Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Temiz Denizlerde Güvenli, Emniyetli ve Sürdürülebilir Denizcilik” temasıyla düzenlenen 4. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde konuştu. Bakan Uraloğlu, “Dün, 1 Temmuz’da, 99. yıl dönümünü kutladığımız Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, Türk denizciliğinin bağımsızlığını perçinleyen 1926 Kabotaj Kanunu’nun yürürlüğe girişini temsil ediyor. Bu anlamlı bayram, aziz milletimizin Mavi Vatan’ına olan sarsılmaz bağlılığının ve denizciliğe verdiği değerin en güçlü simgesidir.” ifadelerini kullandı.
Uraloğlu, Kabotaj Bayramı vesilesiyle Mavi Vatan’ın her köşesinde fedakârca görev yapan denizcilere en içten teşekkürlerini sunarak sağlık, huzur ve emniyet dolu bir çalışma hayatı diledi.
Türkiye’nin, sınırlarının yüzde 70’inden fazlasının denizlerle çevrili bir yarımada olarak, üç kıtanın kesişim noktasında eşsiz bir jeopolitik konuma sahip olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Tarihi İpek Yolu’nun devamı olan Orta Koridor’un kilit noktası, Türk Boğazları’nın kontrolünü elinde tutan bir ülke olarak, Akdeniz ve Karadeniz havzalarında uluslararası ticaretin merkezi konumundadır. Geçtiğimiz günlerde İran-İsrail arasındaki savaş nedeniyle Hürmüz Boğazı’nda yaşanan gelişmeler deniz yollarının küresel ticaret için önemini bir kez daha göstermiştir. Deniz taşımacılığındaki tek bir aksaklığın küresel piyasaları nasıl etkilediğini açıkça ortaya koymuş, istikrarın tüm dünya için önemini vurgulamıştır.”
Bu bağlamda, 27-29 Haziran 2025 tarihlerinde İstanbul’da düzenledikleri Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nun, küresel ticaretin kesintisizliğini sağlama adına tarihi bir adım olduğunu ifade eden Uraloğlu, “Açılışını Sayın Cumhurbaşkanımızın gerçekleştirdiği ve 80 ülkeden 38 Bakan, 17 Bakan Yardımcısı ve 30’dan fazla uluslararası kuruluşun üst düzey yöneticilerinin katıldığı bu forumda, 12 anlaşma ve mutabakat zaptı imzaladık, 19 ülkeyle de ikili görüşme yaptık.” diye konuştu.
Uraloğlu, forumun en çarpıcı sonuçlarından birinin ise deniz taşımacılığına da yeni bir soluk getirecek Somali, Gana, Moritanya, Kongo Cumhuriyeti, Cibuti, Liberya ve Gine ile kurulan Ortak Yönlendirme Komitesi olduğunu vurguladı, Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu komite, Afrika limanlarını Türkiye üzerinden Kalkınma Yolu ve Orta Koridor’a bağlayarak, kıtanın diğer ülkelerine de açık bir iş birliği platformu oluşturacak. Bu adım, Türkiye’nin limanlarını küresel lojistik ağların merkezi haline getirirken, Afrika’nın denize kıyısı olmayan ülkelerinin ticaret kapasitesini de arttıracak. Buradan bir kez daha altını çizmek istiyorum ki bu forum küresel ticarette Türkiyesiz bir koridorun düşünülemeyeceğini bir kez daha kanıtlamış ve Türkiye’nin jeostratejik güven adası olarak liderliğini daha da pekiştirmiştir.”
2024 yılında dünya yük taşımacılığının yüzde 88’inin denizyollarıyla gerçekleştiğini, küresel denizyolu yük trafiğinin yüzde 2,4’lük bir artışla 12 milyar 643 milyon tona ulaştığını hatırlatan Uraloğlu, “Ülkemizde de dış ticaret taşımalarının yüzde 86’sı denizyoluyla gerçekleştirilmektedir. Bu rakamlar, denizciliğin uluslararası ticaretteki önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.” dedi.
YIL SONUNDA 560 MILYON TON YÜK VE 14 MILYON TEU’NUN ÜZERINDE ELLEÇLEME BEKLIYORUZ
Uraloğlu, Türkiye’nin deniz ticaretinin küresel ölçekteki rekabet gücünü 2024’te de kararlılıkla sürdürdüğünü belirterek “Türk sahipli deniz ticaret filomuz, 2 bin 154 gemi ve 52,9 milyon dedveyt ton kapasitesiyle dünya sıralamasında 11’inci sıradadır. Limanlarımızda 531,7 milyon ton yük ve 13,5 milyon TEU konteyner elleçlenirken, Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarımız dünyanın en işlek 100 konteyner limanı arasında yer almıştır. 2025’in ilk 5 ayında yüzde 3’lük artışla 230 milyon ton yük ve 5,8 milyon TEU konteyner elleçledik. Yıl sonunda ise 560 milyon ton yük ve 14 milyon TEU’nun üzerinde elleçleme bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Bakan Uraloğlu, kruvaziyer turizminde de büyük bir ivme yakaladıklarını belirterek 2024’te limanlara uğrayan kruvaziyer gemi sayısının bin 195’e, yolcu sayısının ise yüzde 22,5 artışla 1,9 milyona ulaştığını söyledi. Uraloğlu, 2025’in ilk 5 ayında ise yolcu sayısının yüzde 33 artarak 440 bine yükseldiğini kaydederek bu yıl 2 milyon yolcuyu çok rahat aşacaklarını öngördüklerini bildirdi.
Gemi inşa sanayisinin de 94 binden fazla kişiye istihdam sağlayarak küresel ölçekte güçlü bir konumda olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“85 faal tersaneyle gemi siparişinde dünyada 9’uncu, tonajda 11’inci sıradayız. 2024’te 1,91 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirdik. 23 gemi geri dönüşüm tesisiyle dünyada 4’üncü, Avrupa’da lider konumdayız. 174 tekne imal ve çekek yeri, 38 yüzer havuz, 11 kuru havuzla sektörümüzü daha da güçlendirmek için durmaksızın çalışıyoruz. Hurda gemi teşvik programımız ile filomuzun yenilenmesini destekliyoruz. Bugüne kadar 14 milyon dolarlık teşvik sağladık ve teşvik miktarını artırmak için yeni düzenlemeler yapıyoruz. Hurda teşvikimiz dışında uzun süredir denizcilerimize vermiş olduğumuz diğer bir destek olan ÖTV’siz yakıt miktarı da toplam 7,2 milyon tona ulaştı. Bu süreçte toplamda 17,5 milyar liralık ÖTV tahsil etmeyerek önemli bir destek sağladık.”
Türk Boğazları’ndan uğraksız geçen gemilerden alınan geçiş ücretleri Altın Frank değerini de dün itibarı ile güncellediklerini kaydeden Bakan Uraloğlu, her Kabotaj Bayramı’nda bu güncellemeleri sürdüreceklerini de belirtti.
Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi ile de KKTC’de gemi hareketlerini aktif olarak takip edeceklerinin de altını çizen Bakan Uraloğlu, “HAVELSAN ile yürüttüğümüz projede kule inşaatları başladı, gemi trafik hizmetleri binası tamamlandı ve 2026’da projeyi hizmete alacağız. Marmara Denizi için de benzer bir projenin fizibilite çalışmalarına başladık. Bu projeler, Mavi Vatan’daki hakimiyetimizi güçlendirecek. Biliyorsunuz Mavi Vatan’ımız, Türkiye’nin egemenlik alanının ayrılmaz bir parçasıdır.” şeklinde konuştu.
“DENİZLERİMİZDEKİ DENETİMİ ARTTIRDIK”
Denizcilik Genel Müdürlüğü koordinesinde hazırlanan Deniz Mekansal Planı ile Türkiye’nin Mavi Vatan’daki tüm haklarını koruyacaklarının altını çizen ve bu planlamayı da ilgili uluslararası örgütlere ilettiklerini belirten Uraloğlu, “Denizlerimizdeki denetimi arttırdık. 2024 yılında liman kontrol botlarımızla 14 bin 713 idari işlem gerçekleştirdik. 2024’te bin 249, 2025’in ilk 6 ayında 500 Türk bayraklı gemiye ön sörvey yaptık. Ulusal seferdeki 451 gemiyi 2024’te, 283 gemiyi 2025’in ilk yarısında denetledik. Deniz emniyetinden ödün vermeden denetimlerimize de devam ediyoruz.” dedi.
Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Akdeniz Memorandumunda (Med MoU) 2024’te yapılan 5 bin 997 denetimin yaklaşık yarısını da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı uzmanlarının gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Liman devleti denetimi mevzuatımızı değiştirerek standart altı gemilerin limanlarımıza uğramasını engellemek için AB modeline uygun liman giriş yasaklaması uygulamasına geçiyoruz. Gemi acenteliği alanında da mevzuat çalışmalarımız son aşamada. Denizcilik okullarından mezunların istihdamını artırmayı ve acente hizmetlerinde şeffaflığı hedefliyoruz. Yakında bu düzenlemeyi hayata geçireceğiz.”
“141 Bini Aşkın Aktif Gemi İnsanımız Uluslararası Pazarda Güçlü Bir İnsan Kaynağı Sunuyor”
Denizcilik sektörünün en önemli yapı taşlarından birinin gemi insanları olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “8 bin 300’ü kadın olmak üzere toplam 141 bini aşkın aktif gemi insanımız uluslararası pazarda güçlü bir insan kaynağı sunuyor ve 104 akredite eğitim kurumumuzla nitelikli denizcilik personeli yetiştiriyoruz. Gemi İnsanları Bilgi Sistemi’ni güncelleyerek işlemleri hızlandırdık ve e-Devlet entegrasyonuyla belge gereksinimlerini azalttık.” diye konuştu.
Ayrıca, Denizde Çalışma Sözleşmesi’ne (MLC) taraf olma çalışmalarını bu yıl tamamlayarak gemi insanlarının refahını artıracaklarını ifade ederek “Şu anda Gazi Meclisimizde, bu yıl bitmeden taraf olacağız ve denizcilikte bir eşiğe daha aşarak bu hususu da uzun zaman sonra gündemimizden çıkaracağız. Deniz iş kanunu değişiklik çalışmalarına da başladık.” diye konuştu.
Türkiye’nin, Mavi Vatan’ında ve dünya denizlerinde lider bir denizci ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlediğinin altını çizerek “Denizcilik sektörümüzün küresel ölçekteki dönüşüm ve rekabet karşısında daha güçlü bir konuma ulaşması için özel sektörle iş birliği içinde çalışmaya devam ediyoruz. Bu düşüncelerle 4. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin, sektörümüze yeni ufuklar açmasını temenni ediyorum.” dedi.
YORUMLAR