Esmanur Çelebi
Esmanur Çelebi
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

‘Düşünmeyi düşünmemek’

Özellikle yalnız kaldığınızda ya da herhangi bir meşguliyetiniz olmadığında kendinizi sonsuz düşüncelerde boğulmuş gibi hissettiğiniz oluyor mu?

Artık düşünmekten yorulduğunuz, kendinizi bir çıkmazda bulduğunuz, düşünmekten kaçmak isterken daha çok düşündüğünüz anlar yaşıyor musunuz?

Peki, nedir bu çok düşünme, bu durumdan nasıl kurtulabiliriz?

Bu hafta biraz bunlardan bahsedelim.

Overthinking” kavramı “fazla düşünmek” anlamına gelmektedir. Hayatımızın pek çok alanında karşı karşıya kaldığımız tüm konular üzerinde aşırı düşünmek, her şeyi detaylı olarak analiz etmeye çalışmak, mükemmel sonucu arzulamak, psikolojik anlamda tüketici olabileceği gibi stres ve kaygı seviyemizin artmasına neden olmaktadır.

Düşünce eylemi bizim hayatımızda her an olmaktadır. “Aşırı düşünme” evrimsel olarak insan doğasının ayrılmaz bir parçası ve tam da bu nedenle önleyebilmek ya da baş etmeye çalışmak, sandığımız kadar kolay olmayabilir.

Fakat düşüncelerimizi kontrol altında tutamadığımızda, bu durum günlük hayatımızın işlevselliğini olumsuz şekilde etkileyebilecek bir boyuta geldiyse eğer, bu noktada psikolojik destek almak gerekmektedir.

Kimi zaman çok sık yoğun düşünceler sonucunda depresyon, yeme bozuklukları ve diğer ruh sağlığı sorunlarının ortaya çıkması kaçınılmazdır.

Peki, aşırı düşünceleri nasıl kontrol altına alabiliriz?

Beynimiz, doğası gereği düşünce üreten bir makinaya benzetilmektedir. Günde milyonlarca kez fark ettiğimiz ya da fark etmediğimiz düşünceler aklımızdan geçmektedir.

Aşırı detaylı düşünmenin üstesinden gelmek için onu görmezden gelip önemsememek yerine onun varlığını kabul etmek iyi bir başlangıç olabilir. Böylelikle çözüm önerilerine daha açık hale gelebilir. Düşünceyle savaşmak çözüm üretmeyi engellemektir.

İster düşünceyi yok etmeye çalışalım, ister yok saymaya çalışalım; her iki tutumda da dikkatimizi rahatsız olduğumuz düşünceye yöneltiriz. Fazla düşündüğünüz zaman bunun bedeninizde ve zihninizdeki hareketlerini gözlemleyin. Kafanızın içinde sürekli düşüncelerin dönmesine izin vermek yerine düşüncelerinizi yazın. Gün içerisinde neler düşündüğünüzü, hangi konuyu daha ağırlıklı olarak düşündüğünüzü, ne kadar vakit ayırdığınızı not alın.

Fazla düşünme” eyleminiz kişi veya kişilerle ilgiliyse bu noktada sosyal medya sizi oldukça olumsuz etkileyecektir. Bu süreçte sosyal medyadan uzak kalmanız bir adım olacaktır.

Düzenli egzersizin psikolojik ve fizyolojik olumlu etkileri oldukça fazladır. Düzenli egzersiz mutluluk hormonlarınızın artmasına katkı sağlamaktadır.

Sürekli olarak aynı kişilerle aynı yerlerde benzer aktivitelerle devam etmek iyi gelmiyor olabilir. Yenilik her zaman için ferahlık ve fırsat anlamına gelmektedir. Geçmiş ya da geleceğe dair devamlı düşüncelerinizden kurtulmak için kendinize yeni düşünceler yaratabilmek adına taze fırsatlar oluşturabilirsiniz.

HABERLER