Nail Özer ile EkoNorm’un konuğu İMO Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar

İMO Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar, EkoNorm’da Nail Özer’in sorularını yanıtladı.

Nail Özer ile EkoNorm’un konuğu İMO Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar

Nail Özer ile EkoNorm’un konuğu İMO Bursa Şube  Başkanı Ülkü Küçükkayalar’ın açıklamaları şu şekilde;

“2019 yılında çıkarılmış bir yasa ve bütün inşaat sektörü paydaşlarının senelerdir beklediği bir yasaydı. Çok yeterliliklerle hizmet edemiyor bu yasa hatta bazı hak kayıplarına sebep oldu. Kamu müteahhitliği yapmış firmalar bundan çok kolay yararlandılar ancak özel sektördeki firma ve kişiler kolayca bunun gereklerini yerine getiremediler. Geriye dönük belgeler istendi ve arşivden çıkarılması zordu. Yasa da güzel olan taraf teknik personel ve teknik yeterlilik konusunda bir kısıtlama getirmesi güzeldi beklediğimiz bir konuydu. Müteahhidin kendisinin teknik insan olması ile ilgili getirilen ayrıcalıklar güzel ama gelinen noktada gerçeklerin üzerine tam anlamıyla oturmuyor. Sürekli temastayız bazı konuların üzerine çok gittiğimizde ters tepebiliyor bu nedenle dengeleri kurmaya çalışıyoruz bütün meslek disiplinleri olarak.”

SAMANLI LOJİSTİK PLANLAMA KONUSU

“600 dönümlük Samanlı’daki plan bölgesi daha önce Şehir Hastanesi’nin yapılması söz konusuyken yine Bursa gündemine gelmiş ve tartışmaya açılmıştı. Taşkın alan üzerinde olması sebebiyle orada Şehir Hastanesi’nin kurulmamasına karar verilmiş ve daha sonra imar planı değişikliği yapılmış ve bu değişikliğe Mimarlar Odası itiraz koymuş. Yasal sürece taşınmasıyla ilgili dava açılabilirse bizde akademik oda olarak müdahil olabiliriz. Lojistik alanların ihalesi de açıldı zaten tekrar gündeme gelmesine sebep budur. Lojistik alan dediğini anda hemen bir sanayi yapısına evrilebilecek yapıdır. Temelinde taşkın bir alan dikkat edilmesi gereken bir durum. Konut ve lojistik alan yapılanması getirirseniz hatalar zinciri gelir devamında.”

‘YILDIRIM’DA BAŞLATILACAK PROJELERİ DÖRT GÖZLE BEKLİYORUM’

“Kervan yolda düzülüyor. Kentsel Dönüşüm ile ilgili modellemeler yanlışlar görüldükçe düzeltilmeye çalışılıyor ve her kentin kendi dinamikleri var. Konuya müdahil olan kurumlar, vatandaşın beklentileri, bina arsa ve cadde değeri gibi değerleri var. Daha iyiye doğru evrildiğini düşünüyorum. Yıldırım’da başlatılmak üzere olan projeleri inanın dört gözle bekliyorum ve başarılı olmasını canı gönülden diliyorum. Güzel modellere ihtiyaç var. İşleyen ve faydalı olan modellerin üzerine daha geliştirici katkılar koyabilirsek daha iyiye gideriz.”

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM SOSYOLOJİK BİR KONU’

“Kentsel dönüşümü yalnızca binaların güvenli olmamasından yola çıkarak baktığımız zaman binayı yenilemek çok kolay. Kentsel dönüşüm sosyolojik bir konudur. Sonunda insanların mutlu olması hedeflenmeli.

Yeni yapılanma alanlarına, doğru arsa üretimine ihtiyacımız var. Bursa’nın tarım kenti olması gerçeğini unutmadan sanayileşmiş bir kentten de bahsediyoruz ve bunları ortak akılla, insan mutluluğunu merkeze koyarak çözmek zorundayız.”

‘YILDIRIM KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ÖNEMLİ’

“Bursa’nın Yıldırım bölgesi ilk göç alan bölge. Bu sebeple çok eskiye dayanan kötü bir yapılaşma söz konusu. Nilüfer Bölgesi yeni dönemin gelişen kent bölgesi olduğu için orada daha planlı yapılaşma söz konusu. Yıldırım bu işte başarılı sonuçlar elde edebilirse güzel örnek olacaktır, farklı kentlerde takip edecektir. Yıldırım Bölgesi Kentsel Dönüşüm için önemli.

Kentsel Dönüşüm fikrinin dünyada ortaya çıkış sebebi, cazibesini kaybetmiş bölgelerin tekrar kent hayatına nasıl katılabilir fikridir. Biz bir de güvensiz yapımızı güvenli hale getirmeyi adapte etmeye çalışıyoruz. İnsan hayatını doğrudan ilgilendirdiği için hayati önem kazanıyor.

