Bülent Civanoğlu
Bülent Civanoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

‘Tak emrederler şak yaparım’

Ergenekon denilen gayya kuyusunun en kötü günlerini yaşıyorduk…

Kimisi “o davanın savcısıyım” diyerek Meclis kürsüsünden haykırıyor, kimisi Türkiye’nin nasıl bağırsaklarını temizlediğini anlatıyordu.

Hele bugün her taşın altında FETÖ’cü avlayanlar “Hoca Efendi”nin Türkiye’nin nasıl kıymetli bir değeri olduğunu yazıyordu.

O gün FETÖ’nün sözcülüğünü yapan yanar döner “Siyasal İslamcılar”; günümüzün FETÖ avcısı sözde köşe yazarları hoca efendilerinin bir arıyı yaşatmak için ne fedakarlıklar yaptığını, hayvan ölünce arkasından sanki babası ölmüş gibi nasıl salya sümük ağladığını nakşediyordu köşesinde.

Cemaat kurumları ele geçiriyor” diyenlere devletin bakanı, kargaların bile bu sözlere güldüğünü, sırıtarak söylüyordu o günlerde.

Ergenekon adlı terör örgütünün nasıl tehlikeli bir yapı olduğu gösteriliyordu TV ekranlarında.

Kazılarda çıkan yepisyeni paketlenmiş patlayıcılar gösterilirken tüm medyada, adına gazeteci bile demekten iğrendiğim yaşam formları, Ergenekon soruşturmasının savcısı Zekeriya Öz’ün heykelinin nereye ve nasıl dikilmesi gerektiğini dikte ediyorlardı.

O sırada bu hengamenin içerisinde genç bir teğmen dikkatimizi çekmişti. Çünkü “sehven” denilerek bu kuyunun içerisine atılmıştı. Yaptığı savunmalarda Atatürk ve laik Cumhuriyet‘in askeri olmaktan nasıl gurur duyduğunu haykırıyordu.

Suçlama çok komikti: Ergenekon Terör Örgütü, dinci bir örgütün içine Teğmen Mehmet Ali Çelebi’yi sızdırarak köstebek yapmıştı!

Sonradan ortaya çıktı; teğmene yöneltilen suçlamalara dayanak olan telefon numaralarının gözaltında olduğu sırada polis tarafından yüklendiği…

Cezaevinden tahliye edilen Teğmen Çelebi görevine geri döndü. Hatta gazetelere manşet oldu ‘Tahliye edildi, Güneydoğu’da helikopter pilotu olarak bölücü örgüte yapılan operasyonlarda görev alıyor’ diye.

Herkes sevinmişti bu genç adamın Ergenekon kuyusundan çıkarılmasına. Askerlik görevinden ayrılınca Cumhuriyet Halk Partisi’nde gördük kendisini, canla başla sandıkları korumaya çalışıyordu.

Çalışmalarının ödülünü aldı da, çok geçmeden milletvekili yapıldı. Sonra o kuyudan çıkan genç gitti, vefasız, gözünü hırs bürümüş bir insanla karşılaştık.

‘Yahu bir adam bu kadar değişir mi?’ derken ilk olarak CHP’ye sövmeye başladı.

Milletvekili Çelebi, ardından Memleket Partisi’ne geçti. Sonra ağzımızı açık bıraktı, 9 parti ile transfer görüşmesi yapması. Sonrasında bir baktık ki AK Parti saflarına katılmış!

2023 seçimlerinde AK Parti İzmir’den tekrar milletvekili seçildi. 41 ay boyunca cezaevinde yatarken Ergenekon sanıklarına türlü hakaretler eden Bülent Arınç ve adı bu sayfaya sığmayacak kadar uzayıp giden isimlerle şimdi aynı partide, mutlu mesut saadetini sürdürüyor.

Son haberlere göre, Milletvekili Çelebi’nin 32 milyonluk bir araçta Meclis’e giriş kartı varmış. Ve bu haberi süzme FETÖ’cü olan sözde gazeteci yayınladı. Sosyal medya ayağa kalkınca Milletvekili Çelebi, bu aracın sahibini tanımadığına ve ticari ilişkisi olmadığına dair açıklamalar yaptı. Çelebi, bu olayın FETÖ kumpası olduğunu söylüyor. Ama açıklamada bu kartın sahte olduğu da fotomontaj olarak üretildiği de yok.

Aksine Milletvekili Çelebi açıklamasında şunları söylüyor: “Her zaman olduğu gibi veremeyecek hesabım yoktur. Kimseyle ticari bir ilişkim yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Atılan çeşitli iftiralar sonucu gerek kendim ve ailemin gerek araç sahibi ve ailesinin, gerek Yüce Meclis’in haklarına en ufak zarar gelmemesi ve korunması amacıyla ilgili araca verilen tahsisi iptal ettiğimi kamuoyuna duyururum. Tarafımızdan gerekli hukuki işlemler de başlatılacaktır.”

Yani kart sahte değil. Aracın sahibini tanımıyorsan ticari bir ilişkin de yoksa demek ki birileri ‘Ver’ dedi.

Geçmişte bir paşa, ‘Tak emrederler, şak yaparım’ demişti. Yani bu işin de Türkçesi, birileri ‘tak emretti’ sen de ‘şak’ diye verdin.

Çelebi’yi Ergenekon davasında yargılanırken, galiba sonrasını görmeden ‘sehven’ sevmişiz. Ama insanların ünvanları değil neler yaptıkları ile nasıl anıldıkları önemli.

Daha çok genç olan milletvekili Çelebi’ye o paşayı nasıl andıkları çok net, çok mükemmel bir örnektir…

HABERLER