Furkan Kahraman
Furkan Kahraman
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

‘Basına kapalı’ sorunlar: Kılıçdaroğlu’nun Bursa programı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Bursa’daydı.

Bundan önce tam 3 kere programı değiştiğinden Bursa’ya gelememiş, yaşanan her iptal Kılıçdaroğlu’nun Bursa mesajları için beklentiyi daha da artırmıştı.

Çünkü Kılıçdaroğlu, 2019 yerel seçimlerinden sonra Bursa’ya ilişkin ‘İçimde yaradır’ ifadelerini kullanmış ve sıklıkla Bursa’yı kazanmak istediğini dile getirmişti.

Üstelik Kılıçdaroğlu, ekonominin bu kadar sıkıntılı olduğu bir dönemde Bursalı iş insanları ile bir araya gelecek ve onların sorunlarını dinleyecekti.

Dinledi de… Yani dinlemiştir sanıyorum.

Çünkü biz basın mensupları, Kılıçdaroğlu’nun yaptığı selamlama konuşması sonrası salondan ‘hızlıca’ çıkarıldık.

Bursa basınının belki de ilk defa bu kadar ilgi gösterdiği bir CHP programı, yaklaşık yarım saatlik girizgahın ardından basına kapatıldı.

Sanırım iş insanlarının rahat konuşması hedeflendi ama, madem amaç buydu; toplantı en başından kapalı tutulabilirdi. İYİ Parti’ninkini de hesaba katarsak muhalefetin Bursa’daki iş dünyası buluşmalarının çok ses getirmediğini söyleyebiliriz.

Gelelim, Kılıçdaroğlu’nun verdiği mesajlara.

Bursa iş dünyasının önde gelen isimlerinden bazılarını gördüğümüz toplantıya gösterilen ilgi, partilileri memnun edecek seviyedeydi.

Ancak açık konuşmak gerekirse Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bursa’da biz basın mensuplarına yaptığı konuşma normal bir CHP Grup toplantısından farksızdı.

Bursa özelinde vereceği mesajları bekledik ancak maalesef umduğumuzu bulamadık.

Konuşmasında özellikle ve ısrarla üniversitelerin bağımsızlığına ve bilimin özgürlüğüne vurgu yaptı. Son dönemde ziyaret ettiği ABD ve İngiltere’deki üniversitelerin olanaklarını ve yönetim şekillerini Türkiye’dekilerle karşılaştırdı. Sonucu tahmin ediyorsunuzdur zaten…

Ancak bu kıyaslama normalden daha uzun olunca konuşmanın ana teması, ‘Üniversite diye bir yer buldum, süper!’ tarzında şekillenir gibi oldu.

İkinci olarak demokrasi mesajı verdi ‘Bay Kemal’. Demokrasinin kendini gelişmiş olarak addeden toplumlar için ne kadar hayati olduğunu hatırlattı salondakilere. Sandık uyarısı yaptı, vicdanlara seslendi. Oy verecek olanlara ‘Çocuğunuzun geleceğini düşünün’ dedi.

Tam da gündemde olan EYT mevzusunun çözüm mesajlarının ayyuka çıktığı bir zamanda ‘sosyal devlet’ ilkesinin altını çizdi. ‘Türkiye’de hiç kimse yatağa aç girmemeli’ dedi.

Gel gelelim;

Demokrasiye bu kadar vurgunun yapıldığı, ‘özgür basın’ temennisinde bulunulan bir toplantının tam ortasında gazetecileri apar topar salondan çıkarmak, bir de bunu söylerken ‘hızlıca çıkalım’ diye bir uyarıda bulunmak ‘demokrasi’ vurgusunu lafta bıraktı.

Üstüne yerel bazda etkili bir mesajın (en azından biz içerideyken) verilmemesi de bir başka eksi not olarak kayıtlara geçti.

Cumartesi sabahı yapılacak kahvaltı programının da ‘kapalı’ olacağını düşünürsek eğer, Kılıçdaroğlu’nun bu Bursa programı basın için çok da parlak geçmedi diyebiliriz.

Tabi yazının sonuna eklemek gerek: Toplantının basına belli bir aşamadan sonra kapanacağından haberdardık. Ancak bu kapanışın rahatsız eden kısmı zamanlaması ve şekliydi. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun konuşması sonrası ‘asıl’ haber değeri taşıyan bölüm de kabul etmek gerekir ki tam da orasıydı…

Tıpkı yukarıda söz ettiğim gibi, CHP’nin Bursa’da şimdiye kadar en çok ilgi gösterilen toplantısı bizim için bu şekilde nihayete erdi.

Geride iş Kılıçdaroğlu’nun kurmayları ile birlikte ‘gizlice’ teşhis ettiği iş dünyasının sorunları ve ‘özgür basın’ sözlerinin yankısı kaldı…

 

HABERLER