorsunuz. Bunun için Komisyonda dedik ki: Gelin, en azından 17 Ağustos 1999 depremi nedeniyle bu işin miladını 31 Aralık 1999 yapalım dedik, AKP ve MHP bunu reddetti. Bütün EYT’lilere şikâyet ediyorum değerli arkadaşlar. Başka neyi şikâyet ediyorum? EYT’lilerin talebi neydi? 8 Eylül 1999 tarihi öncesindeki kazanılmış hakkımız neyse onu istiyoruz dediler. Neydi kazanılmış hak? Kadınlarda yirmi, erkekler yirmi beş yıl sigortalılık ve 5000 prim ödeme gün sayısı. Şimdi bu yasayla ne oluyor? 5975 güne kadar prim ödeme gün sayısı oluyor yani emeklilikte yaşa takılanlar, emeklilikte prime takılan hâline geliyor değerli arkadaşlar. Bunu da düzelmesi için AKP ve MHP’ye önerdik, AKP ve MHP bunu reddetti; EYT’lilere şikâyet ediyorum. Başka neyi şikâyet ediyorum? Stajyer ve çırakların işe girişlerini işe giriş olarak saymıyor bu düzenleme. Bu, MHP’nin seçim bildirgesinde olmasına rağmen -ki MHP’nin seçim bildirgesinde var- biz önergemizi verdik “Stajyer ve çırakların işe girişi işe giriş sayılsın, o tarih esas alınsın.” dedik, AKP ve MHP bunu yine reddetti; EYT’lilere bunu da şikâyet ediyorum değerli arkadaşlar. Başka neyi söyledik? 8 Eylül 99 öncesi 3600 günle kısmi emeklilik hakkı vardı; bununla ilgili de önerge verdik, AKP ve MHP bunu da reddetti.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Yaparsa Cumhur İttifakı yapar.

HAYATİ ARKAZ (İstanbul) – Siz konuşursunuz Cumhur İttifakı yapar.

GARO PAYLAN (Devamla) – Bakın, size söylüyorum: Bunu AKP ve MHP yapmadı ya değerli EYT’liler, üç vakte kadar seçim olacak ama iki ay ama üç ay sonra seçim olacak, biz bu iktidarı değiştireceğiz ve stajyer ve çırakların işe girişini esas alacağız, 5000 prim günü ödeme sayısına düşüreceğiz ve 3600 kısmi prim ödeme gün sayısıyla kısmi emekliliği sağlayacağız ve işe ilk giriş tarihini de 31 Aralık 1999 yapacağız deprem gerekçesiyle.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Onu da biz yapacağız.

GARO PAYLAN (Devamla) – Size söyleyeyim, aynı şeyi, benim söylediğim şeyleri Çalışma Bakanı Vedat Bilgin de söylemişti ama Sayın Vedat Bilgin hâlâ, bugüne kadar istifa etmedi. “8 Eylül 1999 öncesi şartlar neyse o.” dedi; maalesef memleketimizde istifa gibi onurlu bir müesseseyi kullanan kimse yok. Ne deprem bölgelerinde telefonları çalıştırmayan Adil Karaismailoğlu istifa etti ne depremzedeye elektrik sağlayamayan Enerji Bakanı Fatih Bey istifa etti ne de AFAD’ı batıran Süleyman Soylu istifa etti. Elbette EYT’yle ilgili talebini ortaya koyup bunun arkasında duramayan Çalışma Bakanı da istifa etmeyecek değerli arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

GARO PAYLAN (Devamla) – Değerli arkadaşlar, ben, son olarak, yeniden, yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum ama yeniden çağrı yapıyorum tüm Meclise: Bakın, Meclisin son haftalarındayız. Hepimiz şapkayı önümüze koyup bir daha böyle afetlerin yaşanmayacağı düzenlemeler yapmalıyız ve yaraları hep beraber sarmalıyız. OHAL düzenlemesi ve sarayın vicdanına bu işi bırakırsanız saray bu işi böyle batırdığı gibi yeniden batırır. Hiç kimse unutmasın; 1 milyon konutu 1 trilyon lira kaynak olmadan kimse yapamaz. Sayın Cumhurbaşkanının da böyle bir kaynağı yok, aynı İzmir depreminde olduğu gibi yurttaşlarımıza vaatte bulunuyor ama bu vaadin yerine gelebilmesi için bir akla ihtiyaç var, bilime ihtiyaç var; iki, kaynağa ihtiyaç var. Bu açıdan, hepimizi kamu kaynaklarını deprem yaralarını sarmak için seferber etmeye çağırıyorum.”

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir