Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bundan 75 yıl evvel halkımız yeter, söz milletindir diyerek Menderes ve arkadaşlarını iktidara taşımıştır. 14 Mayıs 1950 ülkemizin demokrasiye geçtiği gündür. Milletimiz demokrasi bayrağını hep yükseltmiştir. Başta şehit Başbakan Adnan Menderes olmak üzere, demokrasimizin tüm kahramanlarını rahmetle yad ediyoruz.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE’DE YENİ SAFHADAYIZ”

Pazartesi günkü gelişmeyi kritik adım olarak görüyoruz. Bölücü örgütün kendini fesih ve silahları teslim kararı aldığını açıklamasıyla, Terörsüz Türkiye çabalarımızda yeni bir safhaya geçmiş bulunmaktayız. Bu safha 86 milyonun arasına öreüşen terör duvarını kalıcı olarak kaldırmanın safhasıdır. Türkiye Cumhuriyeti kendi meselesini, kendi vatandaşlarının iradesiyle çözebilme kabiliyetine sahip olduğunu dosta düşmana göstermiştir.

“YOLUMUZA DÖŞENEN MAYINLARI TEMİZLERKEN ÇOK VAKİT KAYBETTİK”

Milletimizin tüm fertleri acı çekmiştir. Terör sadece milletimizin canını yakmamış, ekonomimize de darbe vurmuştur. Bizimle aynı kulvardaki kimi ülkeler gelişmişlik liginin en üstüne çıkarken biz yolumuza döşenen mayınları temizlerken çok vakit kaybettik. Eğer 2023 ve Türkiye Yüzyılı vizyonlarlarıyla değil de eski paradigmalarla hareket etseydik bu noktaya gelemezdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin verdiği imkanlar, sürecin bugüne kadar sorunsuz bir şekilde gelmesine hayati katkı sağlamıştır.

Terörün, şiddetin, illegalitenin devri artık kapanmıştır. Güven, huzur, refah içinde yaşamak ancak milletçe beraberliğimizi güçlendirmekle, kendi yolumuzu çizmekle mümkündür. Bunu başaramayan ülkelerin ne hallere düştüğünü görüyoruz. Cumhur İttifakı olarak bu mutabakata inandığımız için ülkemizi nice badirelerden kurtardık.

PKK’NIN FESHİ

Örgüt aldığı kararla, ortak gelecek mutabakatına uygun bir adım atmıştır. Fesih ve silah bırakma süreci hayati bir öneme sahiptir. Örgütün Suriye ve Avrupa kollarının da bu gerçekleri görüp, fesih ve silah bırakma sürecine katılmaları hayati öneme sahiptir. Türkiye’nin adının terörle değil; teknolojiyle, kültürle, sanatla, demokratik ve insani gelişim standartlarının yükselişiyle anılmasını arzu ediyoruz. Şayet gelinen nokta önemli bir başarı ise bunun sahibi 86 milyonun tamamıdır. Terörsüz Türkiye gayretinin bugüne gelmesinde sayın Bahçeli’ye şükranlarımı ifade ediyorum.

DEM Parti’de rahmetli Sırrı Süreyya başta olmak üzere sorumluluk bilinciyle hareket eden eş başkanlara, siyasilere teşekkür ediyorumz. Sayın Özel’e ve diğer siyasi liderlere yapıcı tutumları nedeniyle teşekkür ediyorum.

Elbette asıl olan uygulamadır. Sözlerin tutulup tutulmadığının takibini, Milli İstihbarat Teşkilatımız titizlikle yapacaktır. Örgüt üzerine düşenleri yerine getirdiğinde kalan hususları ilerletmek siyasetin işi haline gelecektir. Herkesi, uçup kaçmadan, sağduyuyu elden bırakmadan, iyimser, ümitvar ama itidalli bir şekilde gelişmeleri takibe davet ediyoruz.

“YENİ BİR DÖNEM BİZİ BEKLİYOR”

Uluslararası girişimcileri, kazan-kazan anlayışıyla, ülkemizin ekonomik bakımdan bakir bölgelerine yatırım yapmaya çağırıyorum. Petrol başta olmak üzere, tüm madenlerimizi süratle milletimizin emrine amade kılacağız. Sadece güvenlik ve huzur bakımından değil, turizmden kültüre, yatırımlardan sosyal barışa kadar pek çok konuda yeni bir dönem bizi bekliyor. Gereken planlamalara, hazırlıklara başladık. İnşallah bu tarihi fırsat, küçük hesaplar veya uluslararası ayak oyunlarıyla heba edilmeden, samimi bir iklimde tekemmül eder. Biz yapıcı bir anlayışa hareket etmeye devam edeceğiz. Örgütün silah bırakmasından banane diyenlere acıyarak bakıyoruz.

TRUMP-ŞARA-SELMAN İLE GÖRÜŞME

Bölgemiz ve ötesinde de barış çabalarına aktif katkı veriyoruz. Bugün ülkemiz, barış diplomasisinin merkezlerinden biri haline gelmiştir. Bölgesel ve küresel krizlerin çözümünde desteği, yardımı, arabuluculuğu aranan ülkelerden biri, hiç kuşkusuz, Türkiye’dir. Bu sabah Sayın Trump’la, Ahmet Şara ve Selman ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Bölge barışını daha güçlü hale getirmeyi konuştuk. Bölgesel barış için tüm tarafların güvenine mashar olabiliyoruz. Suriye’ye yaptırımları kaldıracağını açıklayan Sayın Trump’a buradan teşekkür ediyorum. “Gazze’de artık vahşet boyutuna varan insani trajediye son verilmesi amacıyla yürüttüğümüz çabalarda da dostum Trump’ın desteğine güveniyorum. İnşallah yüreklere su serpen haberler almayı ümit ediyoruz.

İBB’YE YÖNELİK SORUŞTURMALAR

Yapılan işlerin, yolsuzluk ve haraç boyutuyla ilişkili organize suç vasfını aşarak, ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı anlaşılıyor. İstanbul’da yürütülen soruşturma, bu çarpık tablonun en bariz ve belki de Cumhuriyet tarihinin eşi benzeri görülmemiş bir suç organizasyonu örneğidir.

“YENİ BELEDİYE STATÜSÜNE İHTİYAÇ VAR”

Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasında pek çok başlıkta yaşanan yetki karmaşası bazen çatışma noktasına kadar gelebiliyor. Farklı partilere mensup büyükşehir belediyesi zabıtaları ile ilçe belediyesi zabıtaları gerilimler yaşayabiliyor. Bu tür görüntülerin önüne geçebilmek için yetkilerin yeniden tanınmasında fayda var.

Kentsel dönüşüm konusunda da yetkilerin netleştirilmesi, görevi yerine getirmeyenlerin devredici düzenlemelere gidilmesi şarttır.

Köylerle ilgili hususların da yeniden ele alınmasında yarar görüyorum. Büyükşehir olmayan şehirlerimizin mevcut yönetim yapıları, sorunların çözümünü zorlaştırmaktadır. Altyapıdan atık yönetimine, suya kadar pek çok sorunun üstesinden gelinmesi için bu şehirlerimizle ilgili yeni bir belediye yönetim statüsüne ihtiyaç var. Bu şehirlerimizdeki il özel idaresi yapılanmasının da gözden geçirilmesi gerekiyor.

Vali ve Kaymakamlarımızın koordinasyon görevini daha aktif hale getirmeliyiz. Belediyelere tapudan tahsis edilen mali kaynakların daha etkin yönetimi için yeni bir yapı kurulmalıdır. Bu çerçevede tanımlar net, usuller kesin, uygulamalar şeffaf olmalıdır. Bilhassa imar düzenlemeleri, en baştan sağlıklı bir şekilde yapılmalı daha sonraki değişiklikler istisnai işlemler haline getirilmelidir.

“KAYYUM İSTİSNA HALİNE GELECEK”

Terör örgütünün kendini feshinin ardından siyasetin güçlü devreye girmesiyle, belediyelerdeki kayyum uygulamasının yeniden istisna haline geleceğini düşünüyoruz.