31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen ve CHP’nin uzun zaman sonra ‘zafer’ olarak nitelendirebileceği bir sonuçla ayrıldığı yerel seçimin üzerinden bir yıl geçti. Hatırlatalım, seçimin Bursa özelinde CHP, Büyükşehir Belediyesi ve altı ilçe belediyesini kazanmıştı.
Geride bırakılan bu bir yıl içerisinde yaşananların paylaşıldığı toplantılar da başladı.
İlk olarak Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın başkanlığının birinci yılında hayata geçirdiği projeleri paylaştığı değerlendirme toplantısına iştirak ettik…
Dalgıç’tan önce iki dönem CHP’li Hayri Türkyılmaz yönetiminde olan Mudanya’da değişen yönetim tarzını anlatmak için ‘Başka 1 Mudanya: Yeni Bir Bakış, Yeni Bir Anlayış’ sloganı seçilmişti.
Önce bir kısa film ile kendi gözünden belediyeciliği değerlendirdi Dalgıç.
Sonra da slaytlar üzerinden bir yıl içerisinde tamamladıkları ve başladıkları projeleri anlattı, sonlara doğru da gelecek yıllara dair hedeflerinin bir kısmından söz etti.
Toplantı salonuna basın mensuplarının ilgisi yoğundu, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Orkun Gazioğlu ve diğer partilerin ilçe başkanları da katılanlar arasındaydı.
Dalgıç’ın belediyeciliğe dair izlenimlerini, çalışmalarını Norm Haber’in sayfalarından okumanız mümkün. Spesifik olarak bakarsak ise özellikle bina envanteri ve risk analizi üzerinde fazlasıyla durulması gereken bir husus. Bursa’nın deprem açısından taşıdığı risk ile ilgili olarak ortaya somut veriler koymanın vakti çoktan geldi de geçti. Bu açıdan adım atıldığını görmek sevindirici bir konu.
İkinci olarak ise Mudanya’nın yerelliğini ulusal ölçeğe taşıma fikri dikkat çekici. Mudanya’nın tarihsel ve tarımsal değerlerini dejenere etmeden ülke çapında bilinen bir noktaya getirmek için harcanan bir çaba var.
Yani, Mudanya ‘sayfiye yeri’ kimliğini korurken kentliliği es geçilsin istemiyor.
Toplantının en dikkat çekici yerlerinden biri hiç kuşkusuz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı (İBB Miras) ile imzalanan protokolden bahsedilen görselde yer alan İBB Miras’ın başındaki isim olan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın ekrana geldiğinde salonda yükselen alkışlardı. Dalgıç da, yaşadığı sağlık problemleri sebebiyle tahliyesi talep edilen Polat için aynı çağrıda bulundu.
Bir diğer dikkat çekici husus, Başkan Dalgıç’ın yer tahsisi konusunda resmi makamlardan talepte bulunduklarını ancak yanıt alamadıklarını aktardığı bölümde “Malum, bu ara CHP’li belediyelere toplu iğne bile verilmiyor” çıkışıydı. İktidarın, muhalefetin elindeki belediyelere kaynak aktarımı konusundaki bakış açısını bir kez daha görmüş olduk.
Kapanış ise Dalgıç’ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası üniversitelerde başlayan protesto gösterilerine değindiği cümlelerdi. Dalgıç, “Gençlerin en önemli şikayeti öngörüsüzlük. Yarın ne olacağını, gelecekte nelerle karşılaşacaklarını bilmek istiyorlar” dedi.
Yaklaşık iki saatlik bir sunum ile bir senenin Z raporunu ortaya döktü Dalgıç.
Bana göre gerçekleştirilen ‘icraatin içinden’ toplantısından ortaya çıkan özet şu:
-Deniz Dalgıç, bir yıl içerisinde görevine epey ısınmış, belediye başkanlığından ve yeni projeler üretmekten keyif alıyor. Kafasındaki Mudanya hayali için attığı her adım kendisini daha da heyecanlandırıyor.
-Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile ilçe belediye başkanları arasında var olduğu söylenen ‘kriz’in en azından Mudanya açısından geride kaldığı, ortak proje vurgularından anlaşılıyor.
Son olarak sormak gerek; bir sene içerisinde yapılan hizmet dökümünde dağıtılan erzak paketleri, yaşlı vatandaşlara yapılan yardımlar, dar gelirli vatandaşlar için giyim ve gıda destekleri de yer alıyordu. Belediyeler istihdamdan, açılan kreşlerden ve kadınların iş hayatına geri dönüşünden söz ediyor. Bu, her fırsatta dile getirilen ‘sosyal devlet’ kavramının yerini ‘sosyal belediye’ye bıraktığına mı işaret ediyor?
Hamiş: Basın toplantılarında başkanların soru alması adettendir de, basın mensuplarının mikrofonu kaptığı gibi iki saat yorumun ardından üçer beşer soru sorması fazlasıyla can sıkıcı hale geldi. Ayrıca başkanın defaatle dile getirdiği bir konuyu soru olarak yeniden muhatabına sormak ise ‘kendini gösterme’ çabası mı yoksa anlatılanı dinlememek mi bilemedim. Şu işleri bir türlü hale yola koyamadık gitti!