Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

14 Mayıs’ın anahtar kelimeleri

Mutlu bayramlar. Ramazan Bayramınız mübarek olsun.

Bir bayram zamanı daha…

İyiliğin güzelliğin ön plana çıkması gereken günlerdeyiz kısacası.

Peki memleketteki atmosfer nasıl?

İç güveysinden hallice diyesim geliyor ama manzara bir tuhaf!

On binlerin canına mal olan milyonları evsiz bırakan deprem felaketleri çok ama çok tazeyken unutuluverdi.

Deprem felaketini yaşayanların ruh halini tasavvur etmek çok ama çok zor. Hele de bayramda.

Yaralar kolay kolay iyileşmeyecek. Ateş düştüğü yeri yakıyor.

Toplumun kalan kısmı ise kendi derdine düşmüş durumda.

O dert de hayat pahalılığı olarak özetlenebilir.

Aslında irili ufaklı, kısa ve uzun vadeli dert edilmesi gereken epey konu var!

Eğitimden sağlığa üretimden tüketime vatandaşı özellikle de dar gelirliyi hırpalayan çok ciddi bir manzara var çünkü.

Gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderek büyüdüğü, fırsat eşitliği kavramının yerle bir olduğu, toplumun büyük bir bölümünde nesillerin gelecek adına sadece soru işaretleri ürettiği günlerdeyiz.

Haliyle hızlı değişen küresel koşullarda, rekabetin aşırı yoğunlaştığı bir dönemde Türkiye’nin çok daha ciddi ve uzun vadeli stratejilerle yeniden yapılanmasına ihtiyacı olduğu aşikar.

Ancak bu bayram günlerinde böyle bir bakışı çok da gündem maddesi olarak görmüyoruz ne yazık ki!

Bugünlerin kaçınılmaz modası 14 Mayıs yaklaşırken oy oranlarını tartışmak. İktidarla muhalefet arasındaki kapışmayı izlemek. Ve vaatlere bakarak karar vermeye çalışmak şeklinde özetlenebilir.

Bugünlerin aslında ortak bir modası da parti binalarına sıkılan mermiler.

Ve uzun süredir aranan suçluların yakalanması Türkiye’ye getirilmesi gibi gündemlere de alışmamız lazım galiba!

Yeni keşifler petrolde ve gazda yine haberlerde yer almaya bolca devam edecek anlaşılan. Kendi doğal gazımızın kullanımına başlanıyor olması ise dikkate eder bir müjde gibi görünüyor.

Ama önümüzdeki yıllarda geriye dönüp “neler olmuştu o kritik seçim arifesinde” diye baktığımızda ilginç anahtar kelimeler göreceğimiz kesin.

Bir tarafta TOGG, İHA, SİHA, İMECE, TCG Anadolu, yollar, köprüler…

Diğer tarafta ise karşısına çok farklı anahtar kelimeler boy gösteriyor!

Kuru soğan, biber, yumurta, et, 15 bin TL, 300 milyar dolar…

Gözüken o ki seçim ittifakları arasındaki yarış, beton ve makine yatırımları ile sofrada pahalılık nedeniyle eksik olan gıda ürünleri arasında geçecek!

Yani bir başka ifade ile milli güvenlik ile mide güvenliği arasında sıkışan bir karar söz konusu vatandaş adına.

Oysa her ikisine de ihtiyacımız var.

Özgürlük, demokrasi, eşitlik, hak hukuk vesaire… Bu kavramlar da oldum olası konuşulur. Ama çok da kaale alınmazlar karar verme aşamasında.

Şu anda görünen o ki maddi konular belirleyici olacak 14 Mayıs günü.

İki ittifak adına da anlamadığım iki vaat ise aklımı karıştırdı.

Bir türlü kaynağını, geliş şeklini, geliş takvimini anlayamadığım ancak her nasılsa Türkiye’ye gelmiş görünen bir 300 milyar dolar var. Nasıl bir karşılık bulacak bu para seçmen nezdinde çok ciddi bir soru işareti bence!

Çünkü gelen giden bir para yok. Yani bir nevi yanıltıcı reklam söz konusu.

Diğer taraftan bir ay bedava sonrada bir yıl boyunca ayda 25 metreküp bedava olan gaz da kafamı kurcaladı. Konuta göre değişmekle birlikte aylık ortalama yüzde 10 – 15 arasında indirim anlamına gelen bu uygulama biraz tuhaf geldi çünkü!

Bu milletin olan o gaz niye “bedava” ifadesi ile seçim yatırımı haline getiriliyor. Sadaka verir tarzda ve üstelik süreli.

Doğrusu yeni arz nedeniyle gazın doğal olarak ve net bir oranda ucuzlaması. Ve indirimlerin önümüzdeki yıllarda artacak olan arz dolayısıyla kalıcı hale getirilmesiydi.

İyi bayramlar.

HABERLER