31 Mart 2023 tarihindeki yerel seçimlerin üzerinden bir sene geçtikten sonra Mudanya, Osmangazi, Gürsu Belediyelerinin yaptığı bir yılı değerlendirme toplantılarında sıra Büyükşehir Belediyesi’ndeydi.
Uzun bir geçmiş dönem muhasebesi ile başladı Başkan Bozbey konuşmasına.
2004’ten 2023’e kadar AK Parti tarafından yönetilen Bursa’da mantalite değişikliğinin bir anda oluşması beklenen bir durum değildi elbette ama Bozbey ve ekibine en çok yöneltilen eleştirinin “Bir sene geçti, somut bir çalışma yok ortada” olması da kafa karıştırıcıydı.
Bozbey, durumu belediyenin çoğunluğuna yeni yeni hakim olabildiklerini söyleyerek açıkladı. Yetmedi, ‘matruşka’ tanımını yaptı, yetmedi dün manşetlerde sıkça gördüğünüz ‘Çemişgezek’ benzetmesini yaptı. Yargıya intikal eden dosyalardan oluşan bir klasör ile de yeni bir mücadele alanının startını verdi. Bakalım, bu iddialar ile ilgili yargı nasıl bir aksiyon alacak…
Belediyecilik anlamında ‘mutat’ hizmetlerin bile ötelendiğini, seçim sonrasına bırakıldığını ve bu sebepten dolayı eleştiriler aldıklarını anlattı.
İsraftan yakındı, keyfiyetten şikayet etti. Bir bakıma haklıydı da.
Göreve geldikten sonra bir anda Büyükşehir’in elinden alınan projeleri, iptal edilen işleri ve kesilen cezaları gördük.
Ancak yine de karşı tarafa ‘yaylım ateşi’ kısmı bu kadar uzun sürmemeliydi diye düşünüyorum. Zira, neredeyse her aylık değerlendirme toplantısında en az bir kez değinilen konulardı bunlar.
Kendi tabiriyle ‘Komaya giren bir belediyeyi elektroşokla hayata döndürdüklerini’ anlattı Başkan Bozbey. BUSKİ’nin akıl almaz borcunu tekrar etti, şirketlerin borçlarını ise kapatmaya başladıklarını söyledi. Yıllardır borç batağı içerisinde olan Bursa için bu elbette güzel bir gelişme.
Ek olarak, biz de Bozbey’in sözleri üzerine soralım: Bir belediye neden baraj yapmak için yurtdışından kredi alır? Bir belediye neden kendi kendine stadyum yapar?
Yıllardır tarım-turizm-sanayi üçgeninde ‘her şeyden biraz’ düsturu ile hareket eden bir şehir var önümüzde. Her şeyden biraz olunca hiçbir şeyden tam olmadığını anlamadık, anlamıyoruz.
‘Hayata geçirilenler’ kısmında bol bol sosyal etkinlik gördük Bozbey belediyeciliğinin alameti farikası olarak. Kalabalık ve coşkulu milli bayramlar, festivaller, kandil akşamları tatlı ikramları, Ramazan ayında iftar sofraları…
Bursa’yı tıpkı Bursaspor gibi bir lig yukarı taşıdıklarını ifade etti Başkan Bozbey. Bundan sonraki süreçte çalışmaların hızlanacağını ve hayata geçirileceğini söyledi.
Bu açıklamalar bir yılını dolduran ve Büyükşehir gibi önemli bir koltuğa ilk kez oturan bir isim için kabul edilebilir argümanlar. Muhalefetin elindeki belediyelere yargı eliyle ve iktidar vasıtasıyla nasıl aba altından sopa gösterildiğini biliyoruz. Bazı projeler bitmek istese de bitemiyor. Kimisi Ankara’dan dönüyor, kimi yetkilinin telefonlarına ulaşılamıyor falan…
Kimisi de Üniversite-Görükle hafif raylı sistem hattı gibi oluyor. Açılışı yapılıyor, müjdesi veriliyor ama kendisi görünmüyor!
Gelelim bir diğer noktaya:
Başkan Bozbey’in toplantısının mottosu ‘Değişimin İlk Yılı: Birlikte Başardık’ idi. Bozbey’in ilk yılının bitiminden hemen sonra 23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen sarsıntı ve komşumuz Kütahya’da peşi sıra olan depremler, en hızlı değişen şeyin zaman olduğunu ortaya koyuyor bir kez daha.
Zaman geçiyor, belki de zaman tükeniyor.
Her konuşmada dile getirilen o riskli yapı stoku ile ilgili çalışmalar konusunda somut bir adım ortaya konması gerekiyor.
Bursa belediyeciliğinde bir bölüm sonu canavarı halini alan ‘Altıparmak Kentsel Dönüşümü’ için, Yıldırım için, şehrin diğer çöküntü bölgeleri için harekete geçilmesi gerek.
Bursa’nın kronik sorunlarından biri haline gelen trafik yoğunluğu ile ilgili çalışmalar yapılması gerek.
Tüm bunlar için ortak akıl kavramını devreye sokmak gerek.
Slogandaki ‘birlikte başarmak’ ifadesi belki o zaman daha anlamlı olur…