Mart ayı sonu itibariyle Yerel Yönetim Seçimlerinin üzerinden tam bir yıl geçmiş olacak. Bugüne kadar yeni başkanlara kredi verip eksik gediği incelemeye alan, ancak işin muhalefet kısmını daha ziyade siyasi öneriler biçiminde yürüten MHP’nin bu konudaki ilk çıkışı Milliyetçi Hareket Partisi Nilüfer İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen istişare ve muhtarlar buluşması programında gerçekleşti.
Şehrin kılcal damarları olarak isimlendirilen muhtarların sesi olarak programın açılış konuşmasını yapan Bursa Muhtarlar Derneği Başkanı Erol Yılmazer, önce muhtarların sorumluluklarının çok, yetki ve imkanlarının az olmasından dem vurdu. Sonra da aldı sazı eline…
“Zor bir dönemden geçiyoruz. Bütçeler az, fakat var olan kaynakların hizmet için kullanılması gerekiyor. 5 yılın bir yılı bitti bile. Zaman hızlı geçtiği için hizmet üretiyor olmamız gerekiyor. Görevler başlar ve biter. Nasıl başlayıp nasıl bittiği değil, o yıllarda nasıl eserler bıraktığınız önemlidir” sözleriyle salona hitap eden Yılmazer, belediye başkanlarına ‘Bir silkelenin, bir kendinize gelin, bir icraat ortaya koyun artık’ dedi kısaca.
İkinci konuşmacı toplantının ev sahipliğini de üstlenen MHP Nilüfer İlçe Başkanı Levent Karakoç oldu.
Hep AK Parti’nin muhalefet yapma konusundaki çekinceli tutumunu eleştirdim şimdiye kadar. Oysa ittifakın tabandaki etkisi baskın kanadı MHP’yi göz ardı etmek gibi bir hataya düşmüştüm kendi içimde.
Görevde olduğu 5 yıllık süre boyunca sürekli sahada olmaya özen gösterdiklerini belirten Levent Karakoç etkili ve yapıcı muhalefet anlayışı ile hareket edeceklerinin altını çizerek özellikle Nilüfer’in eksiklerini sayıp dökerken kürsüden kulağıma ilk ilçenin çöp sorunu geldi.
Artan nüfus ile birlikte yetersiz gelen çöp konteynerlerinin artırılması, çöplerin daha sık toplanması, zaten daralan sokaklarda çocuklara küçük bir nefes alanı yaratan oyun parklarının tamirat, bakım ve temizliklerinin daha sık yapılması ‘Bütçe yok’ bahanesinin arkasına sığınmadan halledilebilecek işler olsa gerek.
Bir de şehrin en büyük derdi olan ulaşım meselesi vardı gündemde. Özellikle ciddi nüfus artışı yaşayan bölgelerde toplu ulaşım araçlarının yetersiz kalması bunun yanı sıra yetersiz kalan cadde ve sokaklarda trafik problemlerinin yaşanması en büyük sorunlardan. Buna bir sorun da ben ekleyeyim, ilçenin sürekli olarak büyümesiyle birlikte oluşan yeni cazibe merkezlerine yeni ulaşım hatlarının açılması…
Nilüfer’de geçmiş dönemlerde yapılan hataların yeniden tekrarlanmaması için sürekli bir denetim içinde olduklarını belirten Karakoç çok dikkat çekici rakamlar da telaffuz etti kürsüden;
“Başkan mazbatasını aldığı andan itibaren borç miktarı 1 milyarın üzerindeydi. 2 ay sonrasında borç miktarı 1 milyar 400 milyona çıktı. 126 çalışan işten çıkarıldı. Mevcut Başkana, ‘vadesi geçmiş, bu borç sizin döneminizde mi oldu?’ diye sorduk. Yılı bitirdik ve borcu tekrar sorduk. 2 milyar 300 milyon lira borcu var. 300 milyonu uzun vadeli borç. Belediye birimlerinin toplamı 700 milyon lira yapıyor. Bu kalemlerden tasarruf yapmaları gerektiğini söylüyoruz. 100 milyon lira basın yayın müdürlüğü. Personel maaşı 10 milyon lira. Özel kalem 57 milyon lirayken, afete ayrılan bütçe 7 milyon lira. Ayrıca 2025 bütçesinde bulunan 1 milyar 520 milyon TL bağış kalemi bulunuyor. Buradan soruyoruz ‘Kim, neden neyin karşılığında belediyeye bağışta bulunacak? Bunların kamuoyuna açıklamasını istiyoruz!”
Ben daha Levent Karakoç’un konuşmasının etkisini üzerimden atamadan MHP Bursa İl Başkanı Muhammet Etkin son konuşmacı olarak salona seslenmeye başladı.
“Algı değil, olgu belediyeciliği yapılmasını istiyoruz. 2024 yılı tasarruf yılıydı ama belediye ödeneklerinden zerre kesinti olmadı. Hiçbir belediyenin bütçesinde 2024 yılında düşme olmadı. ‘Para yok’ hikayesi yalan! Doğru yapın, destek verelim. Bursaspor, BUSKİ ve Çınarcık Barajı konusu hepsine destek verdik. Bursa’nın 50-60 yılını kurtaracak projeyi neden ağırdan alıyorsun? Sizin öncelikleriniz neler önce onu belirleyeceksiniz!”
Muhalefet dediğin de böyle olur. Sorular sorulur, öneriler getirilir, istenilen yaptırılmaya çalışılır, ama ille de halk için, vatandaş için, şehir için, ülke için çalışılır…