Meclis’te sert EYT tepkisi: ‘Çözeceğiz diyorsunuz, en ufak çabanız yok!’

Meclis’te devam eden görüşmelerde söz alan Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman EYT konusunda iktidarı eleştirdi. Karaduman, “Yıllardır “EYT sorununu çözeceğiz.” diyorsunuz. Bu sorunun çözümü için maalesef en ufak bir çabanız dahi söz konusu değildir ancak milyonlarca mağdur, verdiğiniz sözü tutmanızı, verdiğiniz söze sadık kalmanızı beklemektedir” sözleri ile tepkisini dile getirdi.

Meclis’te sert EYT tepkisi: ‘Çözeceğiz diyorsunuz, en ufak çabanız yok!’

Meclis’te devam eden görüşmelerde söz alan Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman EYT konusunda iktidarı eleştirdi. Karaduman, “Yıllardır “EYT sorununu çözeceğiz.” diyorsunuz. Bu sorunun çözümü için maalesef en ufak bir çabanız dahi söz konusu değildir ancak milyonlarca mağdur, verdiğiniz sözü tutmanızı, verdiğiniz söze sadık kalmanızı beklemektedir” sözleri ile tepkisini dile getirdi.

Karaduman’ın Genel Kurul tutanaklarına yansıyan konuşması şu şekilde:

“ABDULKADİR KARADUMAN (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Tabii, bugün, ekonomi yönetimini hakikaten büyük bir hayretle takip ediyoruz. Aslında “ekonomi yönetimini” diyoruz ama ekonominin nasıl yönetilemediğini hep birlikte büyük bir hayretle takip ediyoruz. Türk lirası şu anda en aşağı seviyede, daha gideceği yer yok “Vatandaşlarımız rahat olsun.” diyen bir Ekonomi Bakanı düşünün. Sayın Bakan herhâlde mizahın gücünü kullanmak suretiyle ekonomideki bu gidişatı düzeltmeye çalışıyor. Elbette ki bu da bir yöntem olabilir ancak vatandaşlarımızın bu açıklamalara sabrı kalmamıştır ve emin olun ki artık komik bile değilsiniz.

Yatırımcıya “Gelin, bürokrasiyi alaşağı eder, mevzuatı değiştiririz. Cumhurbaşkanımız da arkamızda, rahat olsun.” diyerek güya güvence verdiğini zanneden Sayın Bakan aslında ülkemizi karaladığının farkında bile değildir. Ülkemizi parayı verenin düdüğü çaldığı bir ülke hâline getirdiğinizin itirafı değilse nedir Allah aşkına?

Saadet Partisi olarak açık çağrımız şudur: Rakamlarla konuşmayacaksanız, ekonomideki bu sorunların çözümüne dair ortaya bir vizyon koymayacaksanız görevden affınızı talep edin. Bunu sadece Sayın Bakana söylemiyorum, AK PARTİ’nin bütün yöneticilerine ifade ediyorum ve diyorum ki milletimize dönün ve görevden affınızı talep edin.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz yoksul bir ülke değildir, ülkemiz fakir bir ülke değildir ancak kaynakları çarçur edilmek suretiyle yoksulluğa mahkûm edilmiş bir ülkedir. Tarım ve hayvancılıkta özellikle zirve ülkelerden birisi olmamız gerekirken bugün et ve süt ürünlerinden temel bakliyat ürünlerine kadar neredeyse fiyatlar ateş pahası hâline gelmiştir. Ürünlerde yapılan zamlar fahiş orandadır ki en son Et ve Süt Kurumu kırmızı et ve tavuk ürünlerine yüzde 48 zam yapmıştır. Bir gün ekmek kuyruğu, diğer gün yağ kuyruğu, diğer gün et sıralarındaki kavgalar… Aslında bu manzara yıllardır yürütülen yanlış tarım ve hayvancılık politikalarının bir neticesidir.

Daha önce gençlere şunlar söylenirdi, denirdi ki “Ey gençler, siz eski Türkiye’yi bilmiyorsunuz, hatırlamıyorsunuz, bugün yeni Türkiye’yi yaşıyoruz.” diye bazı ifadelerde bulunulurdu ama bugün gençler, bırakın eski Türkiye’yi görmeyi âdeta eski Türkiye’yi iliklerine kadar yaşamaktadır.

Bakınız sadece bir örnek bile bu krizin sebebini anlamamıza yetecektir: 2018’deki özelleştirmelerden önce şeker üretim kapasitesi yüzde 65 olan TÜRKŞEKER’in fabrikalar satıldıktan sonraki kapasitesi yüzde 35’e düşmüştür. Fabrikaların satışından hemen sonra Rusya’dan şeker ithal etmeye başladık. Bugün gelinen noktada dört ay önce 265 lira olan 50 kilogramlık şekerin çuvalı, bugün, 700 liraya dayanmıştır. Şeker üretimi baltalandıktan sonra da tamamen kimyasal olan nişasta bazlı şekere onay verilmiş ve sofralarda kullanımı yaygınlaştırılmıştır. Milletin sofrasından organik şekeri alıp da yerine laboratuvarda üretilen şurubu koymak bu millete açıkça düşmanlık etmektir. Nişasta bazlı şeker ülke sathında derhâl yasaklanmalıdır.

Değerli milletvekilleri, kronikleşen sorunlardan bir tanesi de ülkemizde emeklilikte yaşa takılanların yıllardır yaşamış olduğu mağduriyettir. Yıllardır “EYT sorununu çözeceğiz.” diyorsunuz. Bu sorunun çözümü için maalesef en ufak bir çabanız dahi söz konusu değildir ancak milyonlarca mağdur, verdiğiniz sözü tutmanızı, verdiğiniz söze sadık kalmanızı beklemektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ABDULKADİR KARADUMAN (Devamla)İktidarınız birçok konuya kaynak ayırabiliyor ama EYT ve 3600 ek göstergeye gelince “Kaynağımız yok.” diyorsunuz. Kamuda “Kadroya geçirilecek.” dediğiniz taşeron işçilere gelince “Kaynağımız yoktur.” diyorsunuz. Bakınız yap-işlet-devret modeliyle sadece son bir ayda şirketlere ödeyeceğiniz garanti ücret 3 milyar lirayı geçecektir. Üç ay önce getirdiğiniz kur korumalı mevduat sistemiyle hazineden milyarlarca lirayı faiz alarak yine parası olana veriyorsunuz. Aynı zamanda hazineden yapılan toplam faiz ödemesi son bir ayda 43 milyar 669 milyon lira olarak gerçekleşmiştir yani bu rakam geçen yılın aynı ayına göre yüzde 242 artmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Selamlayın Sayın Karaduman.

ABDULKADİR KARADUMAN (Devamla) Bütün bunlar devam ederken elbette ki EYT’liye hakkını vermemek de kabul edilebilir değildir. Milyonlarca vatandaş evine ekmek götüremezken siz onlardan aldığınız vergiyi faiz yoluyla modern tefecilere peşkeş çekiyorsunuz. Fakiri daha da fakir, zengini daha da zengin yapan bu ucube sistemin maalesef ki işleticileri oldunuz.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz elbette ki bu karanlık girdaptan kurtulacaktır. Üstelik bunun için on dokuz yıllık bir hazırlık yapmaya da elbette ki gerek yoktur. Teknolojiden tarıma, eğitimden dış politikaya, adalet sisteminden ekonomiye, her alanda tam bağımsız bir Türkiye’yi kurmak, buna inanmak ve bu doğrultuda samimiyetle çalışmakla ülkemizi el birliğiyle kurtaracağız, Allah’ın izniyle.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir