Furkan Kahraman
Furkan Kahraman
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Ben ne diyorum, Sadullah Ergin ne anlatıyor?

Uzunca bir müddettir Bursa siyasilerin uğrak şehri haline geldi.

Muhalefet partileri zafer kazanmak için, iktidar ise eldeki en büyük şehri tutmak için şehre ziyaretler gerçekleştiriyor.

Seçime kısa bir süre kaldığını göz önünde bulundurursak bu ziyaretlerin daha da artacağını tahmin etmek zor değil elbette.

Bursa’nın son misafiri AK Parti iktidarında Adalet Bakanlığı yapan, şimdilerde ise Ali Babacan’ın liderliğindeki DEVA Partisi’nde Teşkilat İşleri Başkanlığı görevini üstlenen Sadullah Ergin oldu.

Ergin, AK Parti ile özdeşleşen bıyıkları ile vedalaşarak imaj açısından da AK Parti dönemini geride bırakmış.

DEVA Partisi Bursa İl Başkanlığı‘nda gerçekleşen toplantıya ufak bir durum değerlendirmesi yaparak başladı Sadullah Ergin. Türkiye’nin ekonomik atmosferinin ne denli bozulduğundan bahsederek AK Parti iktidarlarında yaşanan bolluk-bereket döneminin Babacan sayesinde olduğunun altını çizdi.

Toplantının haber faslının detaylarını sitemizde bulmanız mümkün.

Yazının odak noktası ise Ergin’in girizgahı sonrası kendine yöneltilen sorulara verdiği yanıtlar oldu.

DEVA Partisi Bursa İl Teşkilatı’nı çoğu bölgeden önde gördüğünü dile getiren Sadullah Ergin, Bursa’dan milletvekili çıkaracaklarına inandığını söyledi.

Altılı Masa’ya ilişkin olarak ise ortakların birbirine karşı sorumluluğu bulunduğunu, açıklamalara azami derecede önem gösterilmesi gerektiğini hatırlattı, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda gönlünden geçen ismi söylememekte ısrarcı davrandı.

Ancak her partinin kendi adayı olabileceğini hatırlatarak, bana göre Ali Babacan’ı Altılı Masa’nın potansiyel adaylarından biri olarak işaret etti.

Naçizane ben de Sayın Ergin’e “AK Parti 20 yıldır iktidarda. Siz de bu iktidarlarda Adalet Bakanı olarak görev aldınız. İktidarın dilinden düşürmediği ‘hukuk reformu’ kavramını bakanlığınız döneminde sizden de işittik. Şu an burada muhalefet temsilcisi olarak oturuyorsunuz. Ne oldu da biz hukuku tartışır hale geldik” sorunu yönelttim.

Ergin de avukatlığının ve siyasi tecrübesinin kendisine verdiği yetkiye dayanarak konuyu gargaraya getirmeyi tercih etti. Kendi döneminde Adalet Bakanlığı olarak yaptıkları doğruları anlattı. Deyim yerindeyse pürhukuk bir zaman dilimi yaşadığımızı söyledi.

Üstüne normhaber.com yazarı Yasemin Güler de Ergin’e sonradan ne olduğunu ve hukuk sisteminin bozulduğunu sordu. Bereket ki o soruya sağlıklı bir yanıt alabildik. Ergin “Türkiye’de yargı standart dışı, tasnif dışı, ‘izahtan vareste’ diye bir kavramla açıklanabilecek bir durumda” dedi.

Özetle, toplantı genelinde biz soru sorduk ama Sadullah Ergin kendi istediği şeyleri anlatmayı tercih etti.

Bir noktada normal karşılanabilir, zira Sadullah Ergin de AK Parti’deki geçmişi ile değil de DEVA Partisi’ndeki görevi ve beyanatları ile gündemde kalmak istiyordur muhtemelen.

AK Parti dönemi ile ilgili belki nedamet getirmiştir, belki de öz eleştiri yapmıştır. Belki de ‘Bu kadar yıl geçti kimse kolay kolay geçmişi hatırlamaz’ diye düşünüyordur.

Ancak hafıza-i beşer nisyan ile malül olsa da kendi görev döneminde Ergenekon ve Balyoz davalarındaki tutumunu, 2014 Hatay Belediye Başkanlığı seçimlerindeki tartışmaları ve 15 Temmuz sonrası ihraç edilen bazı hakimlerin kendisi ile ilgili açıklamalarını unutmak pek kolay olmuyor.

Ha bir de Ali Dibo davası diyecektim ama gelen bir soru üzerine o konuda aklandığını belirtti, o yüzden listeye eklemedim.

Sonuç olarak Sadullah Ergin, DEVA Partisi içerisinde özellikle sosyal medyada en çok tartışılan isimlerden biri olmaya devam ediyor.

Teşkilata ilişkin açıklamaları tamam olsa da basın toplantılarında bu tür sorulara verdiği yanıtlar aşağı yukarı aynı minvalde ise bu tartışmalar sürecek gibi duruyor, belirtmiş olalım.

Çünkü kadrosu itibariyle ‘yenilerin hareketi’ imajını veren DEVA Partisi’nde bu tür ‘geçmişten’ esintiler kafa karışıklığı oluşturmaktan öteye geçmeyecektir…

HABERLER