Kılıçdaroğlu, Bursa’da iş insanlarıyla bir araya geldi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. İlk durağı İnegöl olan Kemal Kılıçdaroğlu, kanaat önderleri ve iş adamlarından oluşan heyetle basına kapalı toplantı yaptı. Kılıçdaroğlu daha sonra Bursa’da iş dünyası ile buluştu. CHP lideri burada partisinin yol haritası ve dört ayaklı stratejisini açıkladı.

Kılıçdaroğlu, Bursa’da iş insanlarıyla bir araya geldi

Furkan Kahraman – Fikret Turan / Norm Haber

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 11-12 Kasım tarihlerinde Bursa’da gerçekleştireceği bir dizi ziyaret ve toplantı için Bursa’ya geldi.

Ziyaretlerine İnegöl’den başlayan Kılıçdaroğlu, ilçenin kanaat önderleri ve iş adamları dernekleri temsilcilerinden oluşan 30 kişilik bir heyetle basına kapalı toplantı yaptı.

Kılıçdaroğlu daha sonra Podyum Davet’te iş dünyası ile bir araya geldi.

Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak ve Seyit Torun ile milletvekilleri, CHP’li ilçe başkanları, Millet İttifakı mensuplarından İYİ Parti, DEVA, Saadet Partisi İl Başkanları ve Millet İttifakı Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey da eşlik etti.

İş insanlarına seslenen Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

‘BURSA TEKNOLOJİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KENT’

Türkiye’nin yaşadığı pek çok sorunu ben de, siz de biliyorsunuz. Bursa’yı size anlatmayacağım gayet iyi biliyorsunuz. Türkiye de, dünya da iyi biliyor. Bursa teknoloji açısından da önemli bir kent. Sorunlar malum, hepinizin kafasında soru işareti var. Eğer bir yol haritanız bir stratejiniz yoksa bir çözüm geliştiremezsiniz.

‘DÖRT AYAKLI STRATEJİYİ HAYATA GEÇİRMEZSE TÜRKİYE BAŞARILI OLAMAZ’

Ben bu stratejiyi iş insanlarına anlatmak istedim. Dört ayaklı bir strateji hayata geçirmezse Türkiye başarılı olamaz.

Birinci demokrasi. Bir iş insanının yatırım yaparken önceliği can ve mal güvenliğidir. Demokrasi düşünce özgürlüğüdür. Yargı bağımsızlığıdır. İnsanların düşüncelerinden ötürü yargılanammasıdır, medya bağımsızlığıdır. Bu iş insanına güven verir.

İkincisi üreten Türkiye. Türkiye’nin üretmesi lazım. Neyi üreteceğiz ve ne kazanacağız? Elin oğlu bir Bond çantayla sizden daha fazla kazanıyorsa düşünmek lazım.

‘DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN OLMADIĞI YERDE ÜNİVERSİTELER BİLGİ ÜRETEMEZ’

Bilgi ekonomisi diye bir kavram var. Eğer bu olmazsa Türkiye katma değerli ürün üretemez. Üniversitelerin bilgi üretmesi gerekir. Düşünce özgürlüğünün olmadığı bir yerde üniversiteler bilgi üretemez. Sizin okuldan attığınız hoca dünyanın başka yerlerinde görev bulabiliyorsa burada sorun var demektir. Boğaziçi Üniversitesi’ne bir bakın. Profesör olamayacak birini rektör olarak atarsanız oradaki hocalar kaçar. İngiltereye, ABD’ye gittim. Bizim pırıl pırıl hocalarımız var, Türkiye’ye demokrasi gelecek ve biz gelip ülkemizde görev yapacağız diye bekliyorlar.

İngiltere’de bir yapay zeka üniversitesine gittim, 60 senedir bunun üzerinde çalışıyorlar. Bir yol ayrımındayız farkındayım. Benim dışımda her bir bireyin de sorumluluğu var. Biz bunu yaparsak sorunu çözeceğiz. Yüksek yetenek inşası diye bir kavram. Bu konuda ilk adım atan ülke İngiltere. ABD’liler Silikon Vadisi’ni kurdu. Dünyanın dört bir yanından bilim insanlarını topluyorlar.

Kısır tartışmaların içerisinde bir siyaset çabası içindeyiz.

‘ÇOCUKLAR YATAĞA AÇ GİRMEMELİ’

Üçüncüsü güçlü bir sosyal devlet. Herkesin karnının doyduğu bir Türkiye inşa etmek zorundayız. Uluslararası Çalışma Örgütü’nüm belirlediği sigortayı uygulamak zorundayız. Çocuklar yatağa aç girmemeli. Güçlü sosyal devlet kendi içinde barışık bir devlet demektir. Birimiz açsak hepimiz açız. Herkesi kucaklayan bir toplum dünyada saygınlığı olan bir toplumdur.

‘EĞİTİM SİSTEMİNİN TEPEDEN TIRNAĞA REVİZE EDİLMESİ GEREKİR’

Dördüncüsü sürdürülebilirlik. Demokrasi sürekli gelişen bir kavram. Eğitim sisteminin de tepeden tırnağa revize edilmesi gerekir. Merak duygusunun büyütüldüğü eğitim sistemi başarıldır. Biz merak edeni susturuyoruz. Sürdürülebiliğin temelinde liyakat vardır. Devlette liyakati sağladığınızda devlet büyümeye başlar. Ben siyasetçi olarak bunları öğrenerek hayata geçirmek için söz vermek zorundayım.

‘EVLATLARINIZI DÜŞÜNÜYORSANIZ KARARINIZI ONA GÖRE VERECEKSİNİZ’

Önümüzde bir süreç var. Bu süreçte hepiniz sandığa gideceksiniz. Demokrasiyi savunup evlatlarınızı düşünüyorsanız kararınızı ona göre vereceksiniz. İş adamları risk alan insanlardır. Sürekli yeniliğe açık olmaları gerekir.

Anadolu’nun içi boşaldı, doldurmak gerekiyor. Kasım sonu aralık başında Türkiye nasıl bir hamle yapabilir diye yaptığımız çalışmayı paylaşacağız. Türkiyeye yeni bir yol haritası hazırlıyoruz.

Bir gazete, Bursa’da üretilen bir üründen bahsediyor. Sahibine ulaştım, fabrikasını gezmek istedim, kabul etti. Ben SİHA’ların üreticisi iş insanı ile de görüştüm. Her saniye bir buluş var, Türkiye bunun neresinde?”

Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir