Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Emekliye çifte kazık uygun görülmüş

Beklenen oldu.

Enflasyon beklentilerin altında kaldı.

Her maaş zammı döneminde yaşanan yine tekrarlandı kısacası!

TÜİK’in verilerine göre haziranda yüzde 3,92 oranında bir TÜFE artışı söz konusu. Ve neticede 6 aylık enflasyon yüzde 19,77 seviyesinde kayıtlara geçti.

Yıllık TÜFE ise baz etkisiyle yüzde 38,21’e geriledi.

Oysa ki özellikle haziran ayında tam anlamıyla bir zam yağmuru yaşandı.

Mazeretler belliydi. Dolar fırlamıştı ve asgari ücrete zam geliyordu.

Fiyatlar da hızla arttı.

Zaten aylık bazda her ay yükselen bir enflasyon söz konusu. Şöyle bir geriye gidip baktığımızda bir yıl önce aldığımız ürün ve hizmetlerin muhtemelen en az yüzde 50 zamlandığını görürüz! Ve aslında vatandaşın çarşıda pazarda hissettiği ağırlıklı tüketimine ait enflasyon TÜİK’in açıkladığı yüzde 38,21’in rahatlıkla iki katı civarındadır.

Öyle olmasa memur maaşına niye yüzde 74 civarı bir zam geldi ki zaten.

Ya da asgari ücret 6 ay için niye yüzde 34 zamlandı? Eğer ki ilk 6 ayın TÜFE rakamı yüzde 19,77 ise!

İktidarın “çalışanları enflasyona ezdirmeyeceğiz” mealinden açıklamalarını bu maaş zamları çerçevesinde değerlendirdiğimizde aslında gerçek enflasyonun nerelerde olabileceğine dair bir fikir edinmiş oluruz.

TÜİK yöneticilerinin açıkladıkları rakamlara ne kadar inandıklarını sorgulamak lazım.

Zaten maaş zamları da cebe girmeden enflasyona yenik düşüyor yaşadığımız kısır döngüde!

Ve daha vahimi de 16 milyon emekli adına hayal kırıklığı yaşatan bir torba kanunla yüzleşme zorunluluğuydu.

Nasıl mı?

Tüm açıklamalar enflasyonun gecikmeli olarak açıklanacağı 5 Temmuz’u işaret etmişti emekli maaş zamları adına.

Peki ne oldu?

Hayal oldu zam.

Sadece kanun gereği otomatik olarak maaşlara yansıtılan ilk 6 ayın resmi TÜFE rakamını öğrendik.

Ve ne yazık ki o da emeklinin hissettiği enflasyon değil.

Refah payı ve kademeli zam sözü de havada kaldı.

Çünkü TBMM’ye sevk edilen torba yasa teklifinde emeklinin adı bile yoktu!

Oysa torba ağzına kadar doldurulmuştu.

Mesela memurun seyyanen zammı ve refah payı da torbaya girmişti.

Yani emeklinin de maaş zammını verilen sözler çerçevesinde yapmak gayet mümkündü!

Bunun yerine acı fatura niteliğinde zam fışkıran maddelerle dolu olduğunu gördük torba teklifin.

İçinde yok yok.

Gelir durumuna bakılmaksızın araç sahiplerine kesilen ceza gibi. Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni bu yıl bir kere ödediğimiz yetmiyor gibi bir kere daha ödememizi istiyor devlet!

Taşıt sahipleri sadece ek MTV’den mağdur olmayacak. Torba kanun düzenlemesiyle akaryakıtta ÖTV 6 ayda bir otomatik artacak. Yani akaryakıta otomatik zam ayarı gelmiş oldu.

Ve herkese farklı açılardan yansıyacak bir vergi düzenlemesi daha girmiş torbaya!

Sadece patronları ilgilendirir gibi görünse de kurumlar vergisinin 5 puan artışla yüzde 25’e çıkması, hem çalışanlara hem de enflasyon üzerinden tüm tüketicilere yansıyacak bir ceza biletidir neticede.

Finans kurumları ise günah keçisi olarak yüzde 30 ödeyecek.

Başka ince ayarlar da düşünülmüş.

Mesela çevre kanunu cezaları iki katına çıkabilecek.

Aktifte bulunan taşınmazlara KDV istisnası kalkacak. Ve yatırım fonu gelir istisnası kaldırılacak.

Bütçe açığı kapansın diye torbaya bu kadar madde doldurulurken emeklinin unutulması akıl karı değil.

Görünen o ki ciddi bir mazeret olmadan umutlar başka bahara bırakılmış!

Verilen sözlerin tutulması birkaç tuşa basılarak hesaplanacak rakamların torbaya komisyon aşamasında eklenmesi ile mümkün.

Ama anlaşılan kasa çok boş. Ve öncelik memurlarda.

Umarız ki; sözlerin tutulması için en kısa zamanda adım atılır!

HABERLER