Ön yargıyı azaltmak mümkün mü? “Robbers Mağarası” deneyi

Gruplar arasında yaşanan çatışmalar hangi noktaya kadar ulaşabilir? William Golding’in Sineklerin Tanrısı kitabına ışık tutan bu sosyal deneyde, ön yargı olgusuna odaklanıldı. Deneyde yer alan çocuklar ise bir deneyin parçası olduğunu bilmiyordu. İşte tarihin en ilginç sosyal deneylerinden biri olan Robbers Mağarası deneyi…

Ön yargıyı azaltmak mümkün mü? “Robbers Mağarası” deneyi
Tarihin en ilginç deneylerinden biri Amerika, Oklohama’da yer alan Robbers Cave State Park’ta yaşandı.

Tarihin en ilginç deneylerinden biri Amerika, Oklohama'da yer alan Robbers Cave State Park'ta yaşandı.

Bu park aynı zamanda deneye ismini veren yer: Robbers Mağarası deneyi.Sosyal psikolog Muzaffer Şerif, gruplar arası çatışma, birbirlerine karşı sergiledikleri davranışlar, ön yargıları aşmadaki becerileri ve gruplar arası çatışmanın, gruplar arası birliğe dönüştürülmesi gibi soruların cevabını araştırmacı arkadaşlarıyla gerçekleştirdiği deneyde aramaya karar verdi.
Üç hafta sürecek olan bu deney için 22 tane 11 yaşında beyaz erkek çocuğu seçildi. Çocukların birbirini tanımamasına ama sosyoekonomik ve kültürel olarak benzer geçmişlere sahip olmalarına dikkat edildi.

Üç hafta sürecek olan bu deney için 22 tane 11 yaşında beyaz erkek çocuğu seçildi. Çocukların birbirini tanımamasına ama sosyoekonomik ve kültürel olarak benzer geçmişlere sahip olmalarına dikkat edildi.

Çocuklar henüz birbirini görmeden önce ikiye bölündü ve ormanlık bir arazide iki farklı alana yerleştirildi.İki grubun da kendine ait kamp alanı, yüzme havuzu vs. vardı. Ancak çocuklar bir deneyin içinde olduklarından bihaberdi: Kendilerini bir yaz kampında zannediyorlardı…
Deneyin ilk aşamasında gruplar kendi içlerinde tanıştı, kaynaştı. İki grup da birbirinden habersizdi ancak benzer şeyler yapıyorlardı.

Deneyin ilk aşamasında gruplar kendi içlerinde tanıştı, kaynaştı. İki grup da birbirinden habersizdi ancak benzer şeyler yapıyorlardı.

Kendi içlerinde kaynaşıp çeşitli kurallar koydular ve kendi takımlarına isim verdiler. Bu takımların isimleri The Rattlers (Çıngıraklılar) ve The Eagles (Kartallar) idi. İki grup da kendi içlerinde birbirlerine alıştı ve bir düzen oluşturmayı başardı.Bir hafta içerisinde kendi içlerinde uyumu yakalayan gruplar, daha önce birbirlerini hiç görmemelerinin üzerinden biraz geçtikten sonra çok kısa süreliğine birbirleri ile etkileşime geçti.
İki grup da karşı tarafı “yabancı” olarak gördüğü için, bu da grup üyelerinin çok çabuk bir ön yargı edinmesine sebep oldu.

İki grup da karşı tarafı "yabancı" olarak gördüğü için, bu da grup üyelerinin çok çabuk bir ön yargı edinmesine sebep oldu.

Bu alanın kendi alanları olduğunu dikte etmek için, gruplardan biri “bizim alanımız” mesajı vermek için höyüğün üzerine bir bayrak dikti.Birbirlerinin varlığının farkına varan iki grup, çok geçmeden rekabet havasına büründü. İki grubun da amacı kendi üstünlüğünü ilan etmekti.
Deneyin ikinci aşamasında sözde kamp görevlileri, yani katılımcı gözlemciler, bir turnuvanın gerçekleşeceğini duyurdu.

Turnuva beyzbol, halat çekme, çadır kurma vb. etkinliklerden oluşuyordu. Araştırmacılar, olaya daha da ciddiyet kazandırmak için kazananlara kupa, bıçak ve madalya ödülü verileceğini duyurdu.İki grup bu yarışmalar esnasında da birbirlerine karşı duydukları antipatiyi ortaya çıkardı: birbirlerine lakap takıp, gruplarını simgeleyen bayrakları yaktılar. Birbirlerinin özel alanlarını işgal edip, eşyalara zarar verdiler…
Turnuva Kartallar grubunun zaferiyle sonuçlansa da, Çıngıraklılar yaptıkları baskınlara devam etti ve Kartalların kazandığı ödül bıçağı ve madalyaları çaldı.

Turnuva Kartallar grubunun zaferiyle sonuçlansa da, Çıngıraklılar yaptıkları baskınlara devam etti ve Kartalların kazandığı ödül bıçağı ve madalyaları çaldı.

İki grup kavga için toplandı. Bunun ardından araştırma ekibi olaya müdahale etti. İki taraf da kamplarına geri gönderildi ancak gerilim iyice yükseldi.Deneyin üçüncü aşamasında bu kadar gerilimin tırmanması ve ön yargıların artmasının ardından bunların yıkılıp yıkılamayacağı incelendi. İlk önce iki grup da birbiriyle birlikte zaman geçirmeye zorlandı. Bunun için çeşitli geziler düzenlendi, filmler seyredildi ve ortak yemekler yendi.
Fakat gerilim iyice yükseliyordu ve yapılan hiçbir şey aralarını düzeltmek için yeterli değildi.

Bunun üzerine araştırmacılar farklı bir yöntem izledi: Ortak hedef uğruna dayanışma. İki karşıt grubun bir araya gelip birlik olması için onlara ortak bir amaç verilmesi gerektiği düşünüldü.
Bunun üzerine ilk önce suları kesildi: Kamp görevlilerinin de önerisiyle birlikte hareket etmeye karar verdiler.

Fakat sorun çözülene kadar devam etseler de, akşamında yine kavga çıktı. Bunun ardından kamp içindeki her aktiviteyi birlikte yapmaları istendi: Yemek hazırlamaktan çadır kurmaya kadar çeşitli aktiviteler gerçekleştirdiler.
Çıngıraklıların bir ödül oyunu sonucu kazandığı paranın yarısını alışveriş yapmaları için Kartallarla paylaşması sonucunda olumlu yönlendirmelerin sonuç verdiği görüldü.

Çıngıraklıların bir ödül oyunu sonucu kazandığı paranın yarısını alışveriş yapmaları için Kartallarla paylaşması sonucunda olumlu yönlendirmelerin sonuç verdiği görüldü.

Şerif ve ekip arkadaşları başlangıçta “öteki” algısını kullanarak rekabet ortamı yarattı ve gruplar arası çatışma oluşturdu. Tam düşman kesildikleri anda onları bir araya getirme girişiminde bulundular. Çatışmayı azaltmak ve anlaşmalarını sağlamak için iki faktör etkili oldu: Karşılıklı dayanışmanın sağlanması ve ortak çıkarlar uğruna hareket etmeleri.
Sosyal psikolojinin mihenk taşlarından biri olan bu deney, günümüzde iş hayatından eğitim hayatına değin birçok sosyal alana tekabül ediyor.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir