Bülent Civanoğlu
Bülent Civanoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Gemi

Ağustos ayının son günleriydi…

Ailecek küçük bir tatil için Antalya’nın yolunu tuttuk. Boğucu sıcakta Antalya’dan Kemer’e geçerken, nem denizin üzerinde adeta bir sis bulutu oluşturmuştu…

Sisler içerisindeki denizin ortasında, etrafı şamandıralarla çevrilmiş, hücumbotların etrafında devriye gezdiği o devasa gemiyi gördüm.

Otomobilimi kenara çekip dakikalarca seyrettim. Çünkü ilk defa bir uçak gemisi görüyordum. Hemen, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘ABD uçak gemisinin İsrail’de ne işi var?’ sorusunun benzeri benim de aklıma geldi: Antalya’da bu geminin ne işi vardı?

Google’a bakınca geminin dünyanın en büyük uçak gemisi olduğunu ve isminin ABD eski başkanlarından Gerald Ford’dan geldiğini öğrendim. Abartısız, içerisinde bir ordu taşıyan bu gemi neden Antalya’da demirliydi?

Hatta karşıma çıkan bir haberde bizim F-16’ların gemiyi selamlaması detayı dikkatimi çekti. Ayrıca yandaş basının bas bas bağırdığı gibi burası Dedeağaç Limanı değildi ki ABD neden yığınak yapsındı?

Aradan 2.5 ay geçti…

Sonra bir de baktık, bir sabah Hamas, Gazze’den ‘Aksa Tufanı’ adı altında bir hareket başlatmış…

İsrail’deki festivalde sivilleri dünyanın gözü önünde kurşuna diziyor, cesetlerini yerlerde sürüklüyordu. 2. Dünya Savaşı’nda Hitler’in efsane propaganda bakanı Joseph Goebbels mezarından çıksa, İsrail ve ABD’nin eline böyle büyük bir propaganda malzemesi veremezdi.

İsrail ateş altında kalınca ABD hemen gemilerini İsrail’e destek için bölgeye yollama kararı almıştı. Ne tesadüf ki giden gemi 2.5 ay önce Antalya’da demirli Gerald Ford’du.

Şimdi yandaş ve İslamcı basın ‘ABD gemilerinin katil İsrail’e nasıl destek verdiklerini’ ağız dolusu küfürler ile eleştiriyor.

Buradan bu arkadaşlara sesleniyorum:

Sizin ağabeyleriniz, TBMM Başkanı yaptığınız akıl hocalarınız, 1960’ların sonunda o gemilere karşı secdede durup, arkasından ‘Bağımsız Türkiye, go home Yankee’  sloganları atan solcu çocukları katletmeseydi; arkasından tekbir ile karşıladığınız siyasileriniz o gençleri asıp arkasından soğuk savaşın bir cilvesi demeseydi; 12 Eylül’ün ardından solcularla mücadele adı altında sırtınızı ABD’nin yeşil kuşak projesine dayamasaydınız…

Bugün o gemiler salına salına Antalya’dan İsrail’e desteğe gidebilir miydi?

HABERLER