Yüzde 50 emsal artışıyla yapılan kentsel dönüşümde ki çekincemiz buydu. Artışı teknik olarak inşaat mühendisi de planlar mimarda gayet güzel ve modern yapılarla daha şık iyi binalar tasarlar ama bu yüzde 50 arışı karşılayacak olan alt yapıyı sorgulamadık ve sıkıntılarımız gittikçe büyüyecek.”

SANAYİ BÖLGESİ KONUSU

“Kentlerin anayasası olan Çevre Düzen Planları var. 2020 Çevre Düzen Planı’nın üzerinden 2 yıl geçti. 2040 planının konuşulması söz konusuyken, bugün toplantı yarın bilgilendirme derken 2 yıl geçti şuan da 2050 planının sözü edilir oldu. Kent olarak anayasamızı yapamıyoruz. 2020 planında BESOB, TEKNOSAB yoktu. Sonuçta önümüzdeki çevre düzen planında mevcut olana teslim olmaktan başka çaremiz yok. Çaresizliğin kabul edilmemesi gerekir. Elimizdeki sanayi alanlarını iyileştirmek zorundayız.

Düzensiz sanayi alanı olarak atölyeler, imalathaneler şehir içinde hem gürültü hem çevre kirliliğine yol açıyorlar. Şehir merkezinden uzaklaştırılması gündemde, planlar yapalım diyorlar. Şehir dışına taşıyacağız derken yepyeni bir sanayi alanı oluşturmanın alt yapısını mı hazırlayalım? Bu da tartışma konusu. Doğuda planlanan yeni bir sanayi bölgesi söylentisi var. Henüz resmi olarak, izim dahil olmamızı istenen bir taslak bile sunulmadı. Korkarım yaptım oldu ile geçirilecek bir plan olacak bütün akademik odalar olarak bu durumdan çok endişeliyiz.

Söz hakkımızı sonuna kadar kullanmak istiyoruz. Umarım Büyükşehir bu konuda bizimle el ele yol alır. Bütün Akademik Odalar’ın böyle bir duruşu var.”

‘MEZUN OLAN MÜHENDİSLERİMİZİN YÜZDE 50’Sİ İŞSİZ’

“Genel Merkezimizin geçen sene yaptığı çalışma ve rapor üzerinden söylemek istiyorum. Son 5 yılda mezun olan mühendislerimizin yüzde 50’ye yakını şuan da işsiz. Kadın mühendislerin de yüzde 40’dan fazlası işsiz. 5 bin 800 civarında Şube üyemiz var. Kütahya Bilecik ve Yalova ‘da dahil. Meslektaşlarımızı ilgilendiren özellikle inşaat sektörüyle büyüme planımız çöküyor, sektörün daralması doğrudan meslektaşımı ilgilendiriyor. Şantiyeler duruyor. Proje üzerimi durdu. Yeni mezun meslektaşların en kolay çalışabildikleri iş alanı projecilik ti burada bir daralma söz konusu. İnşaatların durması yapı denetim firmalarının da işlerinin azalmasına sebep oluyor onlarında çalışma şartları kötüleşiyor.

Biz oda olarak genç meslektaşımıza eğitim destekleri vermek için çalışmalar yapıyoruz. Genel Merkez ve SGK ile ilgili bir takım protokollerin imzalanması konusunu takip etmeye çalışıyoruz. Teknik eleman olarak çalışan bütün mühendislerin bir asgari ücret tarifesinin olması konusunu savunuyoruz. Daha önce imzalanan bir protokol vardı ancak 2020 yılında iptal edildi.”

‘BEKLETİLMİŞ EKONOMİK DEĞER DAHA FAZLA BEKLETİLMEMELİ’

“Tekrar güncellenmesi gerektiğinin arkasındayız. Bir çok meslektaşımız mesleğini yapmaktan vazgeçmiş durumda. Nerede iş bulursa karnını doyuracak oralara yönleniş durumda. Biz oda olarak yeniden camiamıza çekmeye çalışıyoruz. İş İstihdam komisyonumuz var. İş alanı yaratabilecek firmaları da portföye katarak niteliklerini karşılaştırabilecek özel çalışma yapıyor arkadaşlarımız. Yönetimi devralalı 3 ay oldu, bu zaman içinde gelinen noktadan çok memnunum ve onları ayrıca kutluyorum, çünkü birebir takip ettiler. En son açıklanan kredi paketindeki yarım kalan inşaatların devamına verilen desteği de desteklemiştik bizde. Durdurulmuş şantiyeler hayata geçer sonuçta memleketin kaynak israfı da söz konusu. Bekletilmiş ekonomik değer bekletilmemeli.”

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir