Güneş patlamaları artacak

Uzay bilimci Prof. Dr. Uğur Güven, 2025 yılının sonuna kadar güneş aktivitelerinin daha da artacağını ve zirveye ulaşacağını söyledi. 10 bin yıllık ve 100 bin yıllık döngüler ise sadece bazı arkeolojik buluntular çerçevesinde yapılan simülasyonlarla tahmin edilebiliyor.

Güneş patlamaları artacak

Son aylarda sıkça gündeme gelen, günü, saati kesin olarak tahmin edilemeyen güneş patlamaları, dünyamızı nasıl etkiliyor? Daha büyük patlamalar bekleniyor mu? Canlı yaşamını etkiler mi? Dünya  Uzay ve Havacılık Teknolojileri Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Uğur Güven’e sorduk. Güven, sorularımızı şöyle yanıtladı:

BİRİKEN ENERJİNİN AÇIĞA ÇIKMASI

l Nedir güneş patlaması?

Güneş gezegenimize hayat sağlayan, ısı, ışık sağlayan, dünyada var olmamızı sağlayan bir yıldız. Refüzyon dediğimiz bir reaksiyon var. Bu reaksiyon sayesinde yıldızımızdan ısı, enerji açığa çıkıyor ve bu enerji bizim hayatta kalmamızı sağlıyor.

Ancak bazen bu enerji güneşte çok fazla birikiyor ve enerji fazlalığının bir süre sonra deşarj edilmesi gerekiyor. İşte o deşarjlara güneş patlaması diyoruz. İyonların, elektrik enerji yüklü hızlı parçacıkların güneşten yüksek hızda fırlatılması. Parçacıklar ister istemez gezegenimize de varıyor.

Dünyanın kendi ekseninde hızla dönmesi, Dünyanın merkezindeki demir çekirdeğin dönmesi anlamına geldiğinden bir manyetik alan oluşuyor dünyamızın etrafında. Manyetik enerji alanı bizi koruyor. Neyden? Güneşten gelen patlamalardan, kozmik ışınlar dediğimiz Güneş Sistemi dışından gelen enerjilerin bize olumsuz etkilerinden.

Ama bazen güneşte olan bu patlamalar nedeniyle yayılan radyasyon veya yayılan enerji, o kadar güçlü oluyor ki dünyamızın manyetik enerji kalkanı, bu güneş patlamasının etkilerini küçültemeyecek, azaltamayacak duruma gelebiliyor, bu enerjinin bir kısmı dünyamıza varabiliyor.

1989 KANADA OLAYI

l Açığa çıkan enerjinin dünyamıza ulaşmasının sonuçları ne oluyor?

Atmosferimiz farklı katmanlardan oluşur. İşte bu katmanlardan biri de iyonosfer katmanı. Dünyadaki radyo sinyallerinin uzak mesafelere ulaşması için iyonosferden yansıması lazım. Çok uzaklıkta mesafelere giden radyo ya da telsiz sinyalleri için konuşuyorum. Bu katman bu güneşten gelen enerjiyi aldığında -bilimsel adı iyonize olmak, bir nevi bir elektrik enerjisi ürettiriyor atmosferde- elektrik yüklü parçacıkların oluşmasını sağlıyor. Dolayısıyla iyonosfer görevini yapamaz hale geliyor. Telsiz sinyalleri vesaire etkilenebiliyor. Dünyanın etrafında da dönen iletişim uyduları; televizyon kanallarının iletimini yapan uydular, internet iletimini yapan uydular korunmasız olduğu için belli oranlarda elektronik devrelerine zarar verip iletişimi bozabilecek hale getirebiliyor. Eğer mesela güneş patlaması çok aşırı güçlüyse iyonosferi geçip, atmosferi de geçip dünyaya ulaşıp dünyadaki elektrik akımını sağlayan şebeke sistemlerine elektrik yüklüyor ve şebekedeki araç ve gençler bunu kaldıramayacak düzeye gelince yanabiliyor. Bu da saatlerce, günlerce elektriksiz kalmak anlamına gelebiliyor.

1989’da çok ciddi bir güneş patlaması olmuştu. Özellikle Kanada’nın kuzeyini etkilemişti. Ülkenin büyük bir kısmına 12 saati aşkın bir süre elektrik verilemedi.

Şimdi 2023’te internete daha bağımlı, her şeyin elektronik olduğu bir ortamda yaşıyoruz. NASA’lı bilim adamları diyor ki çok çok ciddi bir patlama olursa dünyada birçok elektrik şebekesi, iletişim sistemi, telsizler, uydu yayınları, internet çok uzun süreler etkilenebilir. Korkulacak şey bu ama olasılığı da o kadar yüksek değil.

2 TEMMUZ’DAKİ PATLAMA EN ŞİDDETLİNİN EN ALT SEVİYESİ

l 2 Temmuz ve 29 Temmuz patlamalarını değerlendirir misiniz?

En son en büyük patlama 2 Temmuz’da ABD saatiyle akşamüstü 07-07.15 gibi oldu. X sınıfı dediğimiz bir patlama; güneş patlamalarının en büyüğü. X sınıfının da birden dokuza kadar hatta daha yukarı dereceleri var. 2 Temmuz’daki patlama, en şiddetlinin en alt seviyesi. Çok da ciddi bir sorun yaratmadan atlatıldı. 29 Temmuz’daki patlama 2 Temmuz’daki kadar şiddetli değildi. Ona rağmen büyük bir ciddiyetle izlendi. Çünkü belli oranlarda ne olacağını tahmin etsek de bilimde her zaman bilinmeyen etkiler de olabilir.

29 TEMMUZ’DAKİNİN ÖNÜ DÜNYA DEĞİLDİ

29 Temmuz’da olan aslında radyasyon fırtınası dediğimiz bir güneş fırtınasına da sebep oldu, o da şiddetliydi ama yönü itibarıyla dünyayı direkt etkilemedi.

Uzay hava durumu dediğimiz bir şeydir bu. Takip edilmesi, dünyayı etkileyeceği zaman tedbirler alınması gerekiyor. İki üç gün içerisinde çok şiddetli bir patlamanın olacağını veya hatta saati de tahmin edebiliyorsak, o saatlerde elektrik şebekelerini kapatmak bir çözüm olabilir, elektrik şebekelerinde transformatörleri vesaire patlatmaz o zaman.

Yine uluslararası uzay istasyonundaki astronotlar mesela dünyanın manyetik koruması altında değiller. Onlar tehlikeye girebilir. O güneşten çıkan enerji direkt dünyaya gelse, o enerjinin bütün şiddetini yaşarsınız.

Astronotlar böyle durumlarda uzay yürüyüşü vesaire yapmıyorlar, olabildiğince kendilerini korumaya alıyorlar vesaire işte özel giysiler giyiyorlar. Yani o anlamda onların hayatını tehdit de edebiliyor bu tür güneş patlamaları. O yüzden mesela onlar çok daha dikkatli. En ufak bir güneş patlamasını algıladıklarında hemen tedbirler alıyorlar.

DÜNYANIN OLUŞUMUNDAN BERİ…

l Önceden tahmin edilebiliyor biraz, değil mi?

Biraz. Her zaman, her yerde, her şekilde bu güneş patlamalarını gününü ve saatini tahmin edemeyebiliyoruz. Beklenmelik şekilde oldukları çok oluyor. Ama bu da normal bir şey.

Güneş ışıkları 8 dakikada dünyamıza varıyor. En kötü ihtimal bu. Önceden tahmin edemediyseniz çok da fazla bir aksiyon alacak vaktiniz olmaz. O yüzden birçok güneş modellemeleri yapıyor bilim adamları. Ne zaman maksimum olacak, ne zaman bu enerji açığa çıkacak diye. Tam bir tahmin mümkün değil.

Dünyanın oluşumundan beri bu güneş patlamaları hep olmuştur. Her 11 yılda bir güneşin aktivitesinin çok yukarı çıktığı ve çok aşağı indiği dönemler olur. Şu anda biz bu güneş aktivitesinin en yukarı çıktığı döneme iki- iki buçuk yıl uzaktayız. İki- iki buçuk yıl sonra bu aktiviteler daha da artacak, ondan sonra yavaş yavaş azalmaya başlayacak.

Şu da var: 100 bin yıl önce çok büyük patlamaların olduğunu tahmin ediyoruz. Arkeolojik kazılarda, karbon14 testinde vesaire bu güneş patlamanın izini görebilmek mümkün.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